• masturbasyonun hayatımdaki yerini sorgulamamı sağlayan çok önemli bir kitap.
    şaka şaka güzel kitap ama bide şuna bakın.
    (bkz: veronica pompa istiyor)
  • paulo coelho , bu kitabında, çağımız insanını rahat bırakmayan delilik olgusunu işliyor; toplumun normal kabul ettiği kalıpların dışına düşen insanları anlatıyor. veronika ölmek istiyor farklı düşünceleri yüzünden sık sık başka insanların önyargılarını göğüslemek zorunda kalanlar için değişik bir yaşam tarzı bulma ihtiyacını irdelerken, insanlığın temel sorunlarından birini içeriden bir yaklaşımla ortaya koyuyor.

    tek nefeste yarıladım kitabı.. veronika'nın intiharının ikinci nedeni daha felsefiydi :veronika gazete okuyan, televizyon seyreden, dünya da olup bitenlerden haberdar biriydi. herşey yanlıştı ve kendisi herhangi birşeyi değiştirebilecek durumda değildi. bu tamamen aciz olduğunun duygusunu büyütüyordu içinde.
    veronika ise farklı olmayı delilik olarak algılayanları cezanlandırıyordu kendince.
  • ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya itiyor.

    insanı etkileme potansiyeli olan bir kitap.
    tabi eğer normalliğin dışına çıkacak cesareti gösterebilirsek.
  • kitabı yeni bitirdim. aslında her insanın özünde deli olduğunu ama bunu açığa çıkaranların gerçekten sayıca az olmasını, vitriol denilen bir zehrin içten içe kişide duvarlar örerek depresyona sürüklediğini, bir başkasına saçma gelen şeylerin bir başkası için anlam ifade ettiğini ve bu yüzden toplum tarafından deli olarak damgalandığını halbuki bir kıravatın bile gereksiz bir işlevi olmasına rağmen toplumca kişiye statü ve itibar kazandırdığını ama bunu bir deli tarafından düşününce ne kadar saçma olduğuna karar veriyor insan. çoğu insan gerçekten damgalanmamak için toplum normlarına göre hareket ediyor. hatta özünde nasıl biri olduğunu bile tasavvur edememiş çünkü kendi aklı da onu deli olarak damgalayacak. akıl hastahanelerinin aslında özgür insanlarla çevrili olduğunu ve gerçek benliğini bulanların orada yaşadığını hissettirdi bu kitap bana.
  • "ve dedim ki kalbime, budalaya ne olduysa
    olacaktır bana da...
    git yoluna, ye ekmeğini coşkuyla,
    ferah gönülle iç şarabını da
    ne yapacağını bilmiş tanrı önceden.
    giydiğin hep beyaz olsun,
    başından eksik olmasın merhem.
    yaşa keyfince sevdiğin kadınla
    günlerin gururla dolsun,
    o da tanrı'nın armağanıdır sana.
    gurur dolu günlerin
    görüp göreceğindir hayatta,
    bir de güneşin altında harcadığın emek...
    yürü kalbinin gösterdiği yolda
    gözünle gördüğünü tanı:
    ama bil ki bütün yaptıkların
    yargısına uğrayacaktır tanrı'nın."

    *paulo coelho
  • insan kendini en iyi ne zaman tanır veya tanımaya yakın olur?
    veronika bir haftalık ömrü kaldığını anlayınca kendisinin daha önce farkına varamadığı huylarını, zevklerini, öfkelerini, hırslarını v.b. öğrendi ve geçmişini sorguladı. hatta çok kararlı olmasına rağmen içten içe intihar ettiğine pişman bile oldu.

    peki biz sıradan insanlar -yani deli olmayanlar- kendimizi yeterince tanıyor muyuz? hiç sanmıyorum! kendimizi tanımak için intihar mı etmememiz gerekecek? bunun başka bir yolu yok mu?
    içimizdeki dehlizlerde hangi kişiliklerimiz bizden gizlice varlığını sürdürüyor acaba?
  • veronikayı anlamaya başlamak ...
    ne acı yaşadığımız, bize yaşatılanlar.
  • lisede okuduğumda kadını kandırdıkları için sinir olmuştum. ayrıca çok acayip bir mastürbasyon anı vardı diye hatırlıyorum küfür etmiştim.

    "we all live in our own world. but if you look up at the starry sky, you'll see that all the different worlds up there combine to form constellations, solar systems, galaxies."
  • paulo coelho'nun bir romanı.

    "genç ve güzel bir kız olan veronika hayatın rutinliğinden sıkılır ve intihara teşebbüs eder. teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanınca akıl hastanesine kaldırılır. orada, kendisine hasta olduğu ve kısa bir süre ömrünün kaldığı söylenir."

    çoğu insan zorlayan hayat şartları ve erişilmez mutluluk kapıları yüzünden veronika gibi ölmek isteyebilir. çağımızda bu tür örnekler özellikle umutsuz ve sevgi açlığı çeken, güveni ve sadakati istediği insanlarda bulamayan insanoğlu için sosyal bir tehlikedir. zaten etrafınızdakiler doğruları söyleyip üzerine gittiğinizde size deli diyebiliyorlar. veronika'nın içine düştüğü tehlike tam olarak bu.

    "örnekten kastım yaşamın içinde arzulanan mutluluğun insanlar tarafından gasp edilip zorlanması durumu ile ilgilidir."
hesabın var mı? giriş yap