• 1950'lerin ikinci yarisindan itibaren besiktas'in kalesinde kah devlesmis, kah kuculmus, futbolculugundan cok sovmenligi ve karistigi skandallarla adini duyurmus kaleci. besiktas'in ilk avrupa kupasi macerasinda real madrid'le oynadigi iki macta da nefis oyunlar ortaya koymus, madrid'de 2, istanbul'da bir gol yemis( 0-2,1-1) fakat takimin elenmesine engel olamamisti. (di stefano'lu, puskas'li, sampiyon klupler kupasini kimselere kaptirmayan, finalde bile rakiplerini 6-7 golle dagitan real madrid'den bahsediyoruz)
    1965'de cekoslovakya macinda yedigi 6 golu, ciktigi bir gece klubunde ballandira ballandira anlattigi icin milli takimdan kovuldu. maclardan once, karsi takimdan para aldigi ve sahaya cebinde parayla ciktigi iddia edildi. bir macta yedigi sike kokan golden sonra, antrenoru tarafindan sahada kovalandi. gunumuzde futbolculuk yapsaydi, televole kahramani olurdu eminim..
  • serdar turgut un hürriyetteki bir yazisindan aynen aktariyorum:

    ''çocukluğumdan hatırladığm bir figür de kaleci varol'du.
    hayatta hatırladığım ilk toplumsal komedi olayını bana varol yaşatmıştı.

    varol da kadın, kumar ve içki tutkunuydu.

    ankara'da oynanan bir maçta orta sahadan kaleye vurulan ve zıplaya zıplaya giden bir topu bacak arasından içeriye almıştı.

    o dönemde oynadığı takımı coşkun özarı çalıştırıyordu. golün oluş biçimini görünce özarı hoca oturduğu yerden fırladı, varol'u hemen dışarıya aldı.

    varol tam oturmak için geliyordu ki coşkun hoca'nın ona doğru yürüdüğünü fark etti. kimbilir nasıl öfkeyle bakıyordu hoca.

    aniden geri dönüp maraton tarafından soyunma odasına doğru kaçmaya başladı.

    coşkun hoca da arkadan koşuyordu. statta herkes alkış tutuyordu. ne yazık ki soyunma odasına ulaşamadan yakalayamadı varol'u, çünkü yakalasaydı sahanın ortasında dövecekti. birlikte içeriye girdiler. hoca 15 dakika sonra stada döndüğünde hayli rahatlamış vaziyetteydi. varol'a üzülmüştü herkes.
    varol daha sonra bir milli maçta sekiz gol yiyince, gece kulübünde yaptığı programa içinde sekiz top olan fileyle çıktı.''

    toplum ayağa kalktı, ama kara mizaha da alıştı.
  • kendisine ithafen biyografi kitabi basilmis ender turk futbolculardan biri. hic eyyama kacmadan hayatinin en sasali, en rezil, en enteresan olaylarini kendi dilinden dinleme keyfine, bizzat kendisinin kitabini rahmetli babama hediye etmesiyle nail oldum. bulmak mumkun mudur bilemem ama harika fotograflarla bezenmis bu yazili kaydi es gecmek buyuk kayip. turk futbol tarihinin sahsina munhasir isimlerinden en onde geleni.
  • orhan pamuk'un kar kitabında bahsedilen kalecidir.
  • ilkokuldan kalma hatıralarıma dayanarak aktarıyorum bunları ki bir 20 seneden fazladır.. o yüzden hatam varsa affola..

    yanılmıyorsam beyşehirli idi varol, hatta oradaki akrabaları ailesi falan da tanıdıktı.. şöyle iki efsanesi kalmış aklımda..

    - bir maçta nefis bir ara pası atılır, forvet varolla karşı karşıya kalır.. 100de 100 gollük pozisyon yani.. varol hamle bile yapmaz ve forvete yan hakemi gösterir.. "ofsayt ofsayt" der havasını bozmadan.. o kadar rahattır ki, forvet bir an tereddüt eder ve yan hakeme bakar.. varol anında fırlar ve topu teper ileri..

    - bir diğerinde ise penaltı kararı verilir.. varol çaktırmadan penaltıyı atacak elemana "ben sizin takımla anlaştım, sağa yatıcam.. sen sola yuvarla topu yavaşça" der.. eleman sola yuvarlar.. varol atlar topu alır.. hakemin de penaltıyı tekrar ettireceği tutar.. varol ters ters bakan elemana "çok belli ettin.. bu sefer sağa at, o kadar da belli etme.." der.. sonra da tekrar penaltısını da kurtarır ve hayatına mutlu mesut devam eder..

    artık efsane mi, fıkra mı, gerçek mi, yoksa varol mu, bunların hepsi bulanık kafamda.. olsa olsa mantığıyla anlatıyorum..
  • şikeci yakıştırmalarından kurtulmak, dini bütün biri gibi gözükmek için camiye gideyim, namaz kılarken gazetecilere poz vereyim, ahali tövbe ettiğimi düşünsün” demiş kişidir.

    sonrası ise kendi ağzından;

    girdim camiye, namaz kılmayı bilmiyorum, etrafa baktım, sakallı bi adamı gözüme kestirdim, bu kesin biliyordur dedim, o ne yaparsa aynısını yapmaya başladım. o yatıyor, ben yatıyorum, o kalkıyor, ben kalkıyorum. kıl kıl bitmiyor. arkama baktım, camide kimse kalmamış, biz kılmaya devam ediyoruz. en sonunda dayanamadım, seslendim sakallıya, kardeşim bu namaz ne zaman bitecek diye sordum. abi dedi, ben de sana bakıyordum!
  • lig tv'de katıldığı programda izlediğim üzere baya eğlenceli bir hayatı olan kaleci. türkiye'nin george best'i bile diyebiliriz kendisi için. tabii kadınlarla kurduğu iyi ilişkiler bakımından.
  • nasıl yazılmamış hayret. futbol tarihimizin en renkli isimlerinden biridir kedi varol. 5 filmlik bir sinema kariyeri vardır. 6 sene beşiktaş'ta oynadıktan sonra 8 sene de altay'da oynamıştır. aslında bugün oynuyor olsa belki de dünyanın sayılı kalecileri arasına girebilecek bir yeteneğe sahip olmasına rağmen dönemin koşulları hesaba katıldığında son derece başarılı bir futbol kariyeri geçirmiştir. galatasaray'da sadece 5 maç oynamasına rağmen 1 lig 1 de kupa şampiyonluğu yaşamıştır.

    şikeci varol olarak da bilinirdi. aleni şike yapardı. hatır şikesi dediğimiz şey varol sayesinde literatüre girdi. çünkü oyunun kendisini önemserdi varol, rekabeti değil. onun için bir maçta takımı kaybetmiş, kendisi gol yemiş falan çok önemli değildi. hayatı oyun gibi oynardı zaten.

    en samimi arkadaşı adnan şenses'ti. münir özkul, kenan pars, ahmet mekin, tanju okan, öztürk serengil, ali şen, sami hazinses, tamer yiğit, selçuk ural gibi ünlü sanatçılarla aynı filmlerde rol aldı.

    her iki elinin serçe parmakları kırıktır varol'un. birinin hikayesini böyle anlatıyor: "eldivenin henüz kullanılmadığı, bağcıklı toplarla oynanan, zeminin yağmur yağdığında balçığa döndüğü günlerdi. can bartu topa öyle bir vurdu ki, uçtum golü kurtardım ama elimde bir acı hissettim, yerden kalkıp baktığımda parmağımın ucu resmen bileğime yapışmıştı. hemen düzeltmeye çalıştım ama sonra böyle kaldı".

    30 yıldır aylin ürkmez ile evli. her fırsatta kendisini o hayattan kurtardığı için yatıp kalkıp dua ediyor eşine. şu an 78 yaşında. çok yaşa, varol!
  • bugün sözcü'de emin çölaşan'ın köşe yazısına konu olmuş kaleci.

    83 yaşındaymış, hasta ve parasızmış. kitap yazmış kendisi hakkında. tanesi 500 tl'den alır mı gazeteniz? diye sormuş çölaşan'a. o da sağolsun kırmamış, haber yapmış köşesine ve cep telefonunu yazmış.

    yalnız kitap kalecinin hovardalıklarından bahsediyormuş sanırım. ne kadar ilgi çeker bilemiyorum.

    köşe yazısı
  • türk futbolunun en renkli isimlerinden biriydi. 84 yaşında vefat etmiştir. (bkz: sunay akın) (bkz: kalede 1 başına) isimli kitabında kendisine de yer vermişti. oldukça ilginç bir hayatı vardı.
hesabın var mı? giriş yap