hesabın var mı? giriş yap

  • çok uzun süreli çalışma saatleri insanda psikolojik baskı yaratıyor bence.
    işleri zipleyerek, daha kısa çalışma süresine toplamak hem konsantrasyonun dağılmasını engelliyor, hem de çalışanda akşam erken çıkacak olmanın mutluluğu bulunduğundan, daha verimli olunuyor.
    öteki türlü insan ay bir çay, bir sigara, iki feysbuk, üç sözlük derken işi de savsaklıyor, zamanı da...

    yani kısa mesaide "işimi bitirip gideyim, yaşayayım" var, uzun mesaide ise "tüm gün burdayız zaten amk, biraz da mola verelim" kafası...

  • mevzuda bir çete üyesinin öldüğü ve adının diyar anucur olduğu söyleniyor. sadece bu elemanın ismini google'da arattığınızda defalarca silahlı çatışma, uyuşturucu vb. olaylara karıştığını, birden fazla kez polis operasyonunda yakalandığını, hatta kendisine verilen ev hapsi sırasında haliç köprüsü üzerinde çatışmaya girdiği haberlerini bulacaksınız. normal bir ülkede bu elemanın seneler önce bir daha gün yüzü göremeyecek süreyle hapse atılmış olması gerekirken, bugün çatışmaya giriyor, polis vuruyor.. biz suçu akp'ye atmayı bırakalım, tamam.

  • türkiye'nin en çok kitaba sahip olmayan ama en kaliteli ve değerli kitaplara sahip olan kişisel kütüphanesidir.

    en çok kitaba sahip kişisel kütüphane zafer toprak'a aittir. 120 binden fazladır.

  • şu kalabalık istanbul'un yoksul, getto semtlerinden birinde toplanmış olsa muhtemelen moda sahilde tepinen videodaki bu embesil kitle etmedik laf bırakmayıp, cahillikten dem vuracaktı.

    görüldüğü üzere gerizekalılığın semti yok. yani aşı bulundu, ilaç halloldu virüs mü bitti? lan ne salak insanlarsınız siz.

  • herkesin hata olarak gördüğü bir sahne var filmin başında benim de kafama takılmıştı. şaban'nın filmin başındaki kavga sahnesinde görülmesine rağmen "seferoğullarının hiç görmedikleri biri olmalı" denilerek tosun paşa yapılması ile ilgili, arzu film'in instagram sayfasında zamanında şöyle bir cevap verilmiş;

    "film'in başında çıkan kavgada şabanı gördükleri halde tosun paşa kılığına girince seferoğulları şabanı nasıl tanımıyor diye merak ediliyormuş... bunu biz de merak ettik vaktiyle, yapımcı ertem eğilmez'e bu sahnede bir hata mı yaptınız acaba diye sorduk , hayır dedi.. .peki bizi farkedemiyecek kadar enayi mi sandınız dedik, hayır seferoğullarını sandık dedi... başka sorun var mı dedi... yok dedik, kalktık gittik zaten"

    https://instagram.com/p/z41rjom6dp/

  • bütün online platformlarla çalışan bir restoran sahibi olarak konuya açıklık getireyim. yazdıklarım sadece online sistemleri kapsıyor onu da belirteyim.

    kuryelerin yağmurlu, karlı, fırtınalı havada çalışmak gibi bir zorunluluğu yok. o an sistemi kapatıp evlerine gidebilirler. çalışmak isteyen zaten çalışıyor ve onlar düşünülen aksine paket gelsin de daha fazla kazanayım diye bekliyorlar. kısaca ayıp ya da vicdansızca bir durum yok. hatta çalışmayı göze alanların işine geliyor çünkü hem kurye sayısı azaldığı için boş durmadan paket atıyorlar (daha fazla paket atıp para kazanıyorlar) hem bahşiş alma ihtimalleri çok yüksek hem de acele etmeme lüksüne sahip oluyorlar.

    platformlar açısından bakarsak, migros yemek yağmur yağdığı an sistemi kapatıyor. trendyol bölge kısıtlamasına geçiyor( dar bölge) yemeksepeti arabalı kuryeleri fazla olduğu için kısıtlama yapmıyor ama isteyen kurye çalışmıyor. getir yemek kuryeleri serbest bırakıyor.

    edit: yazdıklarım ankara/çankaya için geçerli. ama eminim hemen hemen bütün şehir ve ilçelerde aynı durum söz konusu.

    edit 2: bölge kısıtlaması ne diyen soranlar için açıklayayım. normalde kuryeler restorandan en fazla 6 ila 9 km uzaklığa paket dağıtımı yapar. yağmur yağınca 2 km'ye kadar kapanıyor bölgeler. bir nevi her restoran sadece kendi mahallesine hizmet verebiliyor.

  • sizin icin ozetliyorum: kafe, restoran gibi ya da paket servis yapan, ya da direkt tezgahtan satan isletmelerde gida icin %8 olarak uygulanan kdv %10'a , alkollu iceceklerde ise %18'den %20'ye yukseltilmis. fark %2.

    en az 3 dakika kardasiniz hadi.