hesabın var mı? giriş yap

  • bir gun yavuz sultan selim tebdili kiyafet gole maya caliyormus
    bunu goren bir koylu sorar;

    - ilahi hoca hic gol maya tutar mi?

    bunu duyan yavuz sultan selim, durur mu yapistirmis kilici;

    - dogurduguna inaniyorsun da oldugunune mi inanmiyorsun!

    sonra adamin kesesindeki 100 altini alip,

    - bunu da hazineye koyayim ilerde suluman oglum hurreme hediye alir, demis.*

  • konuşulanlara göre milli takım için düşünülen ilk isimmiş. galatasaraylı biri olarak söylüyorum beşiktaşlılar başkanıyla, taraftarıyla birlik olup hocalarına sahip çıksınlar. uzun zamandır uğraştıkları bu yeniden yapılanmalarının içine sıçılmasına izin vermesinler.

    beşiktaşlılar bana katılır veya katılmaz bilmiyorum ancak son yıllardaki başarıların en büyük payı şenol hocanındır. onun için ne pahasına olursa olsun şenol güneş'in tff yakınlarından dahi geçmesine izin vermeyin bu saatten sonra.

    edit: bazı arkadaşlar fatih terim döneminde aynısını bize yapmışlardı şimdi sıra beşiktaş'ta gibi mesajlar attılar. bakın konu ne olursa olsun başkalarını aşağı çekmek yerine kendiniz yukarı çıkmaya çalışın, bu tarz düşünce yapısı hiçbir zaman başarı getirmez.

  • açılın ben tezimde bu konuyu çalışıyorum.

    konu ile ilgili literatürde en çok kabul gören açıklamalar şöyle:

    batıda akademiye bakış açısı ile türkiye'de akademiye bakış açısı çok farklı. batıda biraz daha "knowledge is power" anlayışı var ve iktidar pozisyonlarını tabii ki erkeklerin kadınlara bırakma ihtimali daha düşük.

    türkiye'de durum farklı. bilgi ve iktidar çok ilişkili değil ve asıl güç kaynağı para. para getiren işler ise akademide değil sahada. bu nedenle de erkekler daha çok para getiren sahadaki işlere yönelerek akademiyi kadınlara bırakabiliyorlar.

    bir de kadın için uygun meslek olması açısından öğretmenliğin devamı niteliğinde görülmesi açıklaması da var literatürde.

    ayrıca oranlar kafanızı karıştırmasın. eşitlik öğretim görevlisi, okutman (şimdi onlar da öğretim görevlisi oldular), araştırma görevlisi gibi basamağın en altlarında var. ancak yardımcı doçentlikten profesörlük kadrosuna yükseldikçe kadın akademisyen sayısı erkek akademisyen sayısının neredeyse yarısına düşüyor. hatta şimdi baktım yarısının da altında. https://istatistik.yok.gov.tr/ adresinde özet öğretim elemanı sayılarından kontrol edebilirsiniz.

    bu iki şekilde yorumlanıyor. birincisi şu andaki kadın araştırma görevlilerinin yükselmesi ile gelecekte bizi gerçek bir eşitlik bekliyor olabilir, ikincisi de unvanda yükseldikçe onların da sayılarının azalma riski var. yani bu durumda mevcut durum aynen devam eder.

    bir de bu sayısal eşitliği asla yönetim kadrolarında göremiyoruz. en son ocak ayı gibi rakamsal bir kontrol yaptığımda türkiye'de sadece 3 tane kadın rektör vardı yanlış hatırlamıyorsam. (2015'te 13 tane idi diye hatırlıyorum). gittikçe durum kötüleşiyor yani.

    o nedenle yüzdesel eşitlik türkiye'de akademi için yanıltıcı bir eşitlik diyorum ve gidiyorum.

    edit: imla

  • ah be ayşe.
    bir kadın cinayetine kurban gitseydin, ağlardık senin arkandan. lanet okurduk özgür'e. üzülür, göz yaşı dökerdik. özgecan gibi bir simge bile olurdun belki.

    birisi çıkıp o da haketmiş ama deseydi onu linc ederdik el birliği ile. sözlükten bile uçurulurduk.

    şimdi doya doya söyleyebiliyorum.
    o dayağı sen haketmişsin be ayşe.

  • eskiden arabistan'da yururlukte olan allah bir kari dort olayi kizlarin cok tuhafina gitmistir..

    - siz muslumanlarin simdi 4 tane mi karisi oluyo?
    - evet.. ne guzel di mi..
    - olur mu oyle sey ya.. nasil yani simdi sen benimle evleniyosun, sonra bir baskasiyla.. sonra bi daha.. sonra bi daha
    - yok uc alana bir bedava veriyolar.. ucuza geliyo..
    - ay siz kadinlari satiyo musunuz bi de?
    - valla mesela sen en az uc inek edersin..
    - aa.. sacmalama ya.. oyle sey mi olur.. ne kadar sacmalik, bidi bidi vidi vidi..
    - yok vazgectim, en fazla iki inek edersin..
    - o niye?
    - cok konusuyosun..

  • ~ türk yargı sistemine > "türkiye yargı sistemi" diye başlık açan bir "türk" kelimesi rahatsızı,

    ~ "türkiye 4'e bölünsün" şeklinde başlık açarak, subliminal üniter devlet karşıtı alt mesajları veren,

    ~ "zeytin dalı harekatı'nın gereksizliği" argümanı ile başlık açıp, pyd'ye yapılan operasyonları gereksiz gören,

    ~ şehit olan polis ve askerlere "katledilen" ifadesini kullanan

    ~ "fırat çakıroğlu şehit değildir" yazan,

    ~ "atatürk'ün şapka devrimi vizyonsuzluğu" diye başlık açıp, atatürk'e atatürk diyemeyip, mustafa kemal yazıp duran ve devrimi kötüleyen,

    ~ entrylerinde devamlı türk milliyetçilerine saldırmış olan,

    birinin açtığı başlık. şimdi bunları toplayın. ortaya çıkan sonucu siz bulun.

    edit: başlıkları nasıl buldum? entrylerini en çok favorilenenler butonunda sıraladım. çok araştırma yapmadım.

  • diyanet işleri başkanının açıklamasına göre o saatte orada tek bir türkün bile bulunmaması gerekiyormuş.

    o saatlerde çok kalabalık olduğu için yasaklanmış.

    ama bizim türkler durmuş mu? tabiki hayır. 2 acenta yasağı delmiş ve toplamda 18 türk olmaması gereken yerde bulunmuş.

    18 kişiden 2 si ölmüş, sanırım 5 kişiden de hala haber alınamıyor.

    yani aslında durum şu.

    ölen türk sayısı "sıfır" olması gerekirken yine ne yapmış etmişiz kendimizi öldürmeyi başarmışız. aferin.

  • 16-17 yaşlarındayken yaşının 30 olduğunu öğrendiğim insanlara "ohaaa 30 mu yuuhhh" diyordum. 30 yaşındaki insanlar bana 70 yaşında gibi geliyordu. şu an 32 yaşındayım ve hala kendimi çok genç hissediyorum. içimde hala bir çocuk var çünkü hamileyim :((( şaka lan şaka erkeğim ben.

    neyse konudan uzaklaşmayalım, 32 yaş çok değil evlen gitsin.

  • sokaktan sahiplenin. eğer gerçek bir kedi ile tanışmak istiyorsanız tekir kedi sahiplenin. tekir candır. bu arada tekir bir kedi cinsi değildir, tüy desenine verilen isimdir. kahverengi, gri veya sarman olabilirler, beyazları da olabilir. "challenge istiyorum, getirin lan en manyağını" diyorsanız şayet, kızıl tekir deneyin.

    tekir candır, kedi olduğunu hissettirir bir kere. asla biblo değildir, evin düzenini skip atar, koltuk perde bırakmaz. süt liman bir ortamda bile çotannk diye bir yerlerden havaya zıplar, evde haşerenin yaşama ihtimali teorik olarak sıfırdır. camlarınızda mutlaka sinekliğiniz olsun, ama oldu ya eve bir sinek girerse o sinek eninde sonunda kedinizin patisi altında can verecektir. sineğin yüksekte uçması tavana konması asla bir kurtuluş degildir. tekirinizin aklındadır o, arada bir volta atar ama gözü hep oradadır. eninde sonunda indirecektir.

    bir tekir sahiplendiğinizde mobilyalarınızın ömrünün maksimum 2 yıl sürebileceğini bilin, o yüzden ucuz mobilyaya yönelin.

    bu derece hareketli ve sinir bozucu olmasına rağmen yorulup uykusu geldiğinde içini çeker, dibinizde kıvrılır ve dünyanın en masum canlısı olur çıkar. işte tam bu duruma tanıklık ettiğiniz ilk an, ona aşık olursunuz. o andan itibaren (allah gecinden versin) anca ölüm sizi ayıracaktır, buna emin olabilirsiniz.

  • birkaç ibiş yüzünden bütün insanları aynı kefeye koymak kitabevinde çalışan bir insana bir defa yakışmaz. ulan şunu anlayamadınız? meslekler, renkler, bölgeler kötü olmaz; insanlar kötü olur.