*

  • eski kaplicadan 400-500 yil kadar daha yenidir. yapilis tarihi 1555 olarak gorulur ki burdan yaklasik 450 yillik oldugu sonucu cikar. gayet yenidir yani. 5 yildizli otel tarafindan isletilen eski kaplicayla kiyaslanirsa yeni kaplica cok daha dokuntu gozukur gerci... eski kaplicanin yarisindan daha ucuz fiyatiyla kaplicalar zenginler icin - fakirler icin olarak ayristirilmis gibidir. 'halk' yeni kaplicaya gider. bi de escinsellerin ve escinsel duskunu kulamparalarin mekanidir yeni kaplica. ama yikanmak, keyif yapmak, arkadaslarinizla farkli bir aktiviteye imza atmak icin de cok uygundur. uzun sacli arkadaslariniza kotu gozle bakilmaz, turist olduklari dusunulur.

    yeni kaplicanin girisinde bulunan resepsiyona odeme yapip, cuzdan ve telefon gibi degerli esyalarinizi birakmanizla baslar kaplica sefasi. burada size iki anahtar verilir. birisi etraftaki camli kabinlerdeki soyunma dolabinin anahtaridir. giristeki genis salonun saginda solunda siralanan kabinlerden size gosterilene girip soyunur pestamelinizi baglarsiniz belinize. sakin "pestamel de ne boyle? ben mayoyla girmek istiyorum" demeyin, isin tadi pestamelle cikar cunku. (madem nostalji yapmayacaksin git evinde yikan, ne isin var kaplicada?)

    akabinde asil kaplica kismina girilir. girisin solunda kurnalarin oldugu bir oda saginda ise osuk terleten (eskiden esek terletendi simdi ismini degistirdiler. boyle daha az kulak tirmaliyormus galiba...) vardir. duz giderseniz ortada havuz ve havuzun etrafina siralanmis kurnalar gorursunuz. duvarlar yuzlerce yillik cinilerle cevrilidir, yikanmadan havuza girmek yasaktir (uyari tabelasi 1) tabelasina riayet edip once sicak sicak sular dokunursunuz. alisik degilseniz ortam size cok sicak gelebilir ama dayanabildiginiz kadar dayanmaya bakin. isteyen icin kese mahali vardir ki kese isteginizi giriste soylemeniz gerekmektedir.

    kaplicanin havuzu 1.6 m derinligindedir ama yine de yuzme bilmeyenlerin havuza girmesi yasaktir (uyari levhasi 2) ancak etrafindaki sekilerde oturmaniz ya da yatip uzanmaniz icin uygun yerler vardir. sicak mermerin uzerine yatmanin keyfi bir baskadir... havuzun suyu aslan agzindan gelir. ilk girdiginizde suyun cok mu sicak cok mu soguk oldugunu anlayamadiginiz ama sanki bir yerleriniz eriyor hissi uyandiran aslan agzinda abdest almak yasaktir (uyari tabelasi 3). kaplicanin havasini bile cok sicak bulanlarin aslan agzina yaklasmamasi faydalarina olacaktir.

    bursa disindan gelenler icin kaplicada gece konaklamak da mumkundur. devletin dinlenme tesisleri kadar konfor sunan yeni kaplica nostaljik bir ortam sunmakta, "sultanlar da agizlarinin tadini biliyormus..." dedirtmektedir. 400 yil once haremimi alip bu kaplicaya geldigimi dusunuyorum da... uzum yediren cariyeler falan... kaplica keyfi her eve lazim cidden.
  • çocukluğumda her yıl en az bir kere gittiğim mekandı burası. genellikle dede, baba, kardeş olmak üzere topluca gidilir, bir güzel yıkanılır, havuzuna girilir, keselenilir sonra da sıkıca giyinilip çıkılırdı.

    yanlış aklımda kalmadıysa az sayıda havuzlu kaplıcadan bir tanesidir burası. peştemal ile havuza girer, aslında bir anlamda cıbıl cıbıl yüzmüş olurdunuz. halk arasında eşek terleten ya da üşük terleten denen küçücük ama çok sıcak ve nemli odada bir güzel oturur, kirlerinizin kabarmasını beklerdiniz. sonra da yallah kurna başına. ondan sonra abi kardeş birbirini keseler, kurnadan tas ile su dökünerek yıkanmanın keyfine varırdınız.

    gerek peştemal, gerek takunya gerek tas olsun zamane çocuklarının sadece televizyonlarda gördüğü, eski romanlarda okuduğu bilimum ilginç araç gereci kullanır arada da sesinizi yükselterek, insanın sesinin hakikaten hamamda bir başka güzel çıktığını görürdünüz.

    hamamdam çıkılınca insan temiz giysilerin üzerine bir müddet kaşınır, gözeneklerin ferahlamasını hissederdi. hele bir de hamam sefası alışkanlık olmuşsa haftada bir kaşın kaşın kaşınırdı insan.

    sonra biz büyüdük; hamamlar hala orada ama belki rahat bir yirmi sene geçti gitmeyeli. acaba kubbede hala su buharına karışan belli belirsiz o ışık hüzmesi durmakta mıdır? kimbilir, jakuziler aldı artık hamamların yerini, duş alıyoruz* banyo yapmak yerine. eee ne de olsa fast food çağındayız, öyle değil mi? vücüdumuza iki dakika su tutmak yeterli tüm kirlerimizden arınmak için.

    peki ya zaman isteyen içimizdekiler?
  • (bkz: eski kaplıca)
  • icradan satışa çıkarılmıştır,
    kuntin sultan konakları, haseki zımbırtı sultan köşkleri, devre mülkleri yapıp yapıp kaktıran onca badem bıyıklı şeytan ruhlu müteahhit'e mi yoksa o rezalet evlerde oturunca kendini hürrem sultan zannedecek, üstüne bir de bir milyoncudan yeşil taşlı hürrem yüzüğü takarsa dünyaları dize getireceğine inanan sıkma başlı hatta modern osmanlıcı'lara mı yanalım, yoksa koskoca tarihi bir yapının siyah beyaz telefunken televizyon gibi icradan satılmaya çalışılmasına mı?

    şaka değili, gerçek
  • haftasonu oldukça kalabalık oluyor haftaiçini tercih etmek gerek, giriş ücreti 17.5 tl.

    kısaca notlar şu şekilde,

    - su sıcaklığı sanki eski kaplıca'dan daha yüksekti.
    - içeriye konulan spor aletleri tarihi yapıyı bozuyor.
    - soyunma odaları 4 kişilik o yüzden keyif yapmak zorlaşıyor buradaki alanlarda.
    - insanlar sıcak havuza işiyor diye düşünüyorum içeride hafif idrar kokusu vardı :)

    sonuç olarak bursa içinde başka hamamları tercih etmek gerek.
  • eskiden yeşil olan bursa'nın eskiden güzel olan kaplıcalarından birisidir.

    kaplıcayla büyüdüm ben, daha doğmadan hüsnügüzelkaplıcasının cıvıl cıvıl gürültüsünü duydum. yıllarca düzenli olarak gittiğim bu kaplıcada koca memeli teyzelerin anneme "hanım kocanı da getir" dedikleri bir günden sonra babamın kaplıcası olan yeni kaplıcaya transfer oldum. 40 yıllık bir zevküsefa mazim var kendisiyle. ancak son zamanlarda ortamda ve çalışanlarda bir lakaytlaşma görmeye başladım. herşey yarım yamalak ve üstünkörü yapılıyor, müşteriye değer verme diye bir şey kalmamış durumda. eskiden esnafça yönetilirdi ve her şeyin bir raconu, bir düzeni vardı, şimdi birileri bağırıp çağırmadılar sıkıntı yok, paramızı alalım, yan gelip yatalım haleti ruhiyesine girmişler. son dönemdeki ziyaretlerimde eskiden hep büyük bir keyifle ayrıldığım bu huzur mekanından huzursuz ve canı sıkkın ayrılır oldum. bugün de yine aynı şekilde kaplıca keyfimin içine edilince "yeter buraya kadarmış" dedim. elveda bile demeden kapıyı çektim çıktım. canları cehenneme.
    kendi isteğimle eski kaplıca'ya transfer oluyorum. her ne kadar iyice turistik filan olsa da bildiğim bir yer. hem tebdil-i mekanda ferahlık vardır.
    bursa'ya kaplıca sefasına gelmek isteyenlere naçizane yorumumdur.
  • mehmet ziya'nın 1800'lerin sonu 1900'lerin başında yaptığı seyahat notlarını paylaştığı "bursa'dan konya'ya seyahat" kitabında belirttiğine göre 1555 bu kaplıcanın yenilenme tarihidir, öncesinde de burada roma döneminden kalma bir kaplıca varmış ve şimdikinden farklı olarak tavanı mozaiklerle havuzun etrafı da sıcak suyun ilk aktığı yerdekine benzer çok sayıda aslan ağzıyla süslüymüş. anladığım kadarıyla güzelliğinden çok fazla şey kaybetmiş yenilenme aşamasında...
hesabın var mı? giriş yap