hesabın var mı? giriş yap

  • en büyük gizem bilinçtir. beyin denen biyokimyasal et yığınından o muazzam farkındalık nasıl çıkar, işte asıl soru ve gizem bu. bilinç belki bilinen evrenin en büyük gizemi ve çözümü bize hem en uzak hem en yakın zor problem.

  • 2001 senesinde okulda yasadışı eylem yapan sol gruba polis müdahale etmek üzereyken araya giren rektörün, "ben izin veriyorum gösteri yapabilirsiniz" demesi üzerine, solcu grubun artık yasal olan bir eylem düzenledikleri için tadının kaçması, 5 dakika içinde bütün grubun dağılması.

  • keşke lokanta işletseniz. ben 8 aylık bir işletmeyim.

    -lavaşçı 1 ayda 2 kez zam koydu. dur ne oluyor falan derken haftaya 4 lira daha zamlanacak dedi. una zam geliyormuş mecburmuş.

    -10 tl’ye almaya başladığım dürüm kağıdı dün 22,5 tl’yi. adama 10 kilo ver dedim. veremem haftaya 27 tl olacak, en fazla 5 veririm dedi.

    -14 tl’den almaya başladığım tavuk şu an 30 tl.

    -75 kuruştan almaya başladığım ekmek şu an 1.25 tl.

    -kolisini 68 tl’den almaya başladığım kolaya en son 98 tl yazmış (bunu yazan da arkadaşım ha)

    -195 tl’ye almaya başladığım yağ şu an 398 tl.

    -unuttuğum ve yazdıklarıma nazaran daha az zamlandığı için yazmadığım bir sürü kalem ürün var daha.

    ben salaklığımdan, müşteri kaybetmeyeyim diye yapamıyorum nedense zam. ama böyle de kesinlikle batacağım. sonuçta hayır kurumu değilim ben. bağışçılarım yok. sattığımdan daha yükseğe mal edersem nasıl ayakta kalacağım?

  • cumhurbaşbakanından gelen ibretlik pas.

    şu şekilde cevap verilmeli:

    sen beni, benim tuvalet temizleyen asgari ücretle çalışan vatandaşıma benzeterek mi aşağılamaya çalışıyorsun, bu benim için aşağılama değil onurdur. alın teriyle para kazanana benzetilmek kadar güzel bişey var mı? ama merak etme, yakında onuruyla çalışan herkesi senin zulmünden kurtaracağız, hakettiği yaşamı, hakettiği kazancı almasını sağlayacağız.

    -------------------------------------
    debe'ye giren entrilerin editlenmesi modasının biraz bokunun çıktığını düşünmekteyim. bu yüzden, bu edit için, benim gibi düşünen siz sözlük yazarı arkadaşlarımdan özür diliyorum. aritra'dan gelen istek üzerine edit:

    (bkz: minik gülce için yardım kampanyası)

  • shut up diyen arabın haklı olduğu tartışma.

    o bu ülkede yiyecek, içecek, gezecek, ev sahibi olacak sen susacaksın.

    bunun seçimi yapıldı ve bitti.

  • çok doğru.

    sonuçta öss denilen sistem, tamamen zeka ile ilgili bir eleme yöntemi. kişilerin becerikli olduğu alanlara yönelmesinde öss puanı çok önemli. 3 saatte hayatının belirlenmesi tamamen adil. tüm lise zamanını bu sınavda çıkması muhtemel soruları çözerek geçirmek insanı gerçekten çok eğitiyor ve bilgilendiriyor.
    mükemmel bir sistem.

    ayrıca ben geri zekalı mıyım? evet öyleyim. mimarlık stüdyosunda burslu öğrenciler projelerini yaparken ben yapıştırıcıları yiyip, pastel boyaları burnuma sokuyorum. çişimin geldiğini anlamadığım için altıma işiyorum. beni hayırseverler mama ile besliyor.

  • kiralık ev ilanıma koca koca renkli puntolarla "aracılar, komisyoncular, emlakçılar aramasın, kesinlikle cevap vermeyeceğim" yazmama rağmen bir haftada posta kutuma düşen 44 mesajın 23'ü bu yüzsüz, arsız, soyguncu, dolandırıcı, ahlaksız, lümpen, yavşak,... güruhtan gelmiş. isimler değişik ama tüm mesajlar tek şablondan çkmış gibi: "rapido bey, falanca muhitte emlak ofisiyiz, sizin eve haftasonu müşteri getireceğiz, sizden komisyon da almayacağız, iletişim no.su alabilir miyiz, saygılar" bir de şu modeller var "rapido bey, ofisimizi yeni kurduk, sadece portfoyümüzü artırmak için sizden komisyon almadan evinize müşteri bulmak isteriz. bir iletişim no.su alabilir miyiz?" ha bu arada bu kadar düzgün cümleler kurmuyorlar tabii ki, bu anlama gelecek birşeyler geveliyorlar.

    "ulan efendi! ben mülk sahibi, satıcı olarak internet kullanıcısıyım, kiracı adayı da müşteri olarak internet kullanıcısı, sen de aracı olarak internet kullanıcısısın. oturduğun yerden internet üzerinden müşteri ile satıcıyı buluşturup havadan para kazanacağını sanıyorsan babayı alırsın.

    not: emlakçı tayfasına çok acayip kılım. sizi gidi kan emiciler sizi

  • vay oyle mi ataturk'ü derhal birakiyorum dememizi bekliyor heralde.. tüm halkimizi ölü taklidine davet ediyorum..

    annesine tekrar evlenmesi nedeniyle gonul koymus ve bir kadinin bir erkege muhtac olmadan ayakta kalabilmesine calismis, toplumda kadinin birey olarak varolmasina on ayak olmuş adamin uvey babasidir.

  • işkembeden sallamanın en güzel örneği nadide eser.arkadaşlar; maddi dünyanın dinamikleri çoğumuzun ilkokulda yaptığı gibi dünya atlasını açıp, tekmil cihan coğrafyasını keçeli kalemle işgal etmek ya da civilization 3'te ardı ardına basılan ünitelerle "ulan, şu tanklar boşta duruyor, acaba hangi şehre girsem bunla..bak ya burda da aircraftımı unutmuşum.nereyi bombalasam acep?" biçiminde zihnimizde beliren soru işaretlerinden çok daha farklı bir biçimde gelişmektedir.en başta modern savaşların amacı, eski cihangirlerin yapmaya çalıştığı gibi bir "dünya hakimiyeti" sağlamak değildir.amaç, başka ülkelerin liderlerine diz çöktürmek de değildir.kendi siyasi ya da dini değerlerini diğer ülkelere benimsetmek de değildir modern savaşın misyonu.meselenin itici gücü, yoğun sanayinin ürettiği zenginlikleri bir şekilde yok etmektir.endüstri ancak bu şekilde sürekliliğini sağlayabilir.tabi bu durum gelişmiş savaş sanayisi olan ülkeler için geçerli.

    burayı birazcık açayım.şu an a.b.d'nin müthiş bir harp sanayisine sahip olduğu aşikar.basit tabancalardan tut, kıtalararası füzelere, tanklardan, uçaklara, helikopterlere koskoca bir sektör olma durumu teşkil ediyor.ortada bu sektöre ayrılmış büyük bir sermaye ve emek var.helikopter üretimini düşünelim mesela.bir helikopter üretmek için gereken malzemeye bakalım; demir çelik var mı?kurşun, roket, füzeler var mı?radar sistemi, bilgisayar sistemi var mı?evet, hepsi de, hatta çok daha fazlası var(ne duruyorsun, helva yapsana dememi bekliyorsanız çok banalsınız).görüyorsunuz ki bir helikopter üretimi, bu üretim süreci içerisinde dallanıp budaklanıyor ve birçok sektörü içerisine alıyor.sıra bu ürünün hızlı bir biçimde pazarlanmasına geliyor.bu süpersonik aletlerin ilk müşterisi hemen diplerinde olan u.s army.arkasından, yapmacık burmacık meselelerle birbirlerine düşürülmüş geri kalmış ülkeler ki bunlar da dünyanın dört bir yanında bulunmakla birlikte en az amerikan ordusu kadar yağlı birer müşteridirler.ama ne yazıktır ki her ordunun ihtiyaç duyduğu helikopter bir yere kadardır.yani bir yerden sonra ordu envanterine dahil edilen her helikopterin marjinal faydası gümlemeye, velev ki taşınması güç bir ekonomik külfet olmaya başlar.tıkır tıkır işlemekte olan bu sistem bir yerden sonra kaçınılmaz olarak tıkanır.böylesi bir durumda bu fabrikaların üretimi durdurması söz konusu olamaz.üretim bir şekilde eskisi gibi devam etmelidir.dolayısıyla bu ölüm aletlerine doymuş amerika ne yapmalıdır?

    herkes ırak savaşınının asıl sebebini petrole yoruyor.şimdi de bizim bor minerallerinin böyle bir duruma sebebiyet vereceği paronayası oluştu kamuoyunda son zamanlarda.arkadaşlar*; türkiyedeki sosyo-ekonomik kuruluşun karakteri kapitalizm değil midir?kaçınılmaz birkaç uyuşmazlık dışında, türkiye cumhuriyeti batı memleketleriyle bir içiçelik pozisyonunda değil midir?iktidarlar, bırakın bu ülkelerin devletlerini, uluslararası finans örgütlerinin karşısında dahi biçare kalmakta değil midir?bu şartlar altında amerika neden türkiyeyi bor madenlerimiz için işgal etsin ki; parasını verip satın almak dururken...

    bilmem anlatabildim mi biraz olsun.bir ülkenin üzerine yüzbinlerce ton bomba yağdırılabilir, devasa ordular o ülkeyi işgal edebilir.ama amaç o ülkenin yeraltı-yerüstü zenginliklerinden istifade etmek değildir.ki zaten bunu yapan ülke refah içinde bir şekilde yuvarlanıp gitmektedir.mesele eldeki sanayi ürünlerini patlatıp yok etmek, yerini bu sanayinin seri bir şekilde üreteceği yenileriyle takviye etmektir.ırak savaşından önce bu öngörülmüştü.ama olmadı, ırak ordusu birkaç ay içinde çözüldü.ülke teslim oldu.ama ne ironiktir ki aklı başında amerikan askerlerinin ve devlet adamlarının arzusu eminim ki bu değildi.imha edilen her bir tank, hummer, f-16 vb. bunalım eşiğindeki amerikan sanayisi için bir kurtarıcıdır aslında.aklıma redkit'te, tabut imal edebilmek için etraftan mütemadiyen birilerinin ölümünü bekleyen yeşil suratlı tabut ustası geliyor.kimse ölmezse, tabutçu iflas edeceğini bilmektedir çünkü.

    tüm bu saydıklarımın yanında o kadar komik buluyorum ki bazı yazılıp çizilenleri..amerika bize saldırırsa t.s.k'nın karşısında işi zormuş, coğrafyamız amerikan ordusunu eritmek için birebirmiş falan filan.arkadaşım, bir ülke neden zaten kendi hammadde, emek ve nihai ürün pazarı olan bir ülkeye saldırsın ki?aklınız mantığınız alıyor mu, hindistan ingilterenin bir sömürgesiyken, ingilterenin kendisine saldırdığını?

    peygamber hakkı için, mesleleri insiyaklarınız doğrultusunda demagojik formlarda ele almayın.biraz olsun arkalarında yatan gerçek nedenleri görmeye çalışın.en büyük yardımcınız bilim olsun.bu noktada tarih en büyük yardımcınız olacak.ve en nihayetinde kaçınılmaz olarak, olayların özünde yatmakta olan iktisadi olguları göreceksiniz.hatta burada size 1984ü 150. sayfadan 180. sayfaya kadar okumanızı öneririm.zamanınız varsa hiçbir şekilde imtina etmeden tamamını okursanız çok daha sağlıklı olur.

    sonuç olarak, tüm bu inandığım gerçekler çerçevesinde bu kitap bana hiçbir şey ifade etmemektedir.eğer bir zaman elime alıp okursam, haleti ruhiyem bir stephen king romanını okurkenki durumundan hiç de farklı olmayacaktır.ama büyük bir ticari başarı olduğu gerçeği inkar edilemez.

  • şakaysa komik değil gerçekse çok komik klişesine elveda dediğimiz şu dönemde tabi ki şaşırtmamıştır. ayrıca bu abla çıkıp ben sakızdan çıkan maniyi şarkı yaptım heheh diye pazarlasa ay çok tatlış diye yine tutardı, kimse de yadırgamazdı.

  • paranoyaklık değildir. bu problemin ayyuka çıkışı 2011 dönemine tekabül eder. o dönemde bulunan bir flash expoiti sayesinde internet sitenizi ziyaret eden kullanıcıların kameralarını anında açabiliyordunuz. bu açık kapatıldı falan filan derken arkası kesilmedi. aynı açıklar java platformunda da mevcut. şuan 2016 yılına giriyoruz ve web tarayıcılar üzerinden kameraları çalıştıran onlarca yöntem mevcut.

    hadi canım ordan diyorsanız eğer deep web 'de takılan farelerin siteleri ziyaret ederken neden java 'yı kapattığını sorun. tor üzerinde çalışan insanların tamamı java disabled kalmak için çaba gösterirler, bunun sebebi de bu webcam açıkları ve buna benzer güvenlik hileleri. bu şeylerden kurtulmak için yazılımsal olarak yapabileceğiniz hiçbir şey yok, isterseniz aylık $99999 ücretli anti-virus yazılımı yükleyin hiç bir işe yaramaz. karşınızda kendini sürekli güncelleyen bir sistem var, antivirus yazılımları onlara tanıtılmayan hiçbir zararlıyı yakalayamaz.

    bu işlerden yırtmak için sahip olduğunuz donanıma ve işletim sistemine tamamen hakim olmanız attığınız her adımda bilinçli olmanız lazım, eğer değilseniz o kameraya bant takmak kadar doğal bir şey yok. tekniği taktiği cartı curtu geçiyorum yıllar evvelinden bir hikayedir bu. sağlık sektöründe çalışan bir kadın arkadaşımın bilgisayarında farkettiğim bir gariplik vardı, oturduk baktık buralar uzun hikaye özet geçiyorum, olay şu çıktı. şirketin ıt elemanı tüm kadın çalışanların bilgisayarlarına basit bir remote admin kurmuş kadınları 24/7 gözetliyordu. erkek çalışanların hiçbirinde bu çıkmadı, özellikle kadınlara yapılmış bir müdahale. türkiye 'de bunun gibi yüzlerce örnek var. oturduğunuz iş bilgisayarınızın ya da her gün çalıştığınız laptop 'un birileri tarafından sizi izlemeye programlandığını bilemezsiniz. dolayısıyla oraya bant takmak, özel kızaklı kapatıcılardan kullanmak kadar doğru bir hareket yok.

    debe edit: bu entry 'den sonra tavsiye isteyen arkadaşlar oldu. bu tarz şeylerden kurtulabilmek için anti-virus, internet security tarzı yazılımlara değil direk işi firewall olan anlık inbound/outbound paket takibi yapan yazılımlara ihtiyacınız var. bu konuda işini iyi yapan zone alarm uygulaması var, deneyebilirsiniz. yanlış hatırlamıyorsam ücretli ürünlerinin haricinde bir de tamamen bedava bir firewall uygulaması vardı. şimdi baktım extreme pack christmas indirimine girmiş o da alınabilir. burada da o meşhur kızaklı kamera kapağı var. pek tabi bu da temin edilip kullanılabilir.