• istanbul teknik üniversitesi mimarlık fakültesine ev sahipliği eden tarihi binanın* giriş katında yer alan,kantinden başka her şeye benzeyen yer.
  • itü'nün en pahalı ve en lüks kantini olma misyonunu layıkiyle yerine getiren;muhteviyatında kahve aromalarından çeşit çeşit pastalara,tiramisulara,ordan muzlara profiterollere,hatta bir rivayete göre sushiye kadar binbir ilginçlik barındıran,gelgelelim karın doyurmak namına hiç bir performans sergileyemeyen;poğaça,simit,tost ve benzeri gıdalarla karşılaşmanın dört yapraklı yonca bulmak addedilebileceği;bolca cenifır lopez dinlenip piyasa yapılabilecek loş ışıklı barımtrak mekan.
  • poğaça simit tost arayanların eski çatı sınıflarının yanındaki çay ocağına gidip mustafa abiye başvurmaları gerekir.zeytinli poğaçadan suşiye uzanan geniş ürün yelpazesi ve makul fiyatlarıyla gönüllerde taht kurmuş bir kişidir.
  • en alt kattaki guzelim kantinin kapanmasiyla taskisla ahalisinin mecbur kaldigi kazikci isletme
  • biz buna vahsi taskislada cafe da fresco deriz.
    (bkz: fresco)
  • taşkışla kantiniyle ilgili naçizane teorimi anektodal temalarla destekleyerek aktarmak isterim;

    bundan iki gün evvel mevzu bahis kantinin (ya da her neyse) arka rafında bir kadeh gördüm (bildiğimiz şarap kadehi evet). bu sahne beni bir sene öncesine götürdü..

    ***flashback efekti***

    (burada görüntü grayscale)

    ben: "şu arkadaki renkli şişeler nedir acabağ? liköre benziyorlar sanki.."
    kantinci amca: (hınzır bir gülümsemeyle) "onlar kahve aroması efaam.."
    ben: (yemedim ama neyse bakışıyla)"pekitamamolduozaman.."

    ***end of flashback efekti***

    işte herşey yerli yerine oturmuştu. artık biliyorum ki onlar kahve aroması filan değil. rengarenk likörler, malibular, tekilalar yatıyor orda. gece olup tüm öğrenciler evlerine dağılınca tavandan 80'li türk filmlerinden aşina olduğumuz disko topu iniyor ve alkolün su gibi aktığı gecelere yelken açılıyor..

    işbu kantin süsü verilmiş zevki sefa yuvasının perde arkasındaki bütün bilinmeyen gerçekler su yüzüne çıkmış bulunmaktadır. bu entry'i de kantin işletmecisine şantaj malzemesi olarak kullanmayı planlıyorum..
  • sandvıc dedidğimiz olgularının henüz evrim aşamasında olduğunu öğrendiğim kantin. hayır zaten bir kantin havası da yok. kantin dediğin biraz daha kendi havasında olur. burda öyle bir hava da yok. kampüs açısından taşkışla ne kadar itu nun en kampus ruhuna sahip yeriyse kantin olarak da tam tersi. olmamış. bi kere kantincileri kantinci mi kokteyl görevlisi mi belli değil canım.
  • sabahın köründe bangır bangır müzik açıp neredeyse bütün binada yankılanmasına sebep olan mekan.
  • şimdi "cafe de fresco" pahalı satar. anlamsız bir lüks vardır. taşkışlada tekelleşmiştir. çok cüzzi bir fiyata neredeyse binadaki tüm yiyecek içecek satışları kendi kontrollerindedir. ama alternatifi de yok değildir. mustafa abi (cafe mustafa) okulun çay ocağını işletmektedir ancak bilimum yiyecek ve içeceği de himayesinde bulundurur. hatta hatırladığım kadarıyla geçen sene sigara satışına da başlamıştır.

    eski çatılarda eğitim gören öğrenciler ve güzel okulumuzun görüşü olan, tavır koymayı bilen kesimi mustafa abi'den alışverişini yapmaktadır. fark o kadar barizdir ki, aralarında bir koridor fark olan iki büfecik arasında coca cola bile farklı fiyatlara satılmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap