• sekizinci nesil yazar.
  • ha bi de (bkz: granny)
  • kuş olup uçmak isterken ağaç olup kök salmaktan muzdarip güzellik. bulunduğu ortama can katması hasebiyle kök salınan toprak da öylesi memnun olsa gerek durumdan, sanmıyorum ki o ağacın altını esirgesin. ağacın dalında tweety, babaannesi çoktan uçmuş hahayt; babaanne dediysek, bu çıtır yaşa bunca başarı maşallah maşallah, elleri öpülesi. alnına götürmeyeceksin münasebetsiz. karşında koskoca müstakbel yüksek mühendis hanım duruyor; nice gençlerin kabusu jüri masasının etrafında yerini almış, kuru pasta gazoz başladı neredeyse yavaştan. aldığım duyumlara göre de bölümünün öğrenciler tarafından en çok sevilen gencecik asistanıymış hal-i hazırda, bazı öğrencileri varmış ki kendinden yaşça bir hayli geçkin, bölüm ismi veremiyorum bakın, direkt kimlik açık etmek olurmuş, o derece. bu ne sevgi aaahhh...

    sana o ağacın altını şimdi anıyor musun diyorum, başka da bir şey demiyorum granny; hani şu slywester'ın çıkamadığı. kimi üzgün kimi gün neşeyle... yalan ki bu.
  • oldukca cana yakın badimdir. kişi, onu her zaman arar; bulabilirse ne mutlu ancak bulamayınca eksikliği hissedilir. elinde olmayan sıkıntıların ondan uzaklaşması, her an mutlu olması, yüzünün hep gülmesi dileğimdir..
  • 3. göbekten de kibariyenin annesi olur. biz de istedik şöyle kendisine november rain klibindeki gibi bir düğün organize etmeyi, ben de isterdim atakule nikah salonunun önüne melon şapkam ile şekilli şekilli çıkıp, mandolin çalmayı ama biz türk toplumuyuz işte bizde düğünler yazın olur. şimdi bu konu hakkında: aslında türkler çiftçi toplum olduğu için hasatı kaldırdıktan sonra eline para geçince düğünlerini yapardı. sonracıma 1967 yılında avrupaya gitmeye başlayan gurbetçilerimiz ancak yaz tatillerinde memlekete geldiği için bu gelenek devam etti diye can sıkıcı bir açıklama yapardım ama gel gör ki kendisi de bu gerçekleri biliyor. en iyisi mi; efendi efendi beklemek. belki bu arada ben de bir iş bulurum da kılçık tabancası ile bi ellilik takarım.

    kendisi ki bir dövme figürü için adamın belinden su çekmiş. müstakbel damadın trajedisini düşünemiyorum bile.
  • aynı şeyleri düşündüğümüzü düşündüğüm ama ben düşündüklerimi yazabilmeyi beceremezken, benim yazamadığım şeyleri düşüncelerime göre düzeltebilen ve anneannelik özelliğiyle bana kol kanat germiş yüce.
  • yaratıcının git insanların ihtiyaçlarını hiçbir karşılık beklemeksizin gider diye yerküreye yolladığı acil yardım ekibinden biri, ve kesin öyle... hiçbir makale aranıyor duyurusunu boş geçmez.. umarım kan aranıyor duyurularında bir iki tane atlayıp kendini dinlendiriyordur.
  • eski bir aşkın uzaktan tanığıymış meğersem.. ankara küçük derlerdi.. demek bundanmış.. farketmemiz için *sözlük'ün aracı olması gerekiyormuş.. geç olsun güç olmasın.. iyi ki tanımışız..

    (bkz: #22355143) bana geveze demiş bir de *..
    bilmez mi ki; karşındaki keyifle sohbet ettirmiyorsa gevezelik yapana da zulüm..
    böyle hocam olacağını bilsem mühendislik seçerdim yeminlen.. dünya tatlısı.. her eve lazım..
  • 25.06.2011 itibarıyla bir kez daha onun için çalıyor: hoşgeldin bebek, sefalar getirdin... aynen o klipteki gibi bebek, öylesi kedi olması da cabası; tam yenilesi. en güzel yaşlanmalar onun olsun, olsun ki, gün gelince tweety'den gayrı torun torba eteklerinde koştursun; akademik kariyer dediğin bi yere kadar en nihayetinde.
hesabın var mı? giriş yap