• kızılderililerin kaval kemikleri ile baldırları arasında kalan bölüme verilen addır.
  • kandemir konduk sayesinde/yüzünden bugünlerini de gördüğümüz popüler kültür furyası, televizyon kelimesinin yerini alan
  • bir gecelik televizyon tecrübesi akabinde -evet avrupa yakası'nın yeni sezonunu izlemek amacıyla evde televizyonumun karşısındaki kanapede kuruldum, itiraf ediyorum- konu ile ilgili şöyle gözlemlerde bulundum:

    1. bir yerlerde senarist okulumuz bulunuyor olmalı, 5 saniyelik zap neticesinde bile kumanda düğmem 8 ayrı diziye çarptı. ne zaman tasarlanıyor bu diziler, ne zaman tape ediliyor, ne zaman ezberleniyor anlamadım ki? pardon dublaj denen bir müessese vardı di mi?

    2. sonradan seslendirmeli diziler en az kara kaşa sarı saç, takma diş, renkli lens kadar yapay. -türkçe'yi benden iyi konuşan yunan bir arkadaşım yabancı damat'taki bazı replikleri anlayamadığını söylemişti, konuyu sonradan seslendirmeye bağladık-.

    3. neden kasıyorlar dizi isimleri konusunda bu bir muamma..

    4. dizi müzikleri neden aynı tornadan çıkıyor? hep aynı şeyi dinler gibiyim.

    5. mehmet günsur'u da kafalamışsınız ya size bir şey demiyorum.

    6. sahi brezilya dizileri vardı, ne oldu onlara?

    7. 2 dakikadan fazla gözlem yapamıyorum, akıl sağlığıma aykırı.

    8. zap zaruri bir eylemdir.
  • iyi karakterlerin inanlımaz dercede iyi, kötülerin ise yeterince uzun süre izlenirse erkana havlatacak kadar kötü olmasıyla diğer televizyon programlarından kolaylıkla ayırdedilebilen türk yapımı yayın.
  • zengin, fettan ve kötü / yoksul ve iyi kalpli karakterler çarpışmasının tema olarak kullanıldığı seyredilmemesi gereken yapımlar.
  • reklamdan para kazanmak uzerine hazirlanan muadilden ismarlama, uzun metrajli, senaryo, kurgu ve goruntu yonetimi konusunda genellikle sinifta kalan tv yapimlardir. reklamdan para kazanma amaci o kadar nettir ki, bir bolumleri bile sinema filmlerine denk sureye sahip olabiliyor.
  • hepsinde dublaj kullanildigi ve konusu ne olursa olsun soap opera tadinda cekildikleri icin bitmeyen bunaltici muzikleri olan diziler. herhangi bir ortam sesi olmadigindan bunu kapatmak icin devamli birileri klavyenin basinda tingir mingir biseyler calar. bu melodilerden biri yanlislikla begenilirse de onu olur olmadik heryerde calar dururlar sanki bi halt oluyomus gibi. geneli oyunculuk fakiri sadece goze hitap eden kisiler tarafindan isgal edilmistir. yanik koza gibi isimler ise bizi bizden almakta artip diplere vurdurmaktadir. sureleri nedense normal tv dizisi sure formatlarina hicbirsekilde uymaz, begenildiyse daha cok vermek lazim mantigiyla uzatildikca uzatilir, kisa filmciklere dondurulur. diyaloglar gunluk turk insani diyaloglarindan tamamiyla uzak, brezilya dizisi dublajindan arak sekildedir genel olarak. zaten bu dizilerin gectigi ortamlar da sokaktaki insandan tamamiyle uzak ortamlardir. kendilerince bu sokaktaki insana yakin diziler cekmeye kalktiklarinda da sacma sapan koyden indim sehire dizileri ortaya cikmaktadir ki zeki alasya, metin akpinar'in oynadigi filmler bunlardan cok daha iyidir. ama ne demisler hersey rating icin.

    olaya eksi entry yonunden de bakabiliriz, bu diziler kum torbasidir, iyi bir yanlari olmadigi icin istediginiz gibi elestirebilirsiniz. hele biraz dizi/sinema izleme aliskanliginiz varsa daha da elestirmen tadinda seyler yazabilirsiniz, ama ne gerek var, zaten birseye benzemiyorlar, gecirin kum torbasina. bu da entry yi yazarken aklima geldi. bakin bunlardan iyisi yoktur, birsuru var ve hepsi kotu, vurun kahpelere.
  • annelerin yemek sonrası televizyonları çocuklarından ve kocalarından esir almalarına neden olan uyduruk yapımlara verilen isim.
hesabın var mı? giriş yap