hesabın var mı? giriş yap

  • cahil suruler yetisiyor, kadini mal gibi goren, kendisini reddedecek bir iradesi olamayacagini dusunen bir suru barbar yetistiriyor egitim sistemi, toplum. tavuk gibi dogruyorlar sokaklarinda gucsuzleri . böcek kadar deger vermiyorlar kadinlara. guclunun gotunu yalayan gucsuzu bogazlayan, yasatmamaya and icmis bir karanlikla karsi karsiya turkiye.

    (bkz: boyun eğme)

  • düşünsenize, sözde ordunuz bir savaşta. ve siz başka bir ülkede gizleniyorsunuz. insanları ateşe atıyorsunuz. çocukları ön plana atıp, kendinize güvenli yer arıyorsunuz. ondan sonra olan masumlara oluyor. insanlar da bunlara destek olmak için eylemler yapıyor.

  • yeni yikanmis, yumos kokulu, tertemiz carsaf ve yorgana gomulup yine ayni temiz/mis kokulu pijamalardan giyinmis vaziyette uykuya dalmaya hazirlanmak. tam porsiyon kuzuyum yeminle, misil misil uyurum, beni kimse tutamaz.

  • daha önce de söylediğim gibi, hatta mark twain benden de daha önce söylediği gibi; mizahın kaynağı neşe değil kederdir, cennette mizah yapılmaz. söylenecek her şeyin söylendiği bu muhteşem yapıta söylenmesi gerekenlerden biri de şu ki; türü absürt değil kara mizahtır. yani çatışmasını direkt güldürü üzerine kurmayan, sizin başınıza gelse gülmeyeceğiniz ama aslında komik olan; komik çünkü anlamsız, çünkü saçma durumları irdeleyen, kurcalayan eserler. absürt nedir? uyumsuz. tabi böyle keskin sınırlar ve kalıplar sanat eserini doğrar, ama bir genelleme yapacak, bir tür belirtecek olursak böyledir. daha çok kara mizah diyelim hatta, sınırlar yumuşasın. yer yer absürte de çalabilir çünkü.

    absürt nedir peki? uyumsuz. orada da çatışma yine direkt güldürü üstüne kurulmaz, (çatışmayı direkt güldürü üsten kuran sitcomdur, fenomen sinemasıdır, fetöcülerdir) uyumsuz durumların bir araya gelmesiyle oluşur. leyla ile mecnun da onun zirvesidir. döner satan, çay satan bakkal; iş arayan iyimser, ev hanımı taksici vs şeklinde özetlenebilir. genel olarak kavramsal biri olmasam da kavram kargaşası anlam kargaşasına dönüşünce müdahale etmek gerekir. gibi'deki karakterler c tipi yaşam süren, birbirleriyle ve başlarına gelenlerle uyumlu gibi gözüken ve bu c tipi yaşam standartları gereği saçmayı ve anlamsızı örtemeyen; şık elbiseler, lüks mekanlar, şatafatlı partilerle anlamlıymış gibi gözükemeyen, bundan sebep de ayan beyan anlamsızlıklarına profesyonel tepkiler verip saçmayı zamanla anlamlı hale getiremeyen…

    bizi ne güldürüyor aslında biliyor musunuz? hangi tip yaşam standardına sahip olursanız olun, yaşamın çoğunluğu gibi'deki gibi anlamsızlıklarla, saçmalıklarla doludur ve biz hepimiz öğütlenmiş idealizm için kalıp anlamlarla, yama anlamlarla onları kapatırız. bu yamalar olur olmadık yerde cart curt sökülür ve biz öğütlenmiş idealizm gereği çoğunlukla utanır ya da sinirleniriz. gibi'deki kahramanlar ise dönüşümlü olarak bu yamaları kazayla da olsa kaldırır ve öğütlenmiş idealizmle cesurca savaşırlar. bu, süpermen'in dünyaya çarpmak üzere olan göktaşını durdurmasından daha çok ferahlatır içimizi çünkü ne kadar pelerini olursa olsun, süpermen'in gerçek olma ihtimali yılmaz'ın gerçek olma ihtimalinden zayıftır. yılmaz direkt bize çarpan göktaşlarını durduran, artık cam bezi ya da tencere tutacağı yapma zamanı geldi dediğimiz tişörtleri giyen bir kahramandır.