hesabın var mı? giriş yap

  • çünkü hipergami

    erkek doktor, güzel kendini geliştirmiş bir hemşireyle evlenebilir belki ama kadın doktorsa şayet doktordan aşağısına bakmaz.

  • fialka, sovyetlerin ikinci dünya savaşı'ndan sonra geliştirdiği çarklı, elektromanyetik bir şifreleme ve şifre çözme makinesi. makinenin kendisinden ziyade şifre çözme sürecinin kod adı olan fialka, rusçada "menekşe" anlamına gelir. aygıt, klavye vasıyasıyla yazılan harflerin ve sayıların kombinasyonundan oluşan bir şifre oluşturuyordu.

    cihazın ilk kullanılan modeli 1956'da sovyetlerde üretilen m-125'ti. bu modellerin büyük çoğunluğu kiril alfabesinde şifreleme yapıyor ve yine bu alfabedeki şifreleri çözüyordu. 1965'ten itibaren, m-125-3m adlı daha gelişmiş bir model kullanılmaya başlandı. bu ikili, soğuk savaş sırasında kullanıldığı bilinen iki temel modeldi.

    varşova paktı'nda yer alan ülkeler ve müttefikleri, yazdırma ucunu ve klavyeyi değiştirerek bu modelleri kendi alfabelerine uygun hale getirdiler ve kullanmaya başladılar. sonuç olarak çekçe, almanca ve lehçe klavyelerin yer aldığı fialka makineleri ortaya çıkıyor.

    fialka, benzer bir elektromanyetik şifreleme çarkı kullanan ünlü alman şifreleme makinesi enigma örnek alınarak yapıldı. sovyetler, ikinci dünya savaşı sırasında müttefikler tarafından mekanizması çözülen enigma makinesinden çok şey öğrenmiş ve bu sayede fialka'nın enigma'ya oranla çok daha güvenilir olmasını sağlamıştı. örneğin, fialka bir mektubu kendi içerisinde şifreleyip, 590 katrilyon gibi inanması zor sayıda farklı kombinasyon oluşturabiliyordu. enigma ise sadece 17.576 kombinasyonla sınırlıydı. fialka ve enigma arasındaki diğer bir öenmli farksa, fialka'nın harfleri kağıt bir şeride basmasıydı. enigma'da ise harfler ışıklı bir panelde gösteriliyordu.

    fialka, 1989'da berlin duvarı yıkılana değin kullanıldı. varşova parktı 1991'de dağıldığında, fialka makinelerinin çoğu parçalarına ayrılıp eritildi ve çok az sayıda günümüze ulaşmayı başardı.

    bu makinelerin varlığı yıllar boyu sır gibi saklanmıştı. bu nedenle, 2005'e kadar makineler hakkında kayda değer bir bilgi edinilemedi. şu anda berlin'deki almanya casusluk müzesi'nde sergileniyor.

    cihazın sağ tarafında kullanıcının şifreleme, şifre çözme veya normal yazı yazma opsiyonlarından birini seçebileceği program seçim kolu bulunmaktadır. makinenin arka kısmındaki yazıcının ardında harf, sayı veya ikisinin karışık şekilde kullanıldığı şifreleme modları arasında geçiş yapmayı sağlayan bir kol daha var.

    30 karakterin ve siyah renki bir boşluk tuşunun olduğu klavye, fialka'nın m-125-3m modelinde ön kısımda bulunur. hem rus alfabesini hem de kiril alfabesinin rusçada yer almayan karakterlerini içeren klavyeye m-125'ten sonraki modelde sayılar ve noktalama işaretleri eklenmiştir.

    içerisinde her birinde 30 nokta bulunan toplam on şifreleme çarkı (rotor) bulunur. çarklar zıt yönlerde dönebiliyor ve ülkelerin alfabelerine uygun olarak farklı şekillerde döşenebiliyor. fialka'daki çark sayısı, yalnızca üç veya dört çarkı olan enigma'ya oranla çok daha fazlaydı.

    dahili kodlama parametrelerinin delikli kağıtlar kullanılarak belirlenmesini sağlayan bir kart okuyucu da vardı içerisinde. yılın her gününe özel sovyetler tarafından üretilen ve tüm varşova paktı üyesi ülkelere teslim edilen kartlar o kadar ince bir kağıttan üretiliyordu ki ikinci defa kullanılamıyordu. amaçları da buydu zaten. şifreleme ve şifre çözme sürecini günlük bazda bir standarta oturtan bu mekanizma, enigma'nın zayıf noktalarından biri olarak kabul edilen kontrol panelinin işlevini görmekteydi.

  • sabah metrodan cikarken yapilan anonslarda, kazanin gerceklestigi metro hattina giden trenlerin gecici olarak durduruldugunu belirtiyorlardi. cok ciddiye almadim. "herhalde yine bir yenileme calismasi vardir" diye gecirdim icimden.

    ofise gelince ogrendim uzucu olayi.

    yanilmiyorsam bu zamana kadar hic bir kaza olmamis moskova metrosunda. senelerdir kullaniyorum, ben de karsilasmadim, duymadim.

    haberlerde yazilanlara gore tren raydan cikmis, bunun nedeni de makinistin ani yaptigi frenmis.

    bazi afedersiniz oc. makinistler bunu yapiyor. insanin odunu patlatiyorlar. hele ki sabah ve aksam vagonlarin en yogun oldugu donemde bu harekete maruz kalinca insanlar savruluyorlar bir yandan bir yana.

    olenlerin yakinlarina sabir ve bassagligi dilemekten baska bir seyimiz yok su an.

    yalniz madem herkes turkiye'yle karsilastirmis, hemen bastan belirteyim, ne cikip putin "bu gibi olaylar metronun fitratinda var" der, ne de bu olay uzerinden show yapar.
    metro ruslarin gururudur. evet, biraz abarti gibi geliyor ama gercekten de gurur duyulacak bir metro hattina sahiptir moskova. oyle kicikirik tek hatli istanbul metrosuna benzemez.
    o yuzdendir ki, bu olayin sorumlulari ortaya cikar, cezalari verilir, buyuk ihtimal bir daha gun yuzu goremezler. yaralilar su an hastanelere yerlestirilmis zaten, bedava, en iyi hizmeti alirlar.
    olenlerin ailelerine de ellerinden gelen yardimi yaparlar. yakinlarini yere yatirip tekmelemezler!

    edit: son bilgilere gore makinist de hayatini kaybetmistir. olu sayisi ise 20'ye yukselmistir.

  • en önemli kuralı şudur: sevdigin mesleği yap. işini sevmiyorsan bırak ve sevebileceğin bir iş bul kendine.
    * gün içerisinde ne kadar arazi olursan ol, i$e asla ama asla geç kalma ve i$ten asla ama asla ilk cıkan da sen olma.
    * işini ne kadar iyi yaparsan yap mutlaka etrafında seni çekemeyenler olacaktır. ilk ba$larda yüzüne güleceklerdir, sakın kahramanlık yapma, kimseyi kar$ına alma.
    *ne olursa olsun, yerden göge kadar haklı da olsan, yönetim kadrosundan birine topluluk içinde hoşuna gitmeyecek davranı$larda bulunma.
    *dünyanın en mükemmel çalı$anı sen degilsin, her işe elinde tuz ile atlama. sadece yanındakilerle iyi geçin. ortaya nifak tohumlari ekme yeter.
    * herzaman $ık giyin, elin yüzün düzgün olsun. .

    * torpille gelenlere sinir oldugunu asla belli etme. ya da belli et için rahat edecekse. nasılsa bir işe yaramayacak.
    * herşeyi akı$ına bırak. gereksiz yere strese girmekten çekin. işin tadını cıkarmaya bak
    * i$yerinde yeniysen seni başkaları ile * mukayese edeceklerdir. senden daha fazla çalıştıgını ve i$inde çok iyi oldugunu söyleyeceklerdir. sakın inanma senden önceki muhtemelen hiçbir i$e yaramayan salağın tekidir . gidişine çok sevinmişlerdir ama seni de gaza getirmekten çekinmezler. sakın benim için de iyi dü$ünsünler diye kendini hırpalama. bildigin i$ini yap.

  • tamamen din ve türklük üzerinedir. bir de şöyle bir durum var. bunlar çanakkale zaferini 23 nisan sanıyorlar galiba. zira çanakkale zaferi 18 mart tarihinde kutlandı. hadi ülkeyi geri bıraktınız siz de geriden geliyorsunuz. ne de olsa gericisiniz.

  • eğitim kurumlarını teröristler mi ele geçirdi bu ne hal, pkk kampına adam mı yetiştiriyorlar her gün başka bir rezillik. oğlunun yetmiş yaşındaki adama tekme tokat girmesine göz yuman müdürün denetimindeki okuldan ve öğrencilerden kime ne hayır gelecek.

  • kaldirimdan yayalarin ustune surerek gitmeleri. isine gelince ben motorlu tasitim bana saygi gosterin, isine gelince kaldirima cik insanlarin uzerine surup korna calarak dat dat dat diye git.

    motorlu tasitsan kaldirimda isin ne arkadaşim?

  • evet sonunda gerçeklerle yüzleşmeye başladık. marketlerde indirimli ürünlerin fiyatları bile dün ve bugün değiştirilen etiketlerle inanılmaz bir noktaya gelmiş durumda. birkaç gün aradan sonra bugün alışveriş yapmak için markete uğramış herkes söylene söylene çıktılar alışveriş yapmadan.

    hepimize geçmiş, doğrudan veya dolaylı yoldan sebep olanlara lanet olsun.

    sebep olanlar açlıktan sürüm sürüm sürünsün, acılar içinde ölsün, hakkım, geleceğim, ümitlerim haram zıkkım olsun.

    edit: biri de gelmiş bana reisi ümmetin kalbinden sökme çabalarımız, reise yaptığımız ekonomik darbe girişimlerinin boşa çıkacağını yazmış.

    ben evime salatalık alamıyorum, en son ne zaman dolma yediğimi hatırlamıyorum. yaşarsam 30 sene sonra bina aidatı ederi kadar emekli maaşı alacağımı düşünüp kara kara düşünüyorum. ev alamıyorum, araba alamıyorum, telefonuma bişey olsa borçlanmadan alamıyorum, tatile gidemiyorum, doğalgazı istediğim gibi açamıyorum. ne istiyorsunuz siz bu ülkeden?

    edit2: salatalık konusunda gereksiz ajitasyon yapmışım. zaten yazın çıktığı için kışın nasıl yenirmiş ki? evet tam da bu yüzden kasımpaşa pazarında 25lira, marketlerde 30-35lira bandında bulunması çok normal. neyi abartıyoruz ki?

    akıllanmayacaklar.