• fransa st. tropez'de, milyon dolarlık teknede yıllanmış fransız şarabı içerken bismillahirrahmanirrahim demişliği vardır. hiç bişey yapmasın sadece besmele çeksin yine güldürür.
  • annesi ve babasi paris seyahatinde otelde kalacaklar,babasi ucuz bir otel istiyor sadece konaklayacagiz vs, annesi pahali bir otelde israr ediyor ve pahali otelde kaliyorlar.

    aksam odada bir findik faresi gorunce babasi soyleniyor gordun mu, simdi nasil anlaticaz bunu diye cunku sadece biraz ingilizceleri var. annesi resepsiyonu ariyor ve:

    - do you know tom and jerry diyor.
    -yes diyor resepsiyondaki
    annesi:
    -jerry is here! diyor.

    cem yilmazdaki cakmak hikayesinden sonra hakikaten bu da efsane, muthis zeka`::))`

    edit: debe de bir numara olmak da varmis,tesekkurler canlar.

    edit2: bilmeyen arkadaslar soruyor tek tek yazmak zor oldu, cakmak hikayesini cem yilmaz gosterisinde anlatir: babasinin midesinde yanma vardir ve ingiltere' de doktora giderler ama babasi midesindeki yanmayi anlatamaz. annesi bir cakmak alir ve karin bolgesine tutup yakar, gezdirmeye baslar yanmayi anlatmak icin ve anlatir. hikaye bu.

    edit3: altta yazan entry sanirim bir aciklama gerektiriyor. hikayeyi ayhan sicimoglu bostanci gosteri merkezinde bir konser sonrasi aktarmistir. olayin dogrulugu veya baska bir boyutunu bilemem,bizzat ayhan sicimoglu' ndan dinledim.
  • yıllar boyunca yaptığı gezi programlarında "ben zeytinyağımı yunanistan'dan alıyorum, türkiye'de zeytinyağı yok, kimse kusura bakmasın" diyip diyip durdu.

    kim bilir belki de bu sebeple akhisar'da üretim yapan bir firmayla anlaşıp zeytinyağı şişelerinin üstüne ismini bastırdı ve 3 kat fiyatla satılmaya başlandı bu zeytinyağları. :) link

    bugünlerde açıklanan listede ise dünyanın en iyi 100 zeytinyağı listesine türkiye'de üretilen 14 zeytinyağının girdiği görüldü. novavera 4'üncü, hermus 6'ıncı., asiltane 13'üncü oldu üstelik bu sıralamada. link

    gözlerim sicimoğlu'nun da yağını aradı ama bulamadı listede. mesele tamamen duygusalmış anlaşılan :) ama yine de hastasıyız kendisinin. orası ayrı :)
  • dün akşam zap yaparken bein gurme'de bir programına rastladım. reklam arasına girene kadar yaklaşık 4 dakika civarı izledim. ayhan bey 3 kişiyle bir ormana gitmiş ve mantar topluyordu. bu arada gerek mantarların aile isimlerinin latince kökenlerini belirtmek olsun, gerek mantarları toplarken "oy oyy, gel ayhan abine eşşek! eşşek ya, tatlılığına bakın!" şeklinde sevgi sözcüklerini dile getirmek olsun ve gerek yanındaki mantar uzmanları için "efenim bu mantarcılar çok garip insanlardır. kadınları kıskanmazlar, mantar bölgelerini kıskanırlar. kimseye söylemezler." şeklinde ufuk açıcı bilgileri paylaşmak olsun yine keyifliydi. keyfi gayet yerindeyken karşılaştığı plastik atıkları ekrana gösterirken;

    - evet, bakın burada da magandos hayvanos türünün ektiği bir mantar çeşidi var.

    dedi ve kelimenin tam anlamıyla yarılmamı sağladı. adamın siniri bile keyifli görünüyor gözüme. çok yaşasın!

    biraz baktım, bu muhteşem replik 27 kasım 2021 tarihli gastronomi maceraları adlı programda geçiyor. hastasıyız.

    debe editi: bölümü ağva'da çekmişler, fragmanını bırakayım. ayhan bey temiz havadan aldığı enerjiyle "çeeğğğkk" diye haykırıyor. lütfen ses ayarlarıyla oynamayınız.*
  • küba'da gezerken rastladığı atatürk heykeli karşısında "bir fatiha çakalım babaya" diyerek dua eden sempatik insan
  • italyan lokantasinda ilk pirana deneyiminden once su efsane tespitte bulunmus gurme:
    "baliklar kadin gibidir. korkunclarin tadi daha guzeldir*"
  • pazar gününün vazgeçilmezi benim için. parayla satın alınamayacak görmüş, geçirmişliğe sahip nevi şahsına münhasır kişi. kibir* kimseye yakışmaz ama bu adama cuk diye oturuyor.
    ti auguro una lunga vita.

    *1 : yanımıza uğradığı bir gün. hemen kahve ikramımızı söyledik. off diye başladı, biraz evvel yanına biri gelmiş ve fotoğraf çekilmek istemiş. sevenlerini kırma gibi bir huyu yok tabi hemen çektirmiş.
    ee abi ne var bunda ? der gibisiniz. ünlü biriymiş galiba öyle dediler sonra, dedi.
    kimmiş abi diye sorduk.
    kıvanç tatlıtuğ diye bir delikanlıymış, tanımıyorum dedi.
    hüpp kahveyi yudumladı :)
  • hakkında allame-i cihan isnetus hazretlerinin böyle herzeden hallice bir entry girdiği ve üzerinden yine boş şuur muhabbeti* çevirdiği insan. bu bakıştan hareketle bir yorum yapmak istiyorum.
    (bkz: #85186547)

    ayhan sicimoğlu işte tam da ;

    ''gelmişsin bu yaşına; üç gün sonra öleceksin. tüm o güzellikler(!) geride kalacak veya hastalanırsan yataktan çıkamaz hale geleceksin; o durumda dünyanın güzelliklerinin bir anlamı kalmaz artık senin için. hatta ve hatta o cennet diye gösterip emmare şuurlarının ağzını sulandırdığın tropik adanın yerle bir olması, bir tayfuna, bir hortuma bakar...dünya işte böyle bir yerdir. daha savaş, ölüm, kıtlık vs. gibi insanlığın başındaki sair belalara hiç değinmedim.''

    yukarıda belirtilen güzelliklerin bir anlamının kalmayacağını bildiği için böyle renkler içinde yaşamakta ve gezmektedir. makam, mevki, itibar, şöhret peşinde değildir. onun için haz ve tatmin sağlayan şeyler bunlar değil muhabbet ehli olmak, gezmek ve hareket etmektir. yolda olmaktır asıl haz. ayhan sicimoğlu eğer hiçbirimizin tanımadığı, beş parasız, televizyonlara çıkmayan bir insan olsaydı bu skalada olmasa bile bu hayatı yine böyle yaşardı. daha küçük çaplı yaşardı belki ama böyle yaşardı. insanların kendisini pohpohlamasının peşinde değildir. kumarın, kadın bacağının yahut devlet tahvillerinin, ceylan derisi koltukların peşinde de değildir. bunlara sahip olmak için çok daha basit yollara geçebilecekken geçmemiştir. çünkü bu hayatı tam da istediği gibi yaşayan ve hayattan istediğini alan sayılı insanlardandır benim gözümde. o yüzden ayhan sicimoğlu'na bir siyasetçi veya din adamı üzerinden benzetme getirmek yahut necip fazıl kısakürek -a.k.a the most famous bluffer in the big east- üzerinden nasihat vermek ancak komik olur.

    ayhan sicimoğlu bildiği şeylerle yetinmiş, konfor içinde rahatlığı bulmuş biri değildir. eğer öyle olsaydı londra'da belki yüzüncü kez baktığı florence nightingale heykeline yine aynı merakla bakamaz, floransa'da havayı içine çektiğinde gözleri hala ışımazdı. sürekli bu dünyada, dünyaya ait şeyleri araması belki bazılarına eleştirilebilir gözükebilir ancak bu fıtrattan gelen bir şeydir. bazı insanların çocuksu merak ve heyecanı hiç ölmez. dünya onları her dakika şaşırtır ve büyüler. ayhan sicimoğlu da bu insanlardandır. ayhan sicimoğlu gibi olamazsınız. aynı imkanlara, bilgiye, paraya sahip olun. onun gibi gezemez o keyfi alamazsınız. o yüzden insanlar bir başkasını değil de onun gezdiği italya'yı, alba'yı, tayland'ı izliyor. onun duyduğu histen bize de bir pay düşüyor çünkü. o, heyecanını ve şaşkınlığını ve keyfini bize aksettirebiliyor.

    ayhan sicimoğlu keyif çatmayı marifet sanmaz. güzel yeri över, güzelliğini över, büyülenir ancak donup kalmaz, dünyanın sürekli bakılıp devam edilecek yer olduğu anlayışıyla yaşar. keyif çatmayı marifet sayan biri asla böyle bir tempoya bulaşmaz.

    ayrıca ayhan sicimoğlu hakkında bir başka düşüncem de kendisinin medeniyet, kültür ve batıya yaklaşımda örnek teşkil eden bir türk vatandaşı olduğudur. batıyı över, beğendiği şeyleri söyler ama asla aşağılık kompleksi yoktur bu ifadelerde. bunu size hissettirir. gördüğü bir heykeli, bir hizmeti yahut uygulamayı, şehirciliği vs. türklere has o aşağılık kompleksi ve bunun getirdiği düşmanlığa bürünmeden anlatır. yeri geldiğinde ''bu ingilizler de bundan hiç anlamaz'' yahut ''bu italyanlar da bunu beceremiyor'' yahut ''ne var bunda anlamadım'' da der rahatlıkla. gördüklerinin altında ezilmez, ezmez. bunların sınırını kafasında çizmiş, bu yaklaşıma ulaşmış biridir. o yüzden bu kadar rahattır ve o rahatlığı size çok güzel geçirir.

    ayhan sicimoğlu kafasındaki ve enerjisindeki insanlar binde birdir. her çağda da mevcuttur. yaptıkları ise sapkınlık değil dünyayı incelemektir. dünyadan aldıkları bilgiyi dünya üstü görecek kadar büyülü gözlerle bakarlar yer yüzüne. o kadar.

    ayrıca giyinmeyi örtünmekten öte görmeyen, sadece ucuz ve bol şeyler alan ve zerre giyim kuşam hevesi olmayan bir insan olarak kendisinin giyim tarzının hastasıyız.
  • ister sevin, ister sevmeyin, bu adam “yaşadım ben bu hayatı” diyebilir. öyle bir hakkı var bence.
  • besmele çekip domuz etli bir yemek yedi barselona'da. "allah affeder" gibisinden bir şeyler söyledi.
    hastasıyım.
hesabın var mı? giriş yap