ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ritchie blackmore
-
denyonun önde gidenidir, hayranlara kötü davranır, durduk yere joe satriani gibi kendisiyle benzer işler bile yapmayan müzisyenlere giydirir, california jam'de bile sahneyi yakıp helikopteriyle kaçmıştır.
fakat, tüm bunlara rağmen, bence rock tarihinin en ikonik gitaristidir. bu tarih ki tony iommi, jimmy page ve david gilmour gibi babalara ev sahipliği yapsa da, ritchie blackmore'un aynı anda pek çok tarzın doğmasına, hatta iron maiden gibi heavy metal tarihinin en önemli gruplarının kurulmasına ön ayak olma gibi bir özelliği vardır.
janick gers, yngwie malmsteengibi adamlar, sadece blackmore'culuk oynayarak, rock ve metal tarihine iz bırakmışlardır (sevip sevmemek tartışılır, ama adamların imza attığı külliyatlar dev gibi). dave murray'den kirk hammett'a, james hetfield'dan john petrucci'ye, pek çok büyük gitaristte, yukarıda saydığım diğer gitaristlerden etkilenme görürsünüz; ama, bu gitaristler blackmore'dan direk aşırırlar, etkilenme kelimesi hafif kalır.
ben bunun sebebini teknik taktik vesaireden ziyade, ritchie blackmore'un çok iyi bir melodi yazarı olmasına bağlıyorum. ingiliz folk müziği'nden, barok müziğe kadar pek çok tarzı gitara yedirebiliyor. pentatonik gamları da kullanıyor, diminished minor gamları da... o yüzden kırk mahalle öteden tanınacak bir tarzı var. tıpkı jimi hendrix'in ve ruhani takipçisi olduğuna inandığım john frusciante'nin triad gibi basit bir müzik yapısını, sıradışı kullanmaları gibi.
tabii ki bu diğer gitaristleri küçük gördüğüm anlamına gelmiyor, blackmore'un yeri bambaşka diyorum sadece.
bir öğretmenden duyulabilecek en ağır söz
-
"bu ülkenin çöpçüye de ihtiyacı var!"
artık eskisi gibi kitap okuyamamak
-
ekran insanı olduğumuz içindir. konuyu biraz kendi çapımda açmaya çalışırsam günümüzde tv,oyunlar,internet gibi hızlı bilgi akışı sağlanan 3 dakikanın bile çok uzun bir süre olduğu süre turbo hızda bir yaşama alışmışsak bize kitap okumak gibi dingin şeyler çok sıkıcı gelir. bu bir çeşit dikkat dağınıklığı gibidir.
bunu en iyi küçük yaşta ki çocuklarda gözlemlersiniz hiç yerinde duramamalarının ama eline bir telefon verdiğinizde (oyun amaçlı) veya yüksek kalite bol aksiyonlu rengarenk görselli bir animasyon film açtığınızda sesinin kesildiğini göreceksiniz. bizler zamanla kitap okumaktan sıkılmış hale gelirken onlar bu teknolojiyle doğdular
bunu sözlük ortamlarında kısalan entrylerden de anlayabilirsiniz çünkü 3 dakika çok uzun süre özellikle 90 sonrası doğanlar büyük ihtimal bu yazıyı okurken bir yandan da bir mesajlaşma veya sosyal ağdan gelen bildirimi kontrol ettiler
epiktetos
-
"kisileri yasananlar degil, o yasananlara bakis acilari rahatsiz eder."
epiktetos
erdoğan'ın tabldot yemek yemesi
-
faruk fotoğrafları çektiysen bizim ejder meyvelerini getir ordan koçum
yılmaz morgül'ün el yazısı
-
mordor lisanı ile yazılmıştır.
zaten ''morgül'' ismi de
mordor ve nazgul isimlerininden uyarlanma.
beyler yılmaz morgül orta dünya insanıdır.
(bkz: its some kind of elvish, i cant read it)
edit: (bkz: minas morgul)
aleyna tilki ile bir ömür vs 1 milyar dolar
-
siz gerçekten milyar doların ne olduğunu bilmiyorsunuz.
türk pasaportu ile tiktok çeken çift
-
cok guzel bir video olmuş. bence mantıklı. linç falan yemezler.
"nereden baksan elinde kalıyor " sözünün açıklaması adeta.
hayır hayır olmaz asker selamı vermek istemiyorum
-
(bkz: vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır)
inşallah izlanda' ya da sallar bir tane .
edit: düzeltme için poison apple 'a teşekkürler.
edit 2: başlığı açan uzamış.