ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jet fadıl'ın 1 milyar tl ile kayıplara karışması
-
o parayı bitirdikten sonra 2 kere umreye gidip gelip, yeni projelerle tekrar dinci.avi'ye başlamasına engel değildir.
epeydir olmayan şeyler
-
36 beden pantolon. epeydir olmuyor bana :(
18. yüzyıl ekşi sözlük başlıkları
kına gecesinde damadının boğazını kesen kayınpeder
-
lan avrupa'da amerika'da millet game of thrones izleyip "o çağlarda neler varmış" diyor, biz o çağlarda yaşıyoruz.
red wedding'i kendi kafasına göre canlandıran bir ruh hastası kayınpeder.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: 31 çekeceğim ama annem zırt pırt odaya giriyor
1. uyuz oldum şimdi.
3. anlamadım, annemi oyalayın mı diyorsun yani?
fotoelektrik olay
-
fotoelektrik etki.
ışığın foton adı verilen parçacıklardan oluştuğunu gösteren olay.
heinrich rudolf hertz adlı fizikçinin, elektromanyetik dalgaların varlığını göstermeye çalışırken yaptığı deneylerde, bir kaynaktan yayılan ışığın çarptığı metal yüzeyden, elektronların koptuğunu tesadüfen farketmesi ile ortaya çıkmıştır. bu yüzden ilk başta olay, hertz etkisi olarak anılmıştır.
metal yüzeyden kopan elektron miktarının şaşırtıcı bir şekilde gönderilen ışığın şiddeti ile orantılı olmadığı farkedilmiştir. oysa klasik maxwell dalga teorisine göre ne kadar şiddetli ışık gönderirlirse o kadar çok elektronun kopması beklenirdi.
einstein 1905 yılında yayınladığı makalelerden birinde bu olaya photoelectric effect adını vermiş ve bunu fiziğe yeni bir anlayış getirerek açıklamıştır. planck'in foton hipotezinden yola çıkarak yaptığı açıklamaya göre gelen ışık bir dalga değil, foton adında ve her biri e = hf (h=planck sabiti, f=ışığın frekansı) enerjisine sahip parçacıklardan oluşan bir şeydi. bu modele göre ışığın şiddetini artırmak birim zamanda yayılan foton sayısını artırıyor, ancak frekans değişmediği için her fotonun enerjisi sabit kalıyordu. foton, madde yüzeyindeki bir elektrona çarptığında hf enerjisinin bir kısmı elektronu madde yüzeyinden sökmek için harcanmakta (bu enerjiye maddenin iş fonksiyonu denir) geri kalanı ise elektronun kinetik enerjisi olarak aktarılmaktadır.
dolayısıyla belli bir frankansın altında gönderilen ışık, şiddeti ne olursa olsun yüzeyden elektron koparamayacak, gönderilen ışığın frekansı arttırıldıkça yüzeyden kopan elektron sayısı ve bu elektronların kinetik enerjileri artacak.
fotoelektrik etki, ışığın dalga özelliğinin yanı sıra parçacık özelliğine sahip olduğunu gösteren modern fiziğin mihenk taşı niteliğinde deneyleriden birisidir.
armine harutyunyan
-
herkes neyin peşinde düpedüz çirkin ya bu kadın.yok şöyle yok böyle vay memleketi filan ne diyosunuz ya siz.net şekilde çirkin fotojenik olmayan bir insan.guccinin anlaşma imzalaması bu gerçeği asla değiştirmez.
tamircilerin parça çaldığı gerçeği
-
anlatılan iki hikayede de çalıyor olmalarına rağmen işlerini de aksatmayan tamircilerden bahsedilmiş.
yani adam çalıyor ama yapıyor da. bizim toplumda pek ayıplanmaz böylesi.
vatanım sensin
-
"vatanseverler ıstanbuldan samsuna yola cıkmıs" cumlesiyle dusa sokan dizi.
atam geliyor amk.
bacak antrenmanı yaparken bacağı kırılan kadın
-
açmayın beyler harf inkılabı.
yaran fıkralar
-
enflasyondan önceki bir fıkra;
bir adam tablada kavun satıyormuş. etikete yazmış;
---> 1 kavun 3 lira, 3 kavun 10 lira
yoldan geçen genç bir sevgili çift bu adamı görmüş. erkek kıza hava atmak için "bak şimdi şu kavuncuyu nasıl rezil edeceğim gör" demiş.
- ağabey bana 1 tane kavun ver
+ al evlat
- ne kadar
+ 3 lira
- ağabey bana 1 kavun daha ver
+ al evlat
- ne kadar
+ 3 lira
- ağabey bana 1 kavun daha ver
+ al evlat
- ne kadar
+ 3 lira
genç, kavuncuya "ağabey bak ben senden 3 kavun aldım, sana 9 lira verdim. sen oraya 3 kavun 10 lira yazmışsın. sen bu işi bilmiyorsun" demiş.
kavuncu cevap vermiş "bak evlat, herkes bana akıl vereceğim diye 1 kavun yerine 3 kavun alıyor. sonra da gelip bana ticaret nasıl yapılır öğret diyorlar"
debe editi: fıkrayı yazdığım an birileri mesaj atıp çok kötü fıkra falan dedi, kulak asmadım. sonra millet fıkrayı debeye soktu. hay siz çok yaşayın e mi :)