• bu filmi izlemeyen ben kötü film izledim dememeli.
  • avrupa birligi vatandasi.

    genel bir karakter yaratabilecek kadar uzun sureli birlikte olamamis bu avrupa birligi ulkeleri vatandaslari herseyden once fasisttir. kime karsi oldugu muhim degil. fransizlar almalari, almanlar ingilizleri, ingilizler hickimseyi, belcikalilar hollandalilari, hepsi birden turkleri sevmezler. bunun sebeplerinden birisi bunlarin yaslilarinin olmemesidir. birikmis bir yasli populasyonu, cok degil 50 sene oncesinin anilarini yasatmakta, colugunu cocugunu bu felsefelerle buyutmekte bu da kazana biraz daha su eklemektedir.

    ikinci nokta bu adamlarin cok rahat tarafli hakem konumuna gecebilmeleridir. bosuna dememis robert the bruce "history is written by those who've hanged heroes" diye. bunu avrupalilarin bizzat gerceklestirdigi (bkz: cezayir) veya yani basinda olsa da seyirci kaldigi (bkz: bosna) katliamlarda gormek mumkundur. avrupaya calismak, okumak veya is gezisi icin gitmis turklere, oradaki muhataplarinin kendilerine yaklasimlari sorulacak olsa bin ah isitilecegi asikardir.
  • üc maymunu oynayan milletlerin topuna birden verilen sifat.
  • hayatımın yaklaşık 2 saatlik dilimini resmen boşu boşuna harcamamı sağlayan, türk sinemasının gelmiş geçmiş en kötü filmi.
  • gülmek için kendimi kastığım fakat malesef başaramadığım film. 1 saat 48 dakika bokumu seyretsem daha cok gülerdim heralde ben ne yapıyorum lan filan diye.

    --- spoiler ---

    aydemir akbas'ın oynadığı baba rolu tom ve jerry yi izlemekte ve tom'un kazanmasını istemektedir ve ağlarken ''ulan 10 yasından beri izliyorum bi kere bile kedi kazanmadı'' demektedir. uluslar arası ilişkiler ve türk milliyetçiliği hakkında muhteşem fikirler üretmiş senaristimiz heralde 1950 li yıllarda televizyon karşısında tom ve jerry izliyordu ki boyle birşeye yer vermiş. yazık cok yazık.

    --- spoiler ---
  • aşırı önyargılı toplululuk. tamam önyargıların oluşmasında elbet karşı tarafın milliyetinin, topluluğunun üyelelerinin de katkıları vardır ama bu önyargıyı meşru göstermez. öyle olsaydı ırkçılık da meşru görülebilirdi zaten.

    sırf bu sebepten avrupa'da yaşamak istemiyorum. amerika birleşik devletleri bile kesinlikle bu konuda kat ve kat daha iyi. en azından kozmopolit ve açık bir toplum.

    son derece muhafazakar insanlar aynı zamanda. belki güneydeki uluslardan bir kaçı hariç yabancılara, farklılığa kapalılar.

    sadece isminizden dolayı bile zihindeki duvarları aşmanız gerekebilir. kimi bunun için kasabilir ama bu davranış kibirli bir davranış geliyor bana ve kibirli davranana benim de kibirle karşılık vermem hakkımdır: (bkz: kibirliye kibir göstermek sadakadır) evet belki benim kibrimi kim takar ama o anlamsız duvarları yok sayarım en azından duvarı aşmaya çalışmak yerine.

    mesela iyi kötü bir tanışıklığımızın olduğu birkaçı beni bir süre sonra arkadaş listelerinden silmişler. bunun üzerinden söylemiyorum bunları ama facebook saçmalığına da önem veren biri değilim ama bunun en önemli sebebinin türk olmamdan kaynaklandığını biliyorum.

    avrupalılara karşı avrupaya karşı ezik duran insanlar artık çok canımı sıkıyor. ben özeleştiri yapan birisiyim ve türklerin özeleştiri yapmamasını düşünerek bunu abartarak ülkemi eleştirmiştim ama yok arkadaş artık yok avrupanın kibirli duruşuna karşı milliyetçi kesilirim.
  • alper arkadaş gittiği 4 günlük paris iş seyahati hasebiyle edindiği izlenimlerini anlatırken frenkler için şu ifadeyi kullandı, yazmasam olmaz dedim: `vay arkadaş, avrupalı diyoruz da harbi adamlar avrupalı, şaştım kaldım vallah` . anlattığı ayrıntılara göre her bir şeyde mimari bir işleme varmış. garip bir tahayyüle kapıldım: bizim mimar sinanımız vardı dimi ya, hani biz onun torunlarıydık. bu kadar mı kodumuz bozuldu, suyumuza kim ne kattıysa artık düz yolu bile süssüz, sapsade dizayn edemiyor; daha zidi, harcı kurumadan yamaladıkça yamalıyoruz. kaldı ki ben avrupaya nazaran hayıflanmıyorum. anadolu'da hitit ve mezopotamya'da sümer,asur gibi uygarlıklara hayat veren; iskender,pers,roma,bizans,selçuklu,osmanlı gibi büyük devletlerin merkezi hükmündeki coğrafyada,arda kalan ve iz bırakan medeniyetler üzerine kurulu bir ülkede, tarihi kalıntılarımız dışında (ne kadar kaldığı da malumunuz) sanata dair hiç mi iç açıcı bir şey olmaz kadim dostlar. bir de o değerli medeniyetleri (miras kalan) günü kurtarmak babında sular altında bırakarak masnuat katli yapıyoruz. kim kıydı bizim sanatvar atalarımıza, nazenin ruhlu insanımıza. heykele ucube diyen bir nesiliz artık, sonumuz ne olacak? sordum kadim kitaplara, tozlu raflara, ama bir cevap alamadım :(
  • turk sinemasinin dip noktasi aranmis, bulunamamis lakin bayagi bir derine inilmis.
  • (bkz: european)
  • avrupa ne kadar uygarlığın beşiği olduysa, o kadar da insanlığın en büyük suçlarını yaşatmıştır. medeniyet denen şeyi çok ciddi çatışmalar sonucu varılan uzlaşmalarla sağlamışlardır. onlara hayran olmak da küfretmek de çok kolaydır. insan haklarını benimsemek de, ırkçılıklarını yargılamak da yapılabilir tercihlerdir. ama avrupalı kimliği doğuyla (yada güneyle) sürekli çatışa çatışa, ondan oluşturduğu sentezlerle, yarattığı düşünce emeği birikimiyle elimizdeki tek mantıklı kimlik olmuştur. eleştirilerini vererek sahiplenilmesi gerekli bir kaçınılmazlıktır, gelecekte belki de yaşanabilecek iyi hayat için tek olası zemindir.
hesabın var mı? giriş yap