• ay baslari yeni seylerin ciktigi zamanlardir. mesela, dergiler... bazi aylar nedense insana cok uzun gelir, hele son hafta hersey eskimis gibidir. kitapciya gidersiniz, aylik dergiler yuz yildir orda duruyormuscasina tanidiktir. gozunuz gelecek ayin sayilarini arar... nafile.

    sonra bi umid, diyelim 27ci gunde, sorarsiniz: "roll un son sayisi geldi mi?" esasinda roll, ayin 3.unde bile ulasamaz cogu kitapciya, ama sans bu ya, sordugunuz cocuk "gelmisti ama.." diye aranmaya baslar. icinizi bi kipirti kaplar. sanki alip hemen oracikta herseyi okuyacaksiniz, ki bu roll sozkonusu oldugunda imkansizdir, mutlaka okunmadik bi cumle kalir. ya da boyle, derginin icinde hayatinizi degistirecek bi haber var da, hissi kabl el vukuyla bu size malum olmus gibi, merakla beklemeye baslarsiniz.

    cocuk arar, arkalara onlere bakar. bi de bu roll oyle tuhaf bir dergidir ki, standart bir yeri olamaz bi turlu. boyu uzun ya, normal muzik dergilerinin yaninda duramaz. post express falan o civara takilir. bazan okuz un arkasina saklanir. neyse, salak cocuk aramasini sonuclandirir. salaktir cunku, sizin yuz metre geriden taniyacaginiz eski sayiyi bulup gosterir. "o eski sayi" dersiniz. cocuk inanmaz ustune bakar. "dogru, yenisi daha gelmedi" der.

    iste o an gerilip gerilip de cocuga esasli bi tokat patlatmanizi engelleyen sey aile terbiyesidir.
  • güzel insanların sırrı.
  • aile terbiyesi almış kişi kendisini her yerde belli ediyor ya. konuşmasına gerek yok duruşuyla bile belli ediyor. bi de almamış kişilere bakıyorsun, bu yaştan sonra ben mi eğiteyim bunu diyorsun.
  • insan dışarıda ne kadar kalırsa kalsın karakterinin yüzde %90'ını oluşturan unsur. etraftaki egoist, kaba, saldırgan insanlara baktıkça düşündüğüm bu oluyor. herkes ailesinden gördüğü gibi.
  • kucuk yaslarda verilmedigi takdirde ileride alinmasi imkansiz olan, almayan insanlarin da kendileri gibi aile terbiyesinden yoksun nesiller yetistirecegi, zamaninda alinip alinmadigi da iyi zamanlardaki degil kotu zamanlardaki davranislarla belli olan her eve lazim bir davranis bicimi egitimidir. insanlarin kalitesini ve seviyesini belirler.
  • işyerinde karşımda oturan kızın sayesinde kıymetini hergün daha iyi anladığım kavram.
    annesine telefonda bağırarak "gerizekalı" diyebilen, her ramazan gün boyu sürekli hapır hupur tıkınan, klima (bkz: tecavüzcü coşkun) açıldığında turbo çirkefliğe başlayan ve anında feryat figan kapattıran, bütün gün ofisteki diğer kızlarla kendi müdürünün dedikodusunu yapan bir abla işte... 30 yaşında* olmasından ötürü birşey de denmiyor haliyle... allah ıslah etsin.
  • haddinden fazla problemli çocukların ailelerine ulaşıyorum,
    ve genelde şuna yakın bir cümleyle karşılaşıyorum; " velayetini alamadım, şuan anneannesiyle yaşıyor o yüzden çok takip edemiyorum, ben onunla konuşurum."

    her ayrı ailenin çocuğu problemlidir anlamı çıkmaz burdan ama probemli çocukların anne babaları ya ayrılar ya da ayrılmak üzereler. çocuğu, ailede sorunlar olması çocuk ne kadar sorumlu olursa olsun olumsuz etkiliyor. hatta bazen öyle aileler tanıyosunuz ki bu çocuklar iyi katil değil diyosunuz.
    çocukların işledikleri çoğu disiplin suçu bence aslında ebeveynlerinindir, belki de ebeveynlerinin de suçu yoktur suç onların da anne babalarınındır, kim bilir...
  • karşısındakine arkadaşım diyip onu ayakta sikenlerce alınmadığını düşündüğüm terbiyedir.

    tabi bu başlığa yazan herkes gibi ben de harika 1 aile terbiyesi aldım.

    hayatta öyle insanlar var ki niye beni buluyor bu manyaklar diye haftanın 3 günü gece yatmadan ağlıyorum biliyor musunuz? öyle içten pazarlıklı, beleşçi, düşüncesiz görünümlü her şey banacı, öyle namert öyle ortayolcu görünüp çıkarları peşinde koşan, ay ben bunu yapamam ayağına yatıp işine gelince kaplan kesilen, öyle salağa yatan, öyle başkası yanında seni gömmekten çekinmeyen, öyle hırslı rekabetçi, öyle öyle öyle işte.

    ben kendime iyi niyetli diyemem sözlük. kötü niyetli de değilim, ikisinin arası. hiçbir zaman kötülüğü anlamayacak kadar saf olmadım çünkü ailem dahil çevremde hep kötü insanlar oldu ve böyle bir çevrede büyüdüm. millet sürekli birbirinin arkasından iş çeviriyor, dedikodular gırla dönüyor(ki ben de bu huyu almışım allah kahretsin) entrikalar çamur at izi kalsınlar vs vs.
    öyle insanlar giriyor ki hayatınıza, sinsiliğini anlayana kadar bir dönem geçiyor. o kişi genel tanımlamada iyi bir insan olabilir ve onla yeteri kadar vakit geçirmemiş ve çeşitli olaylarda beraber bulunmamış bir insan sinsiliğini anlamayabilir, ama bir anlayınca ağzınız açık kalıyor. millet neler düşünüyor vuaws yani.

    söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.
  • büyüklere sorarsan, bu terbiyeyi bir tek kendileri almıştır. hiç beğenmezler ufakların terbiyelerini... küçük bi kusur görünce terbiyesiz olursunuz.
    - seni ailen böyle mi eğitti
    derler...
    yapmasanda yaptı derler. öyle bir terbiye işte bu.
hesabın var mı? giriş yap