hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • yılbaşı özel programında turabi'nin olmasını protesto eden hakan-gökhan özoğuz ilk defa bir yarışmacının performansında koltuklarında değillerdi. acun durumu çaktırmamaya çalıştı ama türk televizyon tarihinin en kötü karakterlerinden biri olan turabi'yi kötü örnek olduğu için protesto etti athena. protestoları gram şaşırtmadı, adam gibi adamlar.

  • cep herkülü;

    naum salamanof, böyle yazmam samimiyetimden degil türkiye'ye gelmeden bulgaristan'da kullandıgı isim oldugu icin, kücücük boyuna bakmadan yeri geldiginde 180 kilo kaldırıp hayretlere gark ederdi bizi. o halter salonlarında yan tarafta bulunan beyaz toza güvenmez, öle adettendir diye onu ellerine sürerdi.

    1986 yılında bu naim avusturalya'ya bir $ampiyona icin gider, tabi bulgar gizli servisinin elamanları her an naim'in ensesinde. adamlar gizli servis kacabilir korkusu had saffada.. naim yemege gider arkada$larıyla, arkada bulgar gizli servisi. beyaz renalult toros kullanıyorlardır illa.. niye bilmem sol aynasıda olmaz bu torosların..
    neyse naim yolda bi ali cengiz oyunu yapıp araba degi$tirir. bulgar gizli servisi falan kalmaz ortada. hemen türk konsolosluguna gider naim.. ve $ok naum'un ilk iltica talebi kabul edilmez. naim hemen melbourne'de bir eve gidip sinirinden 200 kilo falan kaldirir.. dört gün falan evde oturur, bu sıra devreye turgut özal girer ve naim ikinci gidi$inde iltica talebi kabul edilir..
    avusturalya hükümeti naim süleymanoglu'nu bir gun boyunca sorgular. en sonunda inanırlar bu aslan parcasına kendi istegi ile gittigine.. türkiye'den özel bir diplomat gider turgut özal özel ucak falan gönderir, ucakta halter bile vardır naim yolda sıkılmasın diye.. ucak önce londra'ya gider oradan türkiye'ye varır. naim bol bol $ampiyon olur, turgut özal'ın elini öper, time dergisine kapak olur, saclarını üfler..

    o dönem icin örtülü ödenek diye bir $ey ögretir bir de bize naim. meger böyle bir havuz varmı$, bi$i oldugu zaman devlet onu kullanabiliyormu$.. 1 milyon doları bulgar hükümetine boca etmi$iz o dönem. sonra tansu ciller di stefano'nun jubile macı icin 5.5 milyar verdi iyice akıllara kazındı..

    naim türkiye'ye geldikten sonra halter'de patlama oldu. mahalle aralarında herkes ta$, kaya falan kaldırır oldu. nasıl bir dönem naumoski'nin terini formasının yakası ile silme hareketi varsa, naim'de bize agır bir $ey ta$ırken sacımızı üflemeyi ögretti.
    sokaklarda biraz güclü adamlar sizi böyle omuzlar, ''ve naim silkmede rekor kırıyor'' diye bagırırlardı ''ulan bir dur'' demenize aldırmazlardı hic.

    bugun karate salonlarında kafalarıyla kiremit kıran adamları bile ben naim'in rekorlarına baglarım.

  • eşinizin sana birsey söylecem sözü ile başlayıp ömür boyu süren kelimelerle tarifi olmayan olgu.
    anne ve babadan binlerce kere duyulmuş anne baba olunca anlarsın sözünün hakllığı karşısındaki boyun eğiş.

    hamilelikle beraber bütün ilgileri üzerine çeken eşin kıskanılır ama vereceği hediye karşısında nefret ettiğiniz kaprisler bile çekilir. çünkü ödül çok büyüktür. karnındaki varlığın hayal edilmesi, onun nasıl birsey olacağı, acaba doğru mu yaptık, daha erken değil miydi, bu boktan dünyaya bir canlı getirmek bana mı kaldı, ona bana sağlanamayan şeyleri sağlayabilecek miyim, bana mı benzeyecek annesine mi sorularıyla geçen dokuz koca ay. sezeryan tarihinin belli olduğundaki içinde kopmaya başlayan fırtınalar.
    ve büyük gün.
    ameliyathane önünde hastanede neden sigara içilmiyor lan şeklindeki küfrediş. anne babanızın olm tamam kendine gel telkinleri. doktorun hemşireye ufak dozda bir anti-depresan verelim emri. 15 dakikalık bir operasyonun yıllardır sürüyormuş hissi. elin ayağın birbirine dolaşması.
    veeeee
    hemşirenin kollarına bıraktığı minik şey. "şey" çünkü ne olduğuna karar vermek güç. "şey" çünkü dünyada onu anlatmak için bir kelime türetilmemiş. şey çünkü o aslında sen. şey çünkü ben ne büyük sevgiler yaşadım tezinin çürütüsü.
    hoşgeldin kızım bebeğiiimmmm
    kimsenin ağlatamaz dediği sen kollarındaki minik şeye bakarak hüngür hüngür ağlıyorsun. kollarındaki savunmasız canlının sıcaklığı bütün benliğini yakıyor. yaprak gibi titretiyor içini bedenini.
    kimselere vermek gelmiyor içinden. hemşire "almam lazım bazı kontroller yapacağım" dediğinde yavrusuna gelen saldırı karşında aslanlaşan kediyi şimdi çok daha iyi anlıyorsun.

    hastaneden eve gelişi, ağlaması uykusuz geceler, annesinin emzirdiği anlardaki olağanüstü büyü, doğallık. ben neden emziremiyorum neden tek vücut olamıyorum serzenişi.
    ilk sokağa çıkışı, ilk gülüşü, ilk ses çıkarışı, ilk dişi,ilk,ilk,ilk,ilk,ilk...................

    seni çok seviyorum
    hoş geldin kızım
    hoşgeldin şimalim
    baban