violent

• ing. siddet^* iceren, siddetli?
• (bkz: violent revolution)
• the faintin en iyi şarkılarından. yine danse macabreden başka bir ölüm dansı.
  
  i checked in a room today
  up above the downtown market bricks
  right now a bot gets old
  a boy gets bitter
  a boy learns not to trust
  someone inside his room
  the door locks tight
  you keep the door locked
  
  months went by and doors got kicked in
  two outlaws collecting what they loaned
  in a room beside my walls
  a girl gets choked
  she can't pay back the loan
  48 more hours to go
  "48 more hours" that's all they say
  in two more nights
  i hear a sound
  a shrill from one thin wall away
  
  every place is the same
  every day is the same
  every place is the same
  violent
  there's a conflicting sound
  hear the arguments loud
  everyday, the sounds of the
  violent violent violent
  
  i moved uptown a bit
  not much changed
  conflict is never gone
  but just as a calm sets in
  a police line barricades
  a place next door i asked
  around the lot a store
  clerk told me two young
  kids were shot mother
  was near the tracks dragged
  to where a train would go past
• (bkz: violent femmes)
• (bkz: violet)
• the march of the black queen için harika bir çözümleme yapmış (bkz: #16457520) suser. geç kalmış bir hoşgeldin boynumuzun borcudur.
• (bkz: all is violent, all is bright)
• kendisiyle 2010 yazında tanıştım hem kelime olarak hem nickname olarak gizemli bir hikayesi vardır kendimce sonra ki bir konu olsun.
  özetle yıllardır nick olarak kullanırım.
  tanım:şiddetli
• sözlüğün güzide yazarlarından biri.çaylaklara dahi tahammül gösterdiği için ayrıca takdiri hak ediyor.fikir teaattisi için birebir.
• okumaktan çok keyif aldığım, müthiş çözümlemelere imza atan, çok donanımlı ve entelektüel olduğunu düşündüğüm, fakat bir süredir görünmeyen yazar. kendisinin düğün ile ilgili beşlemesinin çıktılarını alıp, çerçeveletip çalışma odama asabilirim. başyapıt niteliğinde. belki görür, okur bunları da geri döner diye yazıyorum.