hesabın var mı? giriş yap

  • şöyle bir ilk sayfası var ki okuyası gelir insanın

    ragle gumm dünyadaki en önemli kişiydi- fakat bunu öğrenmesine asla izin veremezlerdi.

    ragle kurtulması gerektiğini biliyordu. ama.. bindiği taksi şehrin sınırlarını geçemiyordu... her nasılsa otobüs bileti kuruğu hiç azalmıyordu.. ve aslında acaba gerçekten otobüs var mıydı?

    umutsuz bir hareketle kasabadan ayrılmış ve yabancı bir eve sığınmıştı. belki burada, bir anda muazzam bir entrikanın öznesi haline gelmiş olduğu yanılsamasını alt edebilirdi...

    sonra televizyonu açtı. bir eğitim filmi vardı -ragle gumm'un teşhis edilebileceği hakkındaydı.

  • başlık: askerlik paralı olacak diyolar

    entry: hazır bedavayken hemen şubeye gittim. kaydımı yaptırdım, kasım da askerim inş.

  • her duvarını ayrı renge boyamak. bildim bileli bizim ev krem renginde. bi türlü değiştirmeye ikna edemedim bizimkileri.
    ulan bi evim olsun kaç tane duvar varsa o kadar ayrı renk kullanıcam. ayrıca salondaki bir duvar kesinlikle elma şekeri kırmızısı olacak. bir tane duvarı ise boya kutusunun dibinde kalan boyaları duvara seperek boyayacam. hem fütürist hem sürrealist olacak o duvar. elimi boyaya daldırıp avup içimı duvara basarak imzamı da atacam.

    yeter lan krem de krem. bok gibi renk işte

    edit: çatı katına da jakuzi koymazsam adam değilim

  • https://www.youtube.com/watch?v=d0pjhabcb3o

    orijinal saganin yaraticilari margaret weiss ve tracy hickman 'in yazdigi yeni dragonlance uclemesinin ilk kitabi dragons of deceit cikti. gerci dragonlance adiyla yuzlerce kitap ciktigi icin (ben 200'den sonra saymayi biraktim) artik pek kimse umursamiyor ama bu yeni seri orijinal yazarlar tarafindan yazildigi icin ayri tutulmali.

    ayrica gectigimiz senelerde weiss ve hickman wizards'i mahkemeye vermisti ve milyon dolarlar talep etmisti. iste bu seri ile ikilinin dragonlance uzerindeki etkisi tekrar artmis oldu.

    kitap fena degil ama beklentinizi pek yuksek tutmayin. ikinci kusak muhabbeti bana pek tat vermemisti zaten summer flame'de falan da. bir de buna kitabin destina diye bir karakterin etrafinda donmesi bana surekli yeni turku'yu hatirlattigi icin dikkatim iyice dagildi. surekli "sen oyle umarsiz uyusan da bir kosede" diye mirildandim durdum okurken.

    film haklari hala davalik oldugu icin ufukta bir film gozukmuyor, ki gunumuzde cekilirse kesinc tiksinc otesi bir sey olur o yuzden yapilmasin daha iyi. ben de bu vesileyle bizim turk genclerinin 20 kusur sene once yaptigi trailer'larin linkini vereyim;

    https://www.youtube.com/watch?v=yxztqevahvc

    https://www.youtube.com/watch?v=knsotsic4_4

    https://www.youtube.com/watch?v=pryz1b_f9s8

    zamaninda cok dalga gecilse de adamlar dragonlance'in ilk ve tek live action versiyonu yapmis olma gururunu hala tasiyorlar helal olsun. ki kitabin yazarlari da defalarca takdir ettiler bu gencleri.

    kendileriyle yillar sonra yapilmis roportaj da burada;

    https://www.youtube.com/watch?v=u9zqcka6mqa

    o degil de bir zamanlar iyi kotu uygar dunyaya adapte olmaya baslamis bir toplumun gunumuzdeki icler acisi hali gercekten ibretlik. yazik, cok yazik.

    not: tiksinc otesi animasyonu izlemek isteyecek kadar suurunu kaybetmis olan varsa buyurun onun da linki;

    https://www.youtube.com/watch?v=h99j-xbkv2e

  • önce şunu belirteyim, ben daha çok yazar gibi görünsem de aslında okurum. böyle rezaletleri falan da okuyorum tabii ama bu sefer elim ayağım birbirinde okumuyor, yazıyorum. hatam olursa mazur görülsün, affedilsin lütfen.

    facebook'da bir arkadaşımın paylaştığını aynen buraya koyuyorum:

    facebook görüntüsü

    yarın bu çocukların diploma töreni olduğunu öğrendim.
    aile perişan...evlatlarının başında bekliyorlar.
    minicik çocuklar hastanede arkadaşlarının başında beklemek istiyorlar.
    veliler bugün ayaklanıyorlar. kaçı becerebilir bilmiyorum, rica ettiler yazdım.

    söyleyecek sözüm yok sadece "o çocuk sizin çocuğunuz olsaydı" ne olurdu diye sormak istiyorum?

    edit: kaynak falan yok demiş bazı çaylaklar, olay bilfen esenşehir`:hatalı lokasyon yazmışım, özürlerimi kabul edin lütfen` 'de oluyor. evladımızın adı efe.
    şu anda kadıköy şifa hastanesinde. ispattan daha çok duaya ihtiyacı var şu anda ama içinizi soğutacaksa buyrun yazdık.
    efe 13 yaşında ve 7. sınıf öğrencisi.

    edit2: en az sizin kadar somut bir şeyler istiyor ve konuyu bana ileten arkadaşımdan sürekli bilgi istiyorum. "marsha aile çocuğun canının derdinde, o kadar taze ki daha ne kafamızı toplayamadık" dedi. efe'nin sağlık durumu ailelerin elini kolunu bağlıyor maalesef ama asla susmayacaklar biliyorum.

    edit3: derdin atv mi falan diyenler oluyor. cevap vereyim:
    ben kimin evladı olursa olsun, başka birinin evladının canına kast edilmesine yönelik yazıyorum.
    okulun bu konudaki tavrına yazıyorum. önlem alsınlar biz alınlarından öpelim.

    edit4: facebook postu ile bilip bilmeden paylaşıyorsun diyenler bana bildiklerini anlatsınlar, hemen editleyelim.

    edit son: okuldan gelen açıklama. eğitim kurumusunuz, inanmak istiyoruz.
    http://bgs.bilfen.com/kamuoyunaduyuru

    edit: efe'nin sağlık durumuyla ilgili bilgi alır almaz burayı güncelleyeceğim. mesajlar için, efe'ye sahip çıktınız için, efe'yi hiç tanımayan bir ablası olarak, ellerinizden öperim.

    edit: cumartesi günü uyandırmayı planlıyoruz demiş doktorları, durum stabil. hayırlı haberlerini vereceğiz inşallah.

    edit: 21:24 itibariyle haber aldım. efemiz gözünü açmış, yarın normal odaya alınıyor!!!!

    edit: yetkililer twitter hesabından açıklama yapmış, buyrun:

    https://twitter.com/…lfen/status/870659863470370817

    https://twitter.com/…lfen/status/870659915223838720

    edit son: buyrun ailenin açıklaması https://www.facebook.com/…k/posts/10155419870052884

  • oda hiç olmadıgı kadar kalabalıktır. misafirler için çay istenir:

    oda: 615'e 12 çay.
    çaycı: abla naptın yaa, mevlüt mü okutuyon?