hesabın var mı? giriş yap

  • tam hali "içinde içki olduğu anlaşılmasın diye verilen siyah poşet"tir.

    içki görünmesin diye siyah poşet verilir, siyah poşet görülünce de içinde içki olduğu anlaşılır. böyle de bi paradokstur.

    bu ikilemi on dakika kadar düşününce insanın kafasında, en az o poşet kadar kara bir delik açılabilir.

  • ilk kez 1886 yilinda italyan psikiyatr enrico morelli tarafindan tanimlanmis hastalik. hasta burada, fiziksel kusur olarak algiladigi organina dair bir seyleri duzeltmek icin modifikasyon istemektedir. kisi bazen estetik cerrahiye bagimli hale gelebilir ve genellikle kiside bdd ile beraber ocd [obsesif kompulsif bozuluk] de beraber gorulmektedir.

  • 4 vakit namaz kıldığım ortaokul yıllarımda içinde bulunduğum nesil. özellikle gider caminin kolonlarının dibinde otururdum. tesbih rezervinin %12,5' una hakimdim.

    ortada, elleri boş dayıları süzer, kolon dibindeki tesbihleri avuçladığım gibi fırlatırdım.

    çok keyifliydi lan.

  • edit: bazı süper düşünceliler, bunu yapanlara kibirli sıfatını yakıştırmış. senin ben aklına tüküreyim.
    (bkz: #49067450)

    gerçek hayvanseverlerin yaptığı gönüllü aktivite... fakat dikkat edilmesi gereken bi şey var, ameliyat sonrası hemen sokağa bırakmayın hayvanı nolur. hava soğuk da olsa sıcak da olsa bırakmayın. evinizde bi köşe ayırın ona. ya da apartman boşluğunda minik bi yuva yapın. 2-3 gün sonra zaten yarası kapanmaya yüz tutar. salarsınız gider...

    bu arada, kadıköy belediyesi acıbadem veteriner kliniğinde, her ay belli bi miktarda sokak hayvanı bedava kısırlaştırılıyor. ücretsiz kota aşıldığında da cüzzi bi bedel karşılığında hayvanı kısırlaştırıyorlar. evcil hayvanları 190 liraya, sokak hayvanlarını ise çok çok daha az bi paraya kısırlaştırıyorlar.
    ve çok da temiz çalışıyorlar.

    benim leyloş kızımı da burada kısırlaştırdık. leyla'nın operasyon işlemleri yapılırken belediye temizlik görevlisi 50-55 yaşlarında bi amca geldi. kucağında 2 tane kedi. birisi minicik yavru, ötekisi 6-7 aylık bi tekir. yavru kedinin patisi incinmişti, tekiri de kısırlaştırmak istiyorum dedi. ve adamcağız, cebindeki son parayı da o hayvanlar için harcamıştı gözümün önünde.

    hayvanları sevin allah rızası için.

    edit: bilgilendirme amaçlı mesaj atan arkadaşlar olmuş sağolsunlar. istanbul avrupa yakasında da, fatih hayvan hastanesi ücretsiz kısırlaştırma yapıyor imiş. bilginiz olsun.

  • yakın kız arkadaş göğüs dekolteli bir kıyafet giydiyse işin çok zor. ben bakmak istemiyorum, gerçekten kızı arkadaşım olarak çok seviyorum ve hiç bir fantezim falan da olmaz ama göz bir anda oraya kayıyor işte. (erkek arkadaş bile bağrı açık geziyorsa konuşurken bir anda dikkat oraya kayabiliyor yanlış anlaşılmasın bura.) o anda kız da bunu gördüyse hemen bi kıyafeti çekiştirmece başlıyor. bu durumda ben de otomatik olarak sapık durumuna düşüyorum.
    bundan sonra karar verdim tabi, eğer göğüs dekolteli bir kıyafet giydiyse o gün muhabbeti en alt seviyede tutuyorum ve sapık damgası yemekten kurtuluyorum. çünkü hayatta en sevmediğin şeylerin başını çeker sapık muamelesi görmek.

  • hayatım boyunca haksızlığa karşı böyle isyan edip konuşan bir kaç kişi gördüm

    londra'ya yürüyen iskoçların feryadı. ingiltere madenlerinde ölümüne çalıştırılan işçilerin öykünüşü desem... "oo nasıl böyle bir şey olabilir, nerede insan hakları, silerler böyle işi" gibi bir çok tepki oluşturdu.

    bu adamlar soma'lı madenciler. sen, ben yani. yeter artık, birileri tepki koymalı. ister sosyal medya, ister sınıf, ister kahve ve yahut ev. ünlemlerle konuşma zamanı geldi.

    devleti yönetenler zenginleşmek için çırpınırken halk eziliyor. ölüyoruz merkez. kimsenin haberi yok...