hesabın var mı? giriş yap

  • tamam güzel kardeşim de karar doğru. istediğin kadar küfret, ama doğru. neden doğru olduğunu açıklamak istemiyorum. ufak bir mantık süzgeci yeterli. belki makarna süzgeci bile yetebilir.

    edit: makarna süzgeci de yetersiz gelmiş. hala sövüyor adam. olay kısaca şu, bazı aklı evveller daha iyi anlasın diye anlatayım. muhtemelen zor durumda olan bir çalışan, mağazanın nakit parasını cebine atıyor, kendisinden aldığı yetkiye dayanarak kendi kredi kartı ile aynı tutarı ödüyor. ve haliyle işten çıkarılıyor. dünyanın en normal olayı aq. daha normal bir süreç hayatımda duymadım. birincisi o mağaza sahibi bu çalışana nasıl güvensin bundan sonra? ikincisi bir sonraki aşama el altından satış olabilir mi? stokta eksilme? yine kendisinden aldığı yetkiye dayanarak kasayı patlatıp kaçma riski var mı? yok diyen buyursun ticari hayata atılsın, üç sene içinde makarna süzgeci alacak kadar zengin olabilir.

    edit 2: bir kaç arkadaş mesaj atıp, mevzubahis şahıs için yapmadığı şeyler üzerinden suçlamada bulunduğumu yazmış, ve maddi kayıp olmadığından bahsetmiş. nakit/kredi kartı alışverişi arasında fark vardır. birisinde kasaya para girer, diğerinde ise hesaba düşer. hesaba düşen para bankalarla imzalanan protokollere göre süreleri değişiklik göstermek kaydıyla, bloke halde kalır. bu sayede de bankalar kredi kartıyla taksit imkanı sunarlar, bloke kalan parayı ise kullanır, kazanç sağlarlar. @falanfilan arkadaşımızın attığı mesajı aynen kopyalıyorum buraya. o benden daha net biliyor belli ki: "güvenin yanında mağazayı da maddi zarara uğratmış oluyor. banka kredi kartından çekilen tutarı 45 günde ayni olarak öder. sen nakit istersen bu parayı belli bir komisyon ödersin." @deserteskimo da şöyle demiş: "ustad, bir adim daha ilerisini siyleyeyim: firmanin buyuklugune (dolayisiyla bankayla pazarlik gucune) bagli olarak hem komisyon, hem vade ayni anda da olabiliyor ve bu konisyon orani (ozellikle dusuk faiz donemlerinde) cok abartabiliyor. bizim 100 liraya aldigimiz malin karsiligi magazaya 40 gun sonra 90 tl olarak odenebiliyor. aleni hirsizliktir, bunu bilmeyen kasiyer olmaz"

    daha fazla uzatıp da boku çıksın istemiyorum. tekrar ediyorum, maddi kayıp olması gerekmiyor, haklı fesih sebebidir. kimse başkasının parası ile istediği gibi oynayamaz. işverenin şerefsiz olması, işçinin özünde aslında son derece iyi bir insan olması vs olay özelinde önemsizdir. bu tip mesajlar atmayınız lütfen.

  • debe eki: debe'ye girmişiz hiç haber vermiyorsunuz. ayrıca sözlüğü şizofrenler basmış.

    ne olması? topiş mi? lise sonda dershanedeyiz. bir çocuk var böyle hareketler filan baya yumuşak, sürekli de kızlarla geziyor, onlar gibi konuşuyor. dershanedeki dallamalar da bu çocuğa gıcık, yanında güzel kızlar var sürekli falan. tabi "top ya, dövelim bunu" gibi şeyler söyleniyorlar ve koridorda buna "naber lan top!" diye takılıyorlar. top dedikleri adam bu üç kişiyi milletin gözü önünde evire çevire öyle bir dövüyor ki, en sonunda da "bir dahakine hepinizi gerçekten s.kerim kimmiş top görürsünüz" tehdidini atınca bu üç kişi dershane değiştirmek zorunda kalmıştı. eleman da boğaziçindeydi en son.

  • - pazar gunu seni kilisede goremedim john?
    + olum wilyımlarla göl tarafına balığa gittik, aha böyle böyle lüfer vardı.
    - deme be..

  • ilginçtir zerre heyecanlandirmiyor beni. hatta tam aksine iğrenç geliyor dekolteli kadınlar. şaka be olm, yeni osbir cektim ondan bu artizligim. geçer 12 saniye sonra. abazanım olm ben.

  • qashqai bana kalırsa artık rekabetten uzak kaldı. gerek fiyat/performans dengesinin bozulması gerek rakiplerinin çoğalması artık modelin cazibesini azalttı gibi.
    qashqai son zamanlarda golf gibi kanımca yalnızca ismi var diye alınan bir araç. üst paketleri cazibeli ancak pahalı ve o paraya daha iyi seçenekler mevcut.

    tiguan'ın gelecekte yeni kasası tanıtılacak ancak güncel model halen tutuluyor. life modeli epey boş ancak opsiyonlarla/eklentilerle doldurmak mümkün. r-line hoş ama pahalı.

    tucson sınıfının en iyi fiyat/performans oranına sahip araçlardan biri. henüz ikinci senesini doldurmamış kasasıyla da bunu onaylıyor.
    "ya sev ya nefret et" tarzı tuhaf bir tasarımı var.
    motorlarının yakıt tüketimi ise (pahalı hybrid dışında) yüksek.

    kuga ise ford'un binek otomobillerine uyguladığı aptalca pazarlama stratejisi nedeniyle tutulmamış bir model. fiyatı görece sınıf standartlarının bir tık üstünde (halen öyle mi bilmiyorum). ancak güvenlik ve teknoloji donanımları ile dikkat çekici bir araç. özellikle st-line alınırsa yanında bir de yırtıcı görünüm sahibi oluyorsunuz.

    karoq hakkında çok bilgi sahibi değilim ancak kardeşi seat ateca eskiyen tasarımı ve kuru tip şanzımana rağmen daha alınası duruyor. yanılmıyorsam halen 1 milyon altına en donanımlı versiyonunu almak mümkün.

    ha eğer ben bir c-suv alsaydım tercihini cupra formentor'dan yana kullanırdım. yırtıcı görünümü, zengin donanımı ve çok da uçuk olmayan fiyatıyla tercih nedenim olurdu.
    yeni kasa kia sportage ve taze makyajlanmış citroen c5 aircross da hemen hemen parasının hakkını verecek otomobiller.