wunjo

• wungo olarak da adlandırılır. kelime anlamı istemek, dilemek'dir. kişinin çalışma veya eserlerinin farkedilmesi, takdir edilmesi veya sınavlarda başarılı olması için kullanılan bir tılsımdır. eğlence dışında huzur ve barışı da sembolize eder.
  (bkz: rune alfabesi)
• yeni bir altinci nesil yazar.
• (bkz: kurabiye canavarı)
  
  az oldu ama güzel oldu.
• narsisttir. ama bunu kendine itiraf edememektedir.^*
• (bkz: #6892066) ile kahkaha krizine neden olan sozluk yazari, sayesinde minyon bir minton edinmek farz olmustur. ^*
• wunjo, japon çini sanatında da sıklıkla yer verilen çekici bir çiçektir aynı zamanda ve 23 değişik şekilde çizilebilmektedir. çok narin olan ve elde edilmesi hayli zor olan bu çiçek cinsinin yer yüzünde hala var olup olmadığını ispatlamak üzere yapılan araştırmalar için her yıl milyonlarca dolar harcanmakta, bir çok araştırmacı ve bilim adamı bu çiçeğin bir örneğini bulmak için adeta yarışmaktadır.
  
  uzakdoğu mitolojisinde ise wunjo, bazı insanlarla arasında bir iletişim olduğuna inanılan bir çiçektir, kendisi ile ilgili çok büyük efsaneler yazılmıştır. okuduklarımdan yola çıkarak, wunjo ile ilgili bir takım bilgileri anlayabildiğim kadarı ile türkçeleştirmeye çalışacağım,
  
  "wunjo, farketmediğiniz sürece orda olacak, hissettiğiniz an yok olacak hassas bir çiçektir. kaybedeceğinizi bilmenize rağmen onlara uzanıp bu yükün altına girmenize müsade ederler. uzandığınızda onu kaybedeceğinizi hissedersiniz, çünkü o el değmeyecek kadar narin ve güzeldir, yine de şansınızı denersiniz, çünkü o uzak durulamayacak kadar gerçek dışı ve özeldir. ona bir kez dahi uzandığınızda ömrünüzün uzun bir kısmında ne siz o kokuyu unutabilirsiniz, ne de elinizden kayıp gidişini.."
  
  inanışa göre wunjo'lar (kaç tane olduğu konusunda sadece varsayımlar vardır), kendisine rastlayan keşişlerin kalan ömürlerini, ruhlarından bir parçayı
  da kendisi ile beraber götürdüğüne inandıkları bu mitolojik çiçeği yeniden görmek için harcamalarına neden olmuştur, efsaneye göre bu çiçekler farkedildikleri anda dünyanın tam olarak öbür tarafında yeniden gözlerini açarlar. bu inanış zor ulaşım koşullarında bir çok keşişin hayatına mal olmuştur.. günümüzde wunjo'ların bir zamanlar var olduğuna ve neslinin tamamen tükenmesinin nerede ise imkansız olduğuna kesin gözü ile bakılsa da, henüz hiç bir bilim adamı tasvirlerin ötesinde elle tutulur bir wunjo'yu ortaya çıkartamamıştır. bir diğer inanışsa bu çiçeğin varlığının bir şekilde farkına varanların bu bilgiyi bir sır gibi sakladıkları yönündedir..
• aslında wunjoyu bulabilen, görebilen bir kimsenin kendisinin de bir wunjo olduğuna ilişkin söylentiler dolanmaktadır.
  bu söylentilere göre ise, wunjolar ne yazık ki çok eski zamanlarda kötü bir büyücünün lanetlediği ruh ikizleridir. bu lanete göre, kadın wunjo eşsiz bir çiçeğe, erkek wunjo ise, evrende iz bırakarak yol alan bir kuyruklu yıldız misali ordan oraya yolculuk edip wunjoyu arayan keşişe dönüşmüştür. fakat lanet bununla da kalmaz. öyle acıdır ki, keşiş çiçeğini bulup ona dokunduğu anda (ki çiçek kendi ruh ikizinden başkasına göstermez kendini) her ikisi de birbilerinden okyanuslarca ötede bulurlar kendilerini. bu yüzden wunjo çiçeğinin, keşişin ruhundan bir parçayı kendisiyle beraber götürdüğü bilinir, ama üzüntüden döktüğü yaprakları kalır geride keşişe, ve aslında keşiş de onun ruhundan bir parçaya sahiptir artık. bu sebeple her ikisi de bir diğeri olmadan kendini eksik hissetmeye mahkumdurlar.
  
  bu acımasız laneti yapan büyücünün ismi çeşitli dillerde farklılık göstermektedir ve bunlardan bir kaçı şöyledir: tayah, efil, eiv-al... büyücünün sonsuza dek yaşayacağı ve wunjoların çektiği acıdan keyif aldığı da söylentiler arasındadır. wunjoların ise bu büyücüye ne kötülük edip de bu laneti hak ettikleri hiç bilinmemektedir.
• kendisini tanimam etmem, ne görüsmüslügüm ne görmüslügüm var..
  bir iki entry'sini okudum ve gercekten cok üzüldüm.. neden hayatimda bir sürü gereksiz insan varken, onun gibi biri yok diye..
• yurtdışına gitmek için burs aramak başlığının altına takdire şayan entry'ler giren sözlük yazarı.
  sağolsun varolsun.
• wunjo aslen anadolu topraklarinda da yasayabilen, zor kosullara alisik fakat nadir rastlanan bir meyvedir. disi hafif tüylü ve yesil olan, kayisi boyutlarindaki ve yumusakligindaki bu ender meyve damakta fambuaz ile malibu karisimi etkileyici bir tat birakmaktadir.. bu yogun ve etkileyici tadi nedeni ile sarap eksperleri tarafindan yenilmesi kesinlikle yasaktir. tadinin yaninda görünüsünün de ziyadesiyle göze hitap eder nitelikte olusu bir çok sarap eksperinin kendine hakim olamayip isinden olmasina neden olmustur.. wunjo üstüne üstlük çekirdeksiz bir meyvedir; bilim adamlari kendisinin dogada bu kadar nadir bulunmasi problemini çekirdeklerinin olmamasina baglamakta, genis alanlara kendi kendine yayilabilecek wunjo soylarini üretmek için her gün asilama yöntemini kullanarak bu konu üzerinde çalistiklarini ifade etmektedirler.
  
  bilim adamlarinin wunjo varliginin azligini bir problem olarak görmelerinin en temel nedeni meyvenin enteresan genetik yapisindan dolayi insan vücudunda gösterdigi analjezik ve sedatif özelliktir. yirminin üzerinde vitamin ve mineralin yaninda yüksek miktarda dogal beta-karoten içermesinin nedeninin chlorella ile gösterdigi genetik benzerlikten ileri geldigini söyleyen bilim adamlari, yapisinda bulunan prostoglandin, keratin ve polifenoller ile her derde deva bir meyve oldugunu bu sebeplerden de bir çok saglik problemine dogal çözüm olmasinin yani sira düzenli tüketiminin anti-ageing özelligi ile uzun ve saglikli bir yasam vaad ettigini düsünmektedirler. netekim yapilan testlerde düzenli olarak wunjo verilen kisilerin, kardiyovasküler hastaliklara hiç yakalanmadiklari ve beyin fonksiyonlarinin normalin üstünde faaliyet gösterdigi fena halde ve saskinlik içerisinde görülmüstür.
  
  wunjo ilk olarak anadolu topraklarinda rastlanmis olan bir meyve olsa da bazi ülkeler ona sahip çikmaya ve laboratuvar ortaminda çogaltarak sadece kendilerinin sahip olduklari bir meyve haline getirmeye çalismaktadir. kimi kaynaklarca tubitak'tan bazi sahislarin bunun gerçeklesmemesi ve makul bir süre sonra anadolunun sahip oldugu bu hayat kurtarici degerin yeniden kazanilmasi için çalismalar yürüttügü öne sürülse de bu henüz ispat edilememis bir bilgidir.