hesabın var mı? giriş yap

  • evliyken başkasına aşık olan erkek veya kadın, arkadaşının karısına veya kocasına da aşık oluyor mu, birinci derece akrabasına aşık oluyor mu?
    cevap hayırsa insanı hayvandan ayıran aklın varlığı ile kendisine çizdiği sınırlar içerisinde kalabiliyor demektir.
    evli erkek veya kadın başkasına ilgi duyduğunu hissettiği anda kendini geri çekmeyi frenlemeyi bilmeli.
    evliliğin kötü gitmesi sana bu fren mekanizmasını kaldırma hakkı vermez. evlilik ne olursa olsun sadakat temellidir. evliliğimi nasıl daha iyi hale getiririm veya nasıl sonlandırırımı düşünmekten başka çareniz yok.
    durumu türk kadınına indirgeyip ajite etmek de yersiz.

  • doğu ülkelerinde (biz dahil) internet ortamında bir sanrı var. "geek olan kişi aynı zamanda entelektüeldir."

    ne büyük gaflet.

    geek, herhangi bir konuya özel ilgi duyan kişiye denir. bu ilgi genellikle psikolojik bir bağlılığı da beraberinde getirir. yani istemeyerek bir konunun geek'i olunmaz. duygusal bazı kazanımlar neticesinde bu olur. mesela ülkemiz adım başı futbol geek'i hatta çokça futbol nerd'ü dolu.

    ancak ne zaman ki geek kişinin ilgi duyduğu şey genel-geçer (mainstream) ilgi alanları harici bir şey olsa yukarıda bahsettiğim sanrı ortaya çıkıyor. bu sanrının sahibi sanmayın ki 3. veya 2. kişiler, açıkça geek'in kendisi buna kapılıyor.

    "ilgi alanlarım genelin çok dışında olduğuna göre, genelin çok dışındaki insanlara benzerliklerim var."

    hayır yok. yani çok fazla manga okuyarak siyaset konusunda toplumdan daha girift fikirlere sahip olunamaz ya da indie oyunlar ile ilgilenilerek fizik bilimi konusundaki fikirleriniz daha geçerli olmaz.

    batıda geek'ler ve entelektüeller arasındaki fark çok barizdir ve çoğunluk da bu farkın bilincindedir. burada şöyle bir eleştiri gelebilir;

    "doğuda, geeklerin ilgi alanlarında içerik bulmak batıdakinden daha güç olduğundan dolayı bu entelektüel bazı mekanikleri kullanmayı gerektirir."

    yerinde eleştiri ancak zamanında değil. çünkü internet bağlantınız olduğu sürece istediğiniz koreli çizerin külliyatına veya istediğiniz polak roman kahramanının hayran maceralarına ulaşabilirsiniz.

    yani günümüzde geek'lik sadece basit bir eğilimden fazlası değildir. ancak görünen bu değil.

  • bir amerikan firması olan (bkz: boeing), bir netflix belgeselinde çok açık ve ağır şekilde eleştirilmiş. belgesele göre, sorunun kökeni avrupa menşeli (bkz: airbus) ile rekabette boeing'in kaliteden taviz vermesine dayanıyor. boeing havacılıkta tek önemli firmayken, airbus yaklaşık 30 yıl içinde onu yakalıyor ve yüksek yakıt verimliliğine sahip (bkz: airbus a320 neo) ile öne geçiyor. boeing de buna cevap olarak, zaten kullanılan bir tasarıma verimli motor eklemek gibi kısmi revizyonlarla hızlı bir yanıt veriyor (kısa sürede 5000 uçak siparişi alarak ciddi bir başarı yakalıyor). yeni motor eski tasarımdakine göre büyük ve güçlü olduğu için, kanatlardaki konumunun da farklı olması gerekiyor. bu durum ise uçağın burnunun yukarıya kalkmasına neden olabiliyor. bu sorunun önüne geçmek için (bkz: mcas) isimli bir sistem tasarlanıyor. ana sorun, bu sistemin tek bir noktadan aldığı veriye göre karar vermesi ve şirket dışındaki kişilerin yeni sistemle ilgili bilgilendirilmemesi. (bkz: faa) bilgilendirilirse eğer, uçak için gereken onay süreçleri uzayacağı ve pilotlara simülasyon eğitimi gerekeceği için bu durumdan kaçınıyorlar. belgeselde yer alan bilgiye göre, pilotun bu sistem hakkında bilgisi olsa bile, uyarıdan sonraki 10 saniye gibi çok kısa bir süre içerisinde sorunu fark etmesi ve hareket geçmesi gerekiyor. dizayn konusunda ciddi hatalarla birlikte, yönetimin kar odaklı hareket etmesi ve düzenleyici kuruluşların yetersiz kalması gibi pek çok neden ölümcül iki kazanın nedeni olarak gözüküyor.

  • hatalı tek bir kelimesi olmayan açıklamadır. bir şu açıklamaya bak bir de sabah kanzuk'un açıklamasına. şimdi bu yazar mı çamur entry giriyor ya da yetersiz?

  • fetocu olarak anılmaktan son anda yırtanların daha bir çılgınca (işemeli sıçmalı) kutladığı, kutlayacağı; alakası olmayanların ise tamamen nötr (noluyoruz amk tadında) kaldığı, kalmaya devam edeceği gün.

  • kızım 2,5 yaşlarındayken, gece uykusundan haykırarak uyanmaya başlamıştı. bu çok normal bir durum aslında, çocukların bazen böyle anları oluyor, korkuyu öğretmeseniz dahi, kabuslar görebiliyorlar. normal olmayan durum, ben yanına gittiğimde uyanmış yatakta oturan miniğimin odanın kapısına bakarak ve orada görünmeyen bir şeyden korkarak ağlamaya devam etmesiydi.

    yani kapının orada görünmeyen bir şey vardı ve kızım oraya baka baka ağlıyor, korkuyla bana sarılıyordu.

    çocuk sahibi olmak böyledir işte, çocuklukta kalan korkularınızı açığa çıkarabilir. gerçi benim korkularım hiç çocuklukta kalmamışlardı, aynen devam ediyorlardı o dönem. evde yalnız kalamadığım gibi, evde birileri olsa dahi koridorun ışığı açık uyuyabiliyordum (hâlâ öyle gerçi). itiraf etmek zor geliyor; ama açıkçası ödlek tavuğun tekiydim işte ve kucağımda görmediği bir şey tarafından korkutulup tir tir titreyen kızım vardı.

    annelik, biraz da gözü karalıktır.

    bir hafta kadar, belki daha da fazla bir süre aynı olay tekrar edince ve ettiğim dualar, okuduğum sureler kızımın korkusunu hafifletmeyince, idareyi ele almaya karar verdim. yine bir gece haykırarak uyanan kızımın odasına gittim. ağlayan kızıma sarıldım ve odanın kapısına doğru olabilecek en öfkeli ve cesur gözlerle bakıp dedim ki: "utanmıyorsunuz değil mi el kadar bebeyi korkutmaya?"

    bu cümlemi net hatırlıyorum, sonraki cümlelerim de bu minvaldeydi; ama açıkçası kelime kelime aklımda değiller şu an. bir anne olarak, kızımı korkutan neyse, ona karşı açmıştım ağzımı ve yummuştum gözümü. olay kısaca buydu işte.

    doğaüstü olansa, o geceden sonra bir daha kızım hiç o kadar büyük bir korkuyla uyanmadı.

    ya göremediğim bir şeyi utandırmayı başarıp, aklını başına devşirtmiştim ya da benim kapıya doğru sinirlendiğimi ve kendisini savunduğumu gören kızım psikolojik olarak o korkuyu aşmıştı.

    ben kızımın psikolojik olarak o korkuyu aştığını düşünüyorum. öbür türlüsünü düşünmek dahi istemiyorum.

    neyi korkuttum la ben?

    ekleme: aynı türden sorular çok gelince, buradan cevaplayayım istedim. kızım o günden sonra bir daha gece korkusu yaşamadı. kendisi zaten şu an 21 yaşında bir üniversiteli.