• herhangi bir ırkçılık arazı olayın haberi yapıldığında inanmayan yüce ırkçılarımızın sahip olduğu, akademik araştırmaya tabi tutulması gereken felsefi duruş.

    biri etnik ya da ırkçı ayrımcılığa uğramış, olay bu, takınılan tavır antik yunan nihilistlerininkine benzer şekilde bir algoritma olarak işliyor:

    1) böyle bir olay olmamıştır çünkü, bu olayın geçtiği iddia edilen yer aslında yoktur, böyle bir yer varsa da bu olayı yaptığı iddia edilen insan böyle davranamaz, çünkü kendisi badem gözlü sırma saçlı bir insandır,
    2) böyle bir olay olduysa da anlatıldığı gibi olmamıştır, çünkü eziyet gördüğü iddia edilen kişi ya yalan söylüyordur, ya da haketmiştir,
    3) böyle bir olay eziyet gördüğü iddia edilen kişinin dediği gibi olduysa bile münferittir, ırkçılık olduğunu iddia eden örgüt propagandası yapmaktadır,
    4) böyle bir olayın varlığını ve haksızlığını kabul etsek bile, bunu gündeme getirenlerin niyeti kötü olduğu için olayın varlığı gözardı edilmelidir.
    bonus: türkiye'de "aslında" türklere eziyet edilmektedir.
  • (bkz: öz nihilist)
  • "ben pek hoşlanmıyorum" diyene "ay tüü ırrkçı seni" diye yaklaşanların, ottan boktan ırkçılık çıkarıp karşı tarafı "hayır ben ırkçı değilim sadece hoşlanmıyorum" demeye teşvik ederek fikrini belirtmekten önce kendini savunmaya iten sözde açık gözlerin ikide birde kullandıkları ırkçı/ faşist kelimesinin zenginlik katığı tamlamadır.
    ama artık boku çıkmış durumda, her aykırı görüşe "vışşş ırkçı" diyenlere beslediğim nefrette din dil ırk ayırmıyorum ...
  • türk-yunan sentezinden ortaya çıkan düşünce biçimi.

    (bkz: antik türk)
  • (bkz: tespite gelen ayar entry'nin kanıt oluvermesi)

    bu yaklaşım çok sevdiği devletinin yasalarını işine geldiğinde savunulmasını da barındırır. mesela ayrımcılık davası olunca, "mahkemeye verseymiş," diyen zihniyet sivillerin haşa kontrolünde bulunmayan "devlet sırrı" gizliliğinde çalışan değerli kolluk kuvvetlerimizin istibaratının, terörist olduğu düşünülen insan ile ilgili kanıt bulup hapse atılmasını sağlamasını değil de, iş yerininin bombalanmasını savundurur.

    tamam eyvallah bomba atılmasını savunmuyorsunuz diyelim, bomba yerleştirilen insanın zamanında hapse girmiş olması bomba atılmasını haklı çıkarmış gibi konuşabiliyorsunuz hala.

    yazar burada ikinci maddeyi örneklendirmiş.
  • özeti şudur "düşünmüyorum öyleyse yoksun, ulan".

    örneklendirelim: "kürtler yoktur çünkü kürtleri düşünmüyorum", "polis işkence yapmamıştır çünkü polisin işkence yapmasını düşünmüyorum", "bazı terör olaylarının arkasında kontrgerilla olduğuna inanmıyorum çünkü bunu düşünmüyorum".
  • adı üstünde nihilist işte, mesela durup dururken bazı veriler verir. sanki yılmaz özdil yazısı, verileri alt alta diziyoruz ama tespit yapmıyoruz. sonra da bu verinin verilmemesinden kürtçülük çıkarsaması yapıyoruz, neden? çünkü ölen kişinin eski terörist olduğu bilinse, devlet karşıtı propaganda yapılamamış olacaktı.

    nasıl? tespit yok.

    evet nihilizm olduğu için, suçunun cezasını çekmiş bir vatandaşın kolluk kuvvetleri tarafından öldürülmesi ile herhangi bir vatandaşın öldürülmesi arasındaki farkı bilmemize gerek kalmıyor. bu öyle bir şey ki devlet karşıtı propaganda/kürtçülük ile yanlışlanamaz nesnel gerçek sınırını belirleyen bir fark. bu belirtilmesi gereksiz ayan beyan bir gerçek, o yüzden açıklamamıza gerek de yok.

    bütün bu kanıt olarak kullanılarak yapılan tespit ne? veri verilmiyor ve dolayısıyla kürtçülük yapılıyor. yani madde dört. totolojinize hayranım.
  • bu düşüncede sosyal davranışı ırkın belirlemesi ve devletin her zaman doğru olması dışında bir gerçeğin varlığı reddedildiğinden, izan sorunları yaşıyor savunucuları.

    mesela devletin kolluk kuvvetleri silahsız bir sivile bomba attığı zaman, kürt olduğu için üzülündüğü falan zannediliyor, oradaki askerin neden böyle bir hakkı olmadığını kafası almıyor. e kafa böyle olunca tabi laf anlatamıyorsun, kendinden menkul makbul vatandaş, devlet terörünün varlığını görmemek için artık ne yapacağını şaşırdığından işte haberin kaynağı, kimin söylediği kelime kullanımına falan sataşıyor.

    kendi ettiği lafın ne anlama geldiğinden habersiz, sığındığı diskurların da her halükarda yine ırkçılığa çıkmasına şaşırıyor, dediklerimiz çarpıtılıyor diye ağlıyor. e eşyanın doğası, içinden çıkamadığın düşmanlarla çevrili etnosentrik zihniyetin sana hiç bir zaman farklı bir şey söyletemeyecek.
  • "türk ırkçısı kuşkuculuğu" ile beraber gider.

    yalnız türk kuşkucusu, kuşkuculuk prensipini uygulayacağı alanları özenle seçer. mesela kürtlerin varlığından kuşkulanır, aydınların iyi niyetinden kuşkulanır ama nedense bir türk'ün "kötü" bir şey yapabileceğinden kuşkulanmaz. buna kısaca seçici kuşkuculuk denir.

    post-modernizme savaş açan türk kuşkuculuğu ülkemiz için en faydalı felsefedir.
hesabın var mı? giriş yap