• 1759–1837 yılları arasında yaşamış ingiliz kimyager. üniversitede yazılı sınav yapan ilk kişi imiş diye duydum.
  • günümüz not sisteminin mucidiymiş kendisi.
  • vizelerin ortasında "bu sınavların hayatımıza girmesinin sorumlusu kim ulan" diye dellenip okumaya başladığımda (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler) karşıma çıkan şahıs!

    farish, sadece yazılı sınav yapan ilk kişi olmanın ötesinde eğitime sınav ve not sistemini getiren kişi olarak biliniyor. 1700'lü yıllarda, öğretmenlerin öğrenci sayılarına göre ücret aldığı yıllarda yani, basit bir cebir mantığıyla, daha çok para kazanabilmek için daha çok öğrencisi olması gerektiğini düşünen sevgili hocamız fabrikalarda üretilen "ürün"lerde uygulanan not sistemini öğrencilere uygulamış. bu sayede her bir öğrenciyi bire bir takip etmesi gerekmediğinden bir öğrenciye o kadar çok zaman ayırması da gerekmemiş ve okullarda "seri üretim"e geçilebilmiş.
    -ki zaten farish'in çıkış noktası da ayakkabı üretiminde ürüne verilen dereceleme sisteminin öğrencilerin başarısının değerlendirilmesinde kullanılması-
    not sistemi gelmeden önce usta çırak ilişkisine benzer bir öğrenme yaşantısı ile üniversitede ders verilir, hocası öğrencisi "olana" kadar" onunla ilgilenirmiş. bir dersi öğrenmiş olmasının tek kriteri ise hocasının kanaat getirmesi imiş. hal böyle olunca hiç bir öğrenci sayılarla tanımlanmaz, öğrenmesi gerekeni öğrenince referans mektubunu alıp uzarmış. istihdamda ise göz önünde bulundurulan tek şey kişinin ders aldığı hocasıymış. ve bingo, üniversite giriş sınavı da yokmuş tabi ki. hal böyle olunca az kişi üniversite eğitimi alır, ama o eğitimi alan kişi de hakkıyla işin erbabı olurmuş. hocalara öğrenci başına ödenen ücret ne kadar doyurucudur bilinmez ama hem bu sınav sistemini başımıza dert eden hem de eğitim sisteminde "seri üretim"le tek tip öğrenci yetiştirme anlayışının temellerini atan şahıs doğrusal mantıkla kafa hesabı yapan kimya öğretmeni william farish olmuştur. ha, eninde sonunda sistem buna dönüşmeyecek miydi? illa ki, ama işte çamur farish'in ellerinde kalmış. hababam sınıfı'nda izlediğimiz müdür bey de farish'in türk işadamı versiyonudur. ne kadar ekmek o kadar köfte sözünü, ne kadar kelle o kadar mangır şeklinde okumaya sebep olmuş kişidir aynı zamanda.
    bir başka yazıda da gördüm ki farish not sistemini icat etmeden önce bir öğrencinin öğrenip öğrenmemesi hocasının sorumluluğundaymış. hoca öğrencisini bire bir takip eder, eksiğini gediğini görür ona göre yamasını yaparmış. ne zamanki sınav ve notlandırma başlamış, öğretmenin öğretme zorunluluğu öğrencinin öğrenme zorunluluğuna dönüşmüş. haa bunu bilmek bize ne katar? sınavlardan çok bunaldığımda artık kime küfredeceğimi biliyorum. kazançtan sayarsak.
  • affedersiniz ben bunun farishtahını sikeyim
  • - galileo'ya, shakespeare'ye ya da thomas jefferson'a "bir insanın ıq'su134 ise o insan işini daha iyi yapacaktır ya da bu insanın duyarlılık derecesi 7.2'dir (sensitivity scale) ya da şu öğrenci 'kapitalizmin yükselişi' isimli ödevinden a aldı" deseydik hiçbir şey anlamayacaklardı. fakat bu ifadeler bize anlamlı geliyor çünkü zihinlerimiz sayılarla koşullandırılmış durumda ve bu yüzden dünyayı onlardan daha farklı görüyoruz.
    (bkz: teknopoli)
  • 1792 yılında ilk kez 'not verme' olayını gerçekleştiren kimya profesörü. buyrun
hesabın var mı? giriş yap