zeke

• sunnet edilmis zeker
• söz konusu zeke'i canlandırmış olan josh hartnett nasıl olduysa aynı zamanda peral harbor'da da ezik pilot genç danny'i canlandırabilmiş bizi hayretlere sürüklemiştir. josh bu başarısız casting macerası ile zeke'in karizmasını zedelemeyi başardı ise de sıfıra indiremedi, yine de kendisini tebrik ediyoruz.
• zekeriya isminin kisaltmasi. ortaokulda bir arkadasin lakabi buydu. "zeke şöylesin, zeke böylesin" derken sonunda eleman dellenip agzindan kopukler sacarak camlara tirmanmisti. bedenci panik yapip pencerenin altina brandalar tasitti bize, cocuk asagi atlar falan diye. atlamadi^* ama olayin ardindan daha beter ta$ak oglani oldu, o ayri...
• josh hartnetti aranilan oyuncu statusune firlatan the faculty karakteri
• mülkiyedeki kızların sevgilisi, yeni bilgisayara ihtiyaç duyan grafiker.
• kendisi "buzdolabından(bkz: white westinghouse) bile büyük insan" olarak tanınır.
• hayatımda dinlediğim en iyi albümlerden biri olan death alley'i yapan grup. http://www.zekeyou.com/ adresinde ikamet etmektedirler.
• the wizard of oz'un başında çiftlikte çalışırken gördüğümüz, filmin ilerleyen kısımlarındaysa karşımıza the cowardly lion olarak çıkan karakter.
• fallout sayesinde haberdar olduğum; mantıklı, eğlenceli ve kafa dengi yazar.
• upuzun ve parlak bir koridorda tanıştık ilk. daha sonraki bütün günlerini orada geçiren ben. aynı yerlerden olabildiğince uzaklaşmaya çalışan sen. engel olamadı ama hiçbir şey bizim kendimize yarattığımız ortak dünyaya. sadece oyuncaklar girebilir dedik. oyun hamurları ve kuru boyalarla süsledik her yeri. çizgi filmleri tartıştık. sen bana hala sakladığım oyuncaklar yaptın, ben sana küçük hamurdan adamlar. sinema biletlerini kaybettim ben. tüm şaşkınlığıma rağmen hiç kızmadın sen. kırmızı koltuklarda belki de senin ikinci kez ya da üçüncü kez izlediğin filmleri tekrar tekrar izledik. dreamland'lere gidip jetonları paylaştık. çocuklara gülüp, havuzlardan bahsettik. balonlarla kaplı bir gökyüzüm olsa, gözlerimi kısıp renk cümbüşüne bakmak için yine seni seçerdim. oyuncak kostümleri giyip sokağa çıkıp dans edecek olsam yanıma sadece seni isterdim. her yılbaşında galaksiler dolusu mutluluğu yollayabileceğim tek bir kişi olsa çuvallar dolusu kartı hiç çekinmeden gelir kapına bırakır da giderdim. pembe sakız balonundan yapılmış bir kavanoza hapsolmuş olsam tek telefon hakkımı da sana kullanırdım. işte bu yüzden. dönüp baktığımda hep yanımda ol.