• saatlerce anlattığı karı dağıtarak borsada olma konumunda beşiktaş borsaya ilk girdiğinden beri mevcut. bu kadar zamandır zarar ediyoruz demek yerine, politically correct şekliyle bundan sonra nefesimiz kokmayacak diyor. başarısızlığımız da şanssızlığımızdan diyor. fenerbahçe'yle çekişiriz bu yıl diyor, rijkaard'ın istediği oyuncuları aldık diyor, sakatlıklar olmasaydı kyiv'i eleceğidik diyor. galatasaraylılara sabır diliyorum.
  • bugunku konusmasinda su tarz bir konusma gecmistir:

    ridvan: ben dogdugumdan beri gelmis en iyi yabanci. hagi, anelka, quaresma.

    a.p: misimovic?

    ridvan: cv olarak diyorum?

    a.p: misimovic gecen sene 30 mac oynadi.

    simdi adnan polat bu konusmasinda ciddi miydi? ciddiyse iyi ki o otelleri falan kendisi yonetmiyor.

    kisaca sozlukte yazar olsaydi quaresma geldiginde transferi kotuleyecek, sonra pasa pasa silecekti. tipki renkli dostlari gibi.
  • querasma ile misimoviçi kıyaslaması sadece mevkileri farklı olduğu için yanlış olabilir.çünkü geçmişlerine bakıldığında üstün yeteneklerine rağmen oynadığı takımlarda yeterince tutunamamış,dünya kupasında milli takıma seçilememiş bir querasma ile son iki sezondur oynadığı takımda asist krallığında 1. ve 2. olmuş formda bir misimoviç varken kıyaslama yapması bence gaf değildir aldığı futbolcuya güveniyor adam.tamam querasma beşiktaşta çok iyi başladı ama misimoviç de galatasarayda çok iyi başlayabilir bekleyip görmek lazım bu gaf mı değil mi?başta da dediğim gibi biri 10 numara biri kanat oyuncusu olduğu için aslında kıyaslama yapmak tabiki çok da mantıklı değil.
    %100 futbolda dinlediğim kadarıyla da adnan polat samimi açıklamalar yapmıştır,başarısızlığı da üstlenmiştir,neden transferlerde geç kalındığını açıklamıştır falan ama bunlar sonuç olarak iki sezondur transfer de yapılan yanlışları örtmüyor ve eleştirilmesini de engellemiyor.umarım bahsettiği projelerle galatasaray uzun vadede yarar sağlar.
    tanım:henüz başarılı bulmadığım galatasaray başkanı.
  • iyi hazırlanmış programa. klübün büyük ve küçük çaplı projelerini anlatırken gayet seri olması ve kendinden emin konuşması bunu gösteriyor. bu adam hakikaten çok mesai harcıyor klübe, emeğini takdir etmek lazım. her soruya takır takır cevap verdi. sorular genelde futbolla ilgili olmasına rağmen diğer branşlarla ilgili de ek bilgiler verdi. genel olarak iyi bir performans sergiledi bence.

    konuşmanın başında başarısızlığın tek sorumlusunun kendisi olduğunu söyledi ancak konuşmasının devamı pek öyle gelmedi. aziz yıldırım'ın geçen sene sezon sonundaki konuşması gibiydi biraz. o da tek sorumlu benim deyip, ota boka çemkirmişti. öncelikle adnan polat'ın transferlerin geciktiğini kabul etmesini beklerdim. gerçi bu konuda da açıklamalar yaptı ancak tatmin edici açıklamalar değildi bunlar. wolfsburg'un misimoviç'i yerine birini almadan bırakmayacağını söyledi mesela. demek allahtan birini bulmuş wolfsburg yoksa biz ibricic'e falan kalacaktık, işimiz de şansa kalacaktı.

    ikinci olarak çok fazla sakatlıklardan yakındı. mehmet batdal'ın ayağının altı yarılmış mesela. bu olacak işmiymiş! hakikaten o olacak iş değil de, diğerleri gayet olacak işler aslında. pino bile bile lades değil miydi? zaten kadroda halihazırda müzmin sakatlarımız var ve siz son 2 senenin başarısızlığını alttan alta sakatlıklara bağlıyorsunuz hala gidip sakat futbolcu alıyorsunuz. sonra kısır döngü halinde sakatlık-başarısızlık savunması yapıyorsunuz.

    ayrıca 2 sene önce defanssız oynadık dedi sanki meira'yı apar topar satan kendisi değilmiş gibi. tamam meira harikalar yaratmıyordu ama en azından satmasaydınız "defanssız" da kalmamış olacaktık. neyse o dönem uefa'dan elenmemiz içimde çok büyük yaradır, daha derine inmeyeceğim.

    bir diğer konu sansüre uğradıktan 1 hafta sonra rijkaard'ın basın toplantısında konuşmasının transferle ilgili kısmını ingilizce yapmasıydı. başkanın bu konudaki açıklaması rijkaard'ın çok sayıda dil bilmesi ve bazen farketmeden bir dilden diğerine geçebilmesiydi. hatta başkanın açıklamalarına göre rijkaard kendisiyle ingilizce konuşurken bazen portekizce'ye dönebiliyormuş. eğer bu gerçekse rijkaard'ı alzheimer şüphesiyle doktora göstermelerini öneririm. bu açıklama gerçekten komik derecede yetersizdi. ancak başkana da hak vermek lazım olay o kadar açık ve net ki olayı kurtarmak için yapılacak herhangi bir açıklamaya mahal kalmıyor.

    öte yandan adnan polat'ın taraftarla ilgili söylediklerine katılmamak elde değil. bu yuhalamalar artık kronik hale gelmeye başladı ve gerçekten çok can sıkıcı bir durum. takım kendi sahasında deplasman havası yaşamaya başlayacak artık. yani ben de gerçekten kabul edemiyorum bu durumu. arda gibi bir adamı eleştirebilirsiniz ancak galatasaray'da çekirdekten yetişmiş ve takıma olan sevgisi tartışılmayacak bir adamı sahada yuhalamak! kendi takımının futbolcusunu kurban seçip maç boyunca yuhalamak, bunlar gerçekten taraftarlığa yakışmayan hareketler. adnan polat da haklı olarak takım için destek istedi taraftarlardan, sonuna kadar haklıydı.

    neyse haklı/haksız olduğu konular var ama başta da söylediğim gibi genel olarak iyi bir performans sergiledi polat.
  • rakip olarak sadece fenerbahçe'yi gördüğünü söylemesi stratejidir. elbette diğerlerinin de farkında adam. salak değil. ama fenerbahçe görmezden gelen galatasaray başkanına kargalar bile güler, trabzonspor, beşiktaş ve bursa ile beraber 3 takımı daha rakip olarak kabul edip kendisini zayıf göstermek istemez. o yüzden tek rakip ismi vermesi normal. bu aslında diğerlerinden bu sezon daha çok çekindiğinin de ispatıdır.
  • ntvspor'a yaptığı açıklamalarla, rijkaard'ın futboldan anlamadığını istemeden de olsa insanlara duyurmuştur. rijkaard için ilk bombasını "listenin başına, uzun boylu forvet ve sol bek transferlerini koymuştu." diyerek patlatmıştır. herkesce bilinen transfer gereklilikleri, iki yönlü bir orta saha ve ofansif bir orta sahaydı. 3. sıraya forvet alternatifini koyabiliriz. onu tutturmuş gördüğümüz kadarıyla. yalnız mehmet batdal'dan sonra gelecek başka bir forvete de "gerek yok" diyerek onay vermemiş. bunca yanlışa rağmen nasıl oluyor da hala rijkaard'la sözleşme yenileme planları yapıyor anlayabilmiş değilim. rijkaard giderken yanında yönetimi de götürecek gözüktüğü kadarıyla.

    http://biliyorumbuoyunu.blogspot.com/…la-ckmak.html
  • buyuk baskandir. ozhan canaydin'in vizyonunu devam ettirmekte, ve galatasaray'in icinde oldugu mali tehlikenin farkinda olup, modern futbolunun gereksinimi olan paranin kulubumuze akisini saglayacak baskandir. galatasaray'i fenerbahce'yle karsilastirarak en dogrusunu yapmaktadir, cunku fenerbahce turkiye'nin mali, idari ve kulup (stadyum, amator kulupler vs.) en guclu takimidir.

    baskan kalmalidir, galatasaray'in ihtiyaci olan baskandir.
  • genel anlamda tatmin edici ve açık cevaplar verse de bazı konularla ilgili kafamdaki soru işaretleri giderilmedi, bunları yazmak istiyorum.

    rijkaard'ın verdiği transfer listesindeki bütün oyuncuları aldıklarını söyledi adnan polat. oysa rijkaard karpaty lviv maçı sonrasında "savunmaya transfer istemiştim, alınmadı. bu kadroyla bu kadar" anlamında bir açıklama yapmıştı. bu noktada rijkaard sol beki kastetti denebilir ama bence sol beki kastetse "savunmanın soluna adam istedim" diyebilirdi, zaten programın sonuna doğru da polat insua transferinin çağlar'ın sakatlığı ve hakan'ın formsuzluğundan sonra yapıldığını söyledi.

    tercüman konusuna gelince, bence çok saçma bir açıklama yaptı başkan, "çok dil bilen kişiler bazen bir dilden bir dile sıçrıyor" şeklinde. gidip de en kritik soruda, "kadrom yetersiz" derken rijkaard'ın ingilizce'ye geçmesi tesadüf mü yani? ki bundan önceki maçlarda hollandaca (yada adı her neyse) bilen kişilerin yazdıklarına göre çok ciddi tercüme sansürleri oluyor, bu konuyu da hızlıca geçiştirdi polat. "tercümanın hollandacası çok iyi de türkçesi pek iyi değil" diyerek bunu gülerek söylemesi ise çok garip geldi bana, tercümanlık sadece tek tarafı iyi konuşmaktan ibaret midir, türkçesi kötü adam iyi tercüman olabilir mi?

    şanssızlıktan çok fazla dem vuruyor başkan, ve çok aslında alternatifli bir kadro kurduğumuzu düşünüyor sanırım. eskişehir maçında aynı bölgede 3-4 oyuncu sakatlandı, hiç orda oynamamış emre çolak-ali turan ikilisi oynadı" dedi. oysa bakıyoruz, pino ve serdar'ın aynı anda sakat olması belki bir şanssızlık görülebilir (ki bence o da değil, ikisi de istikrarsız oyuncular ve sene içinde de bu gayet tekrarlanabilir bir durum), ama sağ bekte bir tek sakatlanan sabri var şu an? o bölgede oynayan uğur'u ve yine en azından çok sırıtmayan emre güngör'ü cüzi rakamlara yollayıp yerine adam aldın mı? sabri'nin bütün maçlara çıkamaması mıdır şanssızlık olan? bu konuda başkana hiç katılmıyorum, bazı bölgelerde çok kısıtlı alternatif olan bir kadromuz var bence.

    zamanın ötesinden gelen tanım: sevenlerinin eleştrilmesine tahammül edemediği başkan.
  • demekki neymiş her şeye oryantalist bakış açısıyla yorum yapmayacakmışsın, her şeyin mantıklı bir açıklaması varmış.
  • programın tamamını izleyemedim ancak bir şekilde kendine kamuoyu desteği sağlama girişimi başarılı olmuş anlaşılan. tüzük için yapılacak genel kurulda olağanüstü kongre kararı alınacağını öğrenmesinden sonra mı yoksa önce mi bu programa çıkmayı planladığını sordular mı bilmiyorum. ayrıca riva satışı için bu kadar acele etmesinin sebebi bir firmayla anlaşmış olması ihtimalinden dolayı olduğunu sordular mı? adnan sezgin'in galatasaray'a karşı yaptığı şike devletimizin resmi belgeleri ile sabitken onu futbol aş'nin başına getirmek nasıl bir aklın ürünüdür diye sordular mı? adnan sezgin'in transferler de aldığı komisyonlarla alakalı sordular mı? çok bilinen örneklerden bahsettiler mi? sözün özü ben dün akşam kendisinden istifa açıklaması bekliyordum. söylediği diğer herşey benim için bir anlam taşımaz. belagat sanatını iyi kullanmış olması kamuoyu desteği yaratmada kendisine fayda sağlamıştır ancak galatasaray'da oyları kamuoyu kullanmaz. kongre üyeleri kullanır, onların da bu sefer bu hikayelere karnı tok.
hesabın var mı? giriş yap