hesabın var mı? giriş yap

  • guinness biralarının guinness rekorlar kitabı'nı çıkarmaya başlaması nasıl bir tarihsel gelişimin ürünüdür? anlatılan o ki, guinness şirketinin başkanı bir av partisi esnasında bizzat kendi arkadaşlarıyla "en hızlı av kuşu hangisidir?" konulu bir polemiğe girer. incelikli bir insan olduğundan sonra da şöyle der kendi kendine: "kimbilir benim memleketimin publarında sırf bu bilinemeyen rekorlar yüzünden ne kavgalar çıkmakta, kaç adam guinness biralarını içip içip ardından 'en iyi avcı benim, en büyük ev benim evim, en çok kadınla ben yattım' gibi konularda birbirlerini yemekte, büyük maddi ve manevi tahribata sebebiyet vermektedirler.. dünya barışı adına bu gidişe ben bir son vermeliyim".
    bu motivasyonla ufak bir broşür halinde ve guinness biraları sponsorluğunda 1950'lerde basılır ilk guinness rekorlar kitabı. gittikçe kendini aşar, guinness biralarından daha ünlü olur, bugünkü haline gelir. tahminim odur ki bu kitaba girmek isteyenlerin kendilerine verdikleri maddi ve manevi zarar, irlanda publarında birkaç sarhoş adamın çıkardığı tartışmanın verdiği ziyanın yanında hiçbir şey değildir.
    ben aslında son cümleyi sizi denemek için yazdım. yakalayabildiniz mi acaba içindeki anlam hatasını.. ilk yakalayan marie antoinette oldu, kendisini tebrik ediyorum içtenlikle.

  • chp bursa milletvekili orhan sarıbal'ın haraç olarak tanımladığı gss borçlarının kaldırılması için yazılı olarak dile getirdiği çağrı. mhp yine akp'nin peşine takılıp mızıkçılık yapmazsa muhalefet böyle bir rezalete son verecek çoğunluğa sahip. tüm muhalefet partilerinin hepsinin bir araya gelip milyonlarca işsizin sırtında kambur olan bu utanca artık bir son verilmelidir. aksi takdirde bu ülkenin vatandaşlarının böyle bir haraçtan kurtulmaları için bu gidişle tek yapabilecekleri başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmek: (bkz: gss mağdurları suriye vatandaşı olsun)

    işte orhan sarıbal'ın gerçekleşmesi durumunda milyonlarca mağduru büyük bir beladan kurtarabilecek çağrısının tam metni şuradan okunabilir:

    “sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor”

    sgk’nın devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırıldığını söyleyen bursa milletvekili orhan sarıbal, “gss nedeniyle başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmeli” dedi.

    bursa milletvekili orhan sarıbal, genel sağlık sigortası (gss) sorununu gündemine aldı. yazılı bir açıklamayla 1 ocak 2012’de yürürlüğe giren gss’ye itiraz eden sarıbal, türkiye’de şu anda 3 milyon yurttaşın milyarlarca tl borcu olduğuna dikkat çekti. sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasası’nın türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığını ifade eden sarıbal, “herhangi bir geliri olmayan milyonlarca yurttaşımız bir gecede kendi devletine karşı borçlandırıldı. çalışma ve sosyal güvenlik bakanı faruk çelik, dalga geçer gibi bu insanlara ‘gelir testi yaptırın’ diyerek tehdit gibi bir çağrıda bulunuyor. işsizlikle boğuşan, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmayan yurttaşlarımız bir de borçlandırılarak bunalıma itiliyor” dedi.

    -sağlık, en temel insan haklarından-

    gss’nin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyleyen sarıbal, sağlık hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu belirerek, şunları söyledi: “yurttaşlarımızın en temel haklarına ulaşması engelleniyor. gss pirim borcu olan birçok hastanın hastane kapılarından geri döndüğünü görüyoruz. 18 yaşın üzerindeki çocuklarımız lisede öğrenim görüyorsa 20, üniversite öğrencisiyse ise 25 yaşına kadar primleri devlet tarafından karşılanıyor ancak bu çocuk öğrenim görmüyorsa otomatikman borçlandırılıyor. işsiz gençlerimizin prim tutarları, birlikte yaşadığı ailenin aylık toplan gelirine bakılarak hesaplanıyor. primler, neredeyse 300 liraya kadar yükseliyor. gelir testinden geçilmemsi durumunda da primler asgari ücretin 2 katı üzerinden hesaplandığı için aylık 250 tl borç çıkartılıyor. henüz iş bulamamış ya da asgari ücretle hayatını sürdüren gençlerimizden adeta haraç alınıyor. sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor.”

    -sosyal devlet çağrısı-

    başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirten sarıbal, “sosyal politikaların en başında gelen konu sağlıktır. bu yanlıştan vazgeçilmesi için elimizden geleni yapacağız. buradan bir kez daha gss’nin iptal edilmesi yönünde çağrıda bulunuyorum” dedi.

  • kendimde de gözlemlediğim korkunç bir eylem. tüyler ürperten bir dönüşüm. şimdi açık konuşalım: kendimizle başbaşa kaldığımız anlarda, acıkan karnımızı huzura kavuşturmak için hazırladığımız eppek arası tomato peynir gibi gıdaları yerken insanlıktan çıkmıyor muyuz? özellikle geceleri sinsi sinsi hazırladığımız eppek arasını yerken, uydurmasyon dürümleri yutarken o ekmekle o dürümle kavga etmiyor muyuz? dişlerimizi eppeğe geçirip 45 derecelik bir açıyla kafamızı sallar gibi kopardığımız her lokmada bir vahşi yaşam belgeseli tadı yok mu? normalde son derece beyefendi insanlarken, uçan kaburgalıların kanatlarını söken kratos gibi olmuyor muyuz eppek arası yerken?

    avvvvvvvvkkkk avvvvkkkk diye yutmuyor muyuz ekmek arasını? neden en sakinimiz, en beyefendimiz, en hanımefendimiz bile ekmeğe hülya avşar'ı öpmeye hazırlanan ibrahim tatlıses haşinliğiyle yaklaşıyor? sırf şu ritüel yüzünden eppek arası yemeden önce ibrahim tatlıses bıyığı takmayı düşünüyorum. insan eppek arası gıdayı alırken bu kadar mı coşar arkadaş? o yüzden böyle subway mabwey gibi mekanlarda hiç huzur bulamıyorum. sandiviçiniz kaç santim olsun diyorlar, isyan edesim geliyor. sandiviçim 10 santim olsa ne olur, 75 inç olsa ne olur efendi, sen bana vahşileşmeden sandiviç nasıl yenir ondan bahset. kendisini sandiviç, dürüm ya da eppek arası bir gıdayı yerken vahşileşmiş hissetmeyenlere leydi gaga'nın sigaralı gözlüğünden yapacağım kendi elimle. şu an ağzımda 10 adet sigara var, hepsi eşit yansın diye yaktım koydum ağzıma. fakat son sigara zamlarından sonra gözlüğün maliyeti yükseldiği için sigaraların hepsi lodos denizcisi marka. marka sempatik ama tat bir garip, inşallah ölmem...

  • ilk gbt sorgulamasında ve annenizi çağırdığında annenizi de şahit göstererek savcılığa şikayette bulunsaydınız, muhtemelen ev sahibi konusuyla uğraşıyor olmazdınız. haddini aşan bir densiz kadar cesaret gösteremezseniz hadlerini daha da aşmamaları için hiçbir sebep yok demektir.

  • evet, kelimenin tam anlamıyla tüyleri diken diken eden, üzen, düşündüren kliptir. evet, zor işimiz zor!

    klip

    nasıl bir döneme denk geldik, değil mi?