hesabın var mı? giriş yap

  • kiracı hatalı. konu belli ki kirayla ilgili değil, merdiven boşluğuna koyulan ayakkabılarla ilgili. neredeyse bir ayakkabı reyonunu dolduracak kadar ayakkabı var merdivende.. belli ki ev sahibi daha önce defalarca uyarmış ama merdivene ayakkabı koymaya devam etmişler. ki merdiven de daralıyor haliyle..

    kiracının üslubu da hiç doğru değil. evsahibine "deli karı" diye hakaret ederken, evsahibi ise evin içini gösterip ayakkabıları kastederek "buraya koy yavrum" diyor.

    köydeki gibi ayakkabı falan dışarda kalsın diyorsanız apartmanda oturmayacaksınız, köye döneceksiniz.

  • şehirler arası otobüste telefon konuşmasından anlaşıldığı kadarıyla adam kayın validesini kaybetmiştir. sağı solu arar kefendi cenaze işlemleriydi selaydı falan hazırlıklar yapılır. sonra telefon çalar.

    x: efendim bacanak
    y: ...
    x: evet
    y: ....
    x: nasıl ölmemiş
    y: ......
    x: geri mi canlanmış
    y: ....
    x: ee napacaz ya selayı falan verdirdik kayıncı da kefen almaya gitti.
    y: ....
    x: geri ölme ihtimali var mı
    y: ....
    x: iyi napalım yarına kadar ölmezse durumu millete açıklarız artık. doktor hatası diye.

  • benim evdeki zengin pici için zaten her gün dünya kedi günü (deliye her gün bayram). bu günü dışarıdaki fakir kedilerle kutlamak istiyorum. ver viskası dayı, aksın sütler, burası feline meyhanesi.

  • bakınız şimdiki tespitimde tamamen nesnel yaklaşıyorum:12 mayıs 2013 fenerbahçe galatasaray maçı sonu fenerbahçe taraftarı sahaya bir şeyler atar ve herkes eğile büküle polis kalkanları altında soyunma odasına girerken, dik duruşu ve takındığı şampiyonluğa giden lebron james surat ifadesi ile tam olarak "ulan ben afrikalardan, banliyölerden, iç savaşlardan geliyorum, iki su şişesinden, bozuk paradan mı korkacam allahsız tosbağalar" diyordu. büyük topçu..

  • maalesef kendi deneyimlerimden bildiğim üzere (bkz: tecrübesizlik)

    ama yeni mezunları işe almadan, bu insanlar nasıl tecrübe kazanacak o da ayrı bir merak konusu tabi ki.

  • bir ortadoğu uzmanına göre, başına gelen en basit musibet de bile "ben/biz nerede hata yaptım/yaptık" diyerek ders almak yerine "bunu bana/bize kim yaptı" paranoyası ile komplo teorileri üretmesidir. bu nedenle "bir musibet bin nasihatten iyidir" atasözü de, olan bitenden ders almamakta ısrarlı, bildiğini okuyan ortadoğu insanı için geçerli değildir.

  • dışarıdan bakıldığında güzel bir şeymiş gibi duran ancak uzun vadede can sıkıcı olan özellik.

    30 yaşındayım. çalıştığım hastaneye gelen hastalar beni stajyer sanıyor. haliyle müdahalelrini bana yaptırmaltan kaçınan oluyor. her biine ayrı laf anlatıyorum.

    trafikte polisler zamanında farkederlerse sürekli durdurup ehliyet soruyorlar. hatta bazıları ehliyetsiz bir ergen yakalımış edasıyşa -delikanlı ehl.yet vardır umarım diyor.

    bu sene tekrar üniversiteye başladım. çocuklar muhabbette girerken kendi aralarında yaptıkları gibi biraz -lan -lun diyorlar. yaşımı fark edince özür dileyip sizli bizli konuşmaya başlıyorlar.

    ama sanırım en komiği bir kaç sene önce babaannemin mezarı başında yaşandı. mezarın yakınlarından geçerken bi uğrayim dedim. mezar başındayken köy ahalisinden bi amca geldi yanıma.
    -evladım nerden geldin sen
    -şehir merkezinden
    -nası geldin
    -arabam var amca
    -sen araba koşabiliyor musun yaşın kaç senin
    -28 amca
    -vah vah sen niye böyle kaldın evladım
    -?!@:!?
    (oysa normal bou ve kilodayım güdük değilim sadece genç gösteriyorum)

  • bu isimle felsefenin bir alt dalı haline gelmesi yirminci yüzyıla rastlar, ancak bugünün bilim felsefecilerinin ilgilendiği sorular felsefe tarihi boyunca tartışılmıştır. kısaca bilimi, bilimsel etkinliği anlama çabası diyebiliriz belki. bilim tarihi, bilim felsefesinin olmazsa olmazıdır.

    bilim felsefecileri zaman zaman bilim hakkında çok genel sorularla uğraşırlar. bu uğraşıda öne çıkan konulardan bazıları:

    - açıklama, gözlem, kanıt, olasılık, teori, kanun gibi kavramların sorgulanması,

    - bilimsel değişim (değişim nasıl olmaktadır? bu değişim bir ilerlemeye karşılık gelir mi?),

    - gerçekçilik (bilim gerçekliğin bir temsilini mi verir yoksa etkili, kullanışlı bir pratik midir?),

    - yöntem (bilimsel yöntem nedir? ortada gerçekten bir yöntem var mıdır? doğa bilimlerinin yöntemleriyle sosyal bilimlerin yöntemleri hangi açılardan farklıdır?).

    bilim felsefesi bu gibi genel sorular dışında belirli bilimlerle de ilgilenir. tarihsel olarak en fazla fizikle ilgilenilmiştir ancak son zamanlarda diğer bilimler (özellikle biyoloji) ön plana gelmeye başladı. bu şekliyle bilim felsefesi, belirli bilimlerin kullandığı kavramları ve yöntemleri sorgular:

    - fizik felsefesi (bkz: kuantum fiziği felsefesi),

    - biyoloji felsefesi (uyarlanım*, seçilim değeri*, evrim teorisi ile ilgili her şey. bu tayfa ateist, materyalist, darwinist),

    - psikoloji felsefesi (zihinsel süreçler, durumlar, olaylar ve özellikler ile ilgili her şey. zihin felsefesi ve bilişsel bilimle yakından ilişkili).

    bunların dışında kimya, iktisat, genetik, sosyoloji, antropoloji, bilişsel bilim gibi alanlarda da çalışmalar yapılıyor.

    türkiye'de bilim felsefesinin bir şekilde yayılması gerekiyor. nasıl olur, olur mu bilemiyorum. ortaöğretimde temel bilim derslerinin içerikleri hafifletilip bilim tarihi ve bilim felsefesi anlatılabilir mesela. bu şekilde bilimci olacak olan da olmayacak olan da bilimi daha iyi anlamış olur. bu önemli, çünkü bilim önemli. yapmak yetmiyor, anlamak da gerekiyor.

  • - neden bizim şirketimizde çalışmak istiyorsunuz?
    + metrobüsle on dakkada gelirim. kafa rahat.
    -ama biz altunizade'ye taşıncaz
    +oooovvvvv!
    -ne oldu?
    + e daha da güzel ben de oradan geliyorum!
    -çok sevindiniz galiba?
    +çoooooook!
    -sayın üründül?