aspirin

• 1918 grip salgınında deliler gibi kullanildiktan sonra isim patent hakkini elinde tutan almanya'ya deve yüküyle para kazandiran ve bunun sonucunda 1919 versaille baris anlasmasinda almanya'nin isim patent hakkini birakmasi maddesini koyduran ilginc ilac.
  
  isin trajikomik yani, 1918 grip salgininda o kadar yuksek dozlarla kullanilmis ki; olen insanlarin ciddi bir orani aspirinin asiri kullaniminda ortaya cikabilecek toksik etkilerden, akciğerlerde sıvı birikiminden ve sekonder enfeksiyonlardan kaybedilmiştir.
• meme kanserinin nüks riskini azalttığı yönünde yakın zamanda bir çalışma yayımlanmıştır. kaynak veremiyorum, doktorumun yalancısıyım.
• (bkz: alman aspirini)
• ne işe yaradığını ciddi ciddi düşündüğüm ilaç.
  
  kendisine karşı "hiçbir işe yaramadığı" düşüncesini nerde, ne şekilde kaptım bilmiyorum. beni hiçbir ağrıdan, ızdıraptan kurtaramamış olması belki buna bağlı. misal bugün koca caddede bir tane açık eczane bulamayınca soluğu bakkalda alıp iki draje aspirin istedim mecburen. yutmak kafi gelmez yiyim ben bunu iyisi mi diyip deyim yerindeyse çıtır çıtır yedim hapları. bana mısın demedi.
• oxford üniversitesi tarafından yapılan yirmi yıllık bir araştırma sonucunda, düzenli alınan aspirin ile bağırsak kanseri riski azalıyormuş.
  kaynak: bbc türkçe
• biten araba akünüzü aspirin ile tekrar canlandırabilirsiniz. eğer etrafta, arabanızı çalıştırmak için size yardım edebilecek kimse yoksa akünüzün içerisine 2 tablet aspirin atarak arabanızın tekrar çalışmasını sağlayabilirsiniz. asetilsalisilik asit, akünün içerisindeki sülfürik asit ile birleşerek son bir şarj üretip arabanızın çalışmasına yardımcı olacaktır.
• bayer firmasının keşfettiği en ünlü iki ürününden biri, öteki için (bkz: eroin)
• orta vadede, içinde aspirin geçen her konuda, "fil şeklinde aspirin" esprisi yapılacağı tahmin ediliyor. uzmanlar, özellikle başlık açmayı düşünen yazarları dikkatli olmaları yönünde uyarıyor.
• enterasan hislere önayak olabilen ilaç. örnek vermek gerekirse:
  çocukken, ufak bir ağrı sızı olunca anneler hemen ufak pembe olanlarından^* verirdi. hiç bir zaman yutmaz, tadını alabilmek için yerdim. sonra yaş ilerledikçe, bir sıkıntı olduğunda beyaz ve büyük olanlarından almaya başladık. gel zaman git zaman ben bu ilacı aslında bir rahatsızlık için değil de yalnızca tadı için tükettiğimi fark ettim. kendi kendime bir metot bile geliştirmişim haberim yok, şöyle ki:
  
  - yatmadan evel ağız iyice temizlenir (diş fırçalanırsa daha iyi sonuç alınır).
  - ardından 1 aspirin ağza atılır.
  - ağızda dile değdirmeden, direk dişler arasında ezilip toz hale getirilirken bir yandan burundan ince ince nefes verilir.
  - burunda oluşan güzel hissiyat ve ağızdaki muazzam tadın keyfi çıkarılır.
  - ağızda kalan aspirin zerrecikleri iyice tüketildikten sonra, 1 bardak suyla mental orgazm yaşanır.
  
  aspirin tadının doğal haline ulaşmak için; söğüt ağacının kabuğundan bir parça, bıçak yardımıyla soyulur. kabuğun altı ve gövdede oluşan yaş kısım yalandığında aspirinin o mukaddes tadı alınır. (bkz: asetilsalisilik asit)
  
  not: aspirinin etken maddelerine alerjiniz falan olabilir, her yazılanı denememekte fayda var.
  (bkz: don't try this at home/5)
• ilaç aleminin gelmiş geçmiş en overrated ilacıdır.