hesabın var mı? giriş yap

  • 10 topla oynanan ve en yaygın versiyon olan 10-pin bowling için $öyledir..

    * her bir oyun (game) genelde 10 frame'den olu$ur.
    * her frame için 2 top hakkınız vardır. eğer ilk atı$ta 10 lobut'u da devirirseniz, ki buna strike denir, diğer topu atmazsınız.
    * ilk topta + ikinci topta devrilen lobut sayısı = 10 ise (örneğin 6+4) spare yapmı$ olursunuz.
    * eğer iki top sonunda 10 sayısını tutturamazsanız, örneğin 6+3 yaparsanız, 9 puan alır ama bonus kazanamazsınız. diğer frame'e geçersiniz.

    bonus olayı ise $öyle:
    * eğer strike yaparsanız, o atı$tan sonraki 2 atı$ın puanlarını bonus olarak alırsınız.

    örneğin:
    1. frame: 1.top: 10 lobut
    2. frame: 1.top: 5 lobut
    2. frame: 2.top: 4 lobut
    bu durumda 1. frame'in puanı= 10+5+4=19
    2. frame'in puanı= 5+4=9
    toplam puan=28

    eğer son frame'de strike yaparsanız, 2 adet ek atı$ hakkınız olur.

    * eğer spare yaparsanız, o atı$tan sonraki ilk atı$ın puanını bonus olarak alırsınız.
    örneğin:
    1. frame: 1.top: 6 lobut
    1. frame: 2.top: 4 lobut
    2. frame: 1.top: 3 lobut
    2. frame: 2.top: 5 lobut
    bu durumda 1.frame'in puanı= 6+4+3=13
    2.frame'in puanı= 3+5=8
    toplam puan=21

    eğer son frame'de spare yaparsanız, 1 adet ek atı$ hakkınız olur.

    örnek bir hesaplama için: http://public.csusm.edu/veres/bowlingscore.html

    daha ayrıntılı bilgi için:
    -----------
    the bowler can have up to two attempts at knocking down a set of ten pins. any that are knocked down at the first attempt are removed and the bowler tries to knock down the remainder. knocking all of the pins down with the first ball is called a 'strike', and knocking down all the remaining pins on the second go is called a 'spare'.

    a game of bowling consists of ten frames, and the maximum you can score is 300 points. let us imagine we have two bowlers, adam and betty. adam bowls and knocks all of the pins down with his first ball. this is a strike, and an 'x' is marked in the frame 1 box on the score card, but the total is left blank as adam may score bonus points with his next two balls. adam does not get a second ball in this frame as there is nothing left to knock over. betty steps up to take her turn. betty knocks over 9 pins with her first ball. a 9 is written in the frame 1 box for betty. with her second ball she knocks over the last pin. she has 'picked up a spare' and a '/' is written next to the 9. no total is put in as a spare means that you can score bonus points with your next ball.

    adam bowls his second ball and knocks down eight pins, leaving the 7 and 10 pins standing. this is known as a 'split' because these pins are separated from each other, and getting a 'spare' from this is very difficult. with his second ball he knocks down the 7 pin. in frame 2 of the scorecard he writes the 8 and then puts a 1 next to it. he goes back to frame 1 where there is no total and can now fill it in. he scored 10 from his first ball in frame 1 and can add on what he scored from the next two balls (8 and 1) so the total in frame 1 is 19. as he did not get a spare in frame 2 there are no bonuses due, so he adds the 9 to the 19 and writes down 28 in frame 2.

    betty bowls the first ball of frame 2 and gets a strike. she is delighted. she puts an 'x' in the box for frame 2 and can now fill in the total for frame 1. her 9 + 1 in frame 1 added to the next ball, which was a strike, now add up to 20 so this is the total in frame 1. she cannot put in the total for frame 2 yet, because she is allowed to add in the value of the next two balls following her strike.

    frames 1 to 9 are identical in their scoring, and then you come to the tenth and final frame. on a paper scorecard this looks different from the others, as it has an extra space to fill in. this is to allow the bonuses to be put in if the player scores a strike or a spare in this frame. if you get a strike with your first ball in the tenth frame, you are allowed two more balls. you could get three strikes in the tenth. you could get a spare in your first two balls; this then means you are allowed one extra ball to get the bonus points for your spare. of course you may not knock all of the pins down with the first two balls and you get no further bonus goes and your game is finished.

    a strike in every frame and two extra strikes in the tenth scores as follows: 30, 60, 90, 120, 150, 180, 210, 240, 270 and 300 giving the maximum score. strangely enough a strike alternating with a spare throughout the game gives a score of 200.

  • bu ilanda fantastiklik görmeyen arkadaşlar uygunsa benim kriptonit madenimde çalışmaya gelebilir ücret dolgundur. servis olarak da t-rex kullanıyoruz, kapınıza kadar bırakır.

  • 1790'lı yıllarda polonya( lehistan ) parçalanıp rusya, prusya ve avusturya tarafından pay edilir.
    bu durumu ise o zaman dünya üzerinde bulunan devletlerden sadece osmanlı imparatorluğu kabul etmez.
    lâkin tabii ki bu üç devletle savaşıp polonya'yı kurtarabilecek gücü de yoktur. fakat osmanlı imparatorluğu sağlam bir tavır sergileyerek o tarihten sonra tam 120 yıl boyunca polonya'nın dağılışını protesto eder ve bu yok edilişi tanımadığını ilan eder.

    bunu da şu şekilde gerçekleştirmektedir:

    osmanlı padişahları senede bir gün ülkesine gelen tüm yabancı sefirleri aynı anda ağırlamakta, merasim düzenlenmektedir. işte her sene bu merasimlerde sanki polonya hâlâ varmışçasına sıra bu devletin sefirini anmaya geldiğinde " lehistan sefiriiii! " diye bağırılır ve bir osmanlı askeri " lehistan sefiri yoldadır! " şeklinde bağırarak cevap verir.
    bu, osmanlı imparatorluğu'nun oradaki tüm yabancı sefirlere " biz hâlâ polonya'nın işgalini tanımıyoruz! " şeklinde bir notasıdır aslında.
    bu durum polonya'nın tekrar bağımsızlığını kazanmasına kadar devam etmiştir.

    hatta yıllar önce avrupa birliği'ne üye ve üye olmaya çalışan ülkelerin topkapı sarayı'nda düzenlenen toplantısında polonya cumhurbaşkanı kürsüye çıkar çıkmaz ilk sözü " polonya elçisi geldi! " olmuştur.

    pek tabii bizim devlet erkânından kimse bu sözün ne anlama geldiğini anlamamıştır.

    lafa gelince hepsi osmanlı torunu...

  • dunya tarihinde bir astronota karsi belediye secimi kazanmis tek insan onemli tabi ahah.

  • cem uzan'ın motorola'yı dolandırmasından bu yana yabancılara atılmış en büyük kazığı attık galiba çinliler'e sayesinde.

  • apartmanin karsisindaki mac yaptiginiz o "koooskoca" cim alan kucucuk kalmistir. bakkala gonderildiginizde gozunuzde bile buyuyen o yol aslinda sayili adimdir ama siz ufaciktiniz ya cok uzakti o zamanlar. yeni cocuklarin cigliklari var simdi bahcede icinizde bir kiskanclik olur, bizimdi lan orasi dersiniz, biz orda agactan agaca ip gerer ustune attigimiz sofra bezlerinden cadir yapardik. s.ktirin gidin lan ordan diyesiniz gelir. zar zor tirmandiginiz bahce duvarina basamak muamelesi yaparsiniz, gulersiniz. o duvara oturup bir sigara yakarsiniz. gozunuden bir kac damla duser "cocuktuk, coktuk, buyuduk hic olduk." dersiniz.

  • tim burton, milyon dolarlık yapımcı desteği, yıldız oyuncu galerisi ve özel efektleriyle ışıltılı bir küçük burjuva evreni inşa ederek doğrudan amerikan ortasınıflarının kalbine ve eskil alışkanlıklarına seslenen bir sinema sihirbazıdır. tipik olarak evrensel ve konjonktürel hiçbir sosyolojik kriz yahut felaketler dünyasının psikolojik temsilleri filmlerine doğrudan yansımamıştır. amerikan'ın saldırgan militarist siyasası afganistan'a, ırak'a, libya'ya sızarken o, 12 ya da 13 yaşındakileri gözeten sabun köpüğü filmler çekebilecek denli beyaz adam'ın kutsallığına ve davranış kalıplarına inanır. sosyal açmazlara, sosyo-ekonomik meselere sırtını döner; son kertede onun bütün yapıtları birleşik devletler'in biricik mutluluğunu, amerikan rüyası'nın bilindik tezlerini olumlar ve arka çıkar.

    hemen her filminde rol verdiği gişe garantisi yıldız johnny depp, fanlarının genelde 13 yaşındakilerden oluştuğu mekanik bir oyuncudur. tim burton'ın filmlerini zorlanmadan pazarlayabileceği bir aktörden daha ötesi değildir. tıpkı, casino'dan sonra artık iyiden iyiye hollywood gelenekleriyle uzlaşmaya başlayan, 80'lerden sonra bağımsız yönetmenler kuşağının kapandığını öne süren martin scorsese'nin leonardo dicaprio'yu kalkan olarak kullanması gibi. gişe garantisi bir yıldızınız olmadan büyük bütçeli filmler çekmeniz olanaksızdır, sözü bizzat scorsese'ye aittir. büyük yıldızları kullanmasa, dünya ölçeğindeki yeni seyirci kitlelerine ulaşamayacağını adı gibi bilmektedir.
    dev ahtapot hollywood'un karasularında burtonesk (aşağıdaki dipnota bakın), küçük amerikan burjuvazisinin katharsis yaşadığı sirk kolajı eğlencelik bir görsel evren vaat eder ve bunu da hakkıyla yerine getirir.

    dipnot:
    burtonesk; tim burton'ın tarzını belirtmek için kullanılan ifadedir. belirleyici detayları şunlardır: fantezi, orta sınıf banliyö yaşamı, kara mizah, karnaval havası, sürrealizm vd. sayılan elementler gişe garantili yıldız oyuncuların katkısıyla amerikan rüyası'na entegre edilir. sonuç: gişe şampiyonu filmler.

    edit: güncelleme

  • bir avuç yeni yetme veledin twitterdaki danslarını görüp gaza gelen, koltuk sevdasını ve chpye husumetini vatanın önüne koyan bir şahsın cümlesidir. kendisi de 15 mayısta bu cümleleri duyacaktır.