• toplumsallaştırma. toplumsal kurumlar vasıtası ile bireylere, o topluma ait kural ve değer yargılarının öğretilmesi, benimsetilmesi, empoze edilmesi işlemidir. genelde başarı ile sonuçlanır.
  • sosyalizasyon, bireylerin toplumsal yaşama uyum sağlaması ve edindiği veya edineceği roller ile bu rollerin gereklerini öğrenmesi süreci olarak tanımlamakla birlikte bireylere varolan doğrular içerisinden o toplumun seçmiş olduklarını öğretme ve doğru olarak benimsetme sürecidir de aynı zamanda. **** bu çerçevede yoğun olarak yönlendirme de içerir. ve lakin sosyal bilimlerde de tanımlar ve gerçekler doğa bilimlerindeki karşılıkları gibi iyi veya kötü olarak değerlendirilmez; varolan işleyişin bir parçası olarak algılanır.*
  • evcillestirme sureci..
  • cinsel kimlik, cinsel yönelim süreçlerini de içine alır.
  • sosyal bilimlerde bir kavramdir ve kisiligin sosyal ve maddi cevrede
    gelismesini konu alir.
    üc asamasi vardir.

    birincil dönem:
    ailede gerceklesir. kimlik belirgenlesir.
    normlar, degerler, davranis bicimleri bu dönemde kazanilir.

    ikincil dönem:
    ailede, okulda , akran grubunda yasanilir.
    bu dönemde birey, kendini toplumdaki rolüne hazirlar (farkinda olmadan)

    ücüncül dönem:
    yetiskinlik dönemidir.

    bireyin sosyalizasyon kosullari,
    onun kisiliginin olusmasindaki baslica etmenlerdir.
    o yüzdendir ki, diplomatlar gecekondudan cikmaz,
    ya da taris iscisi doktor cocugu olmaz.
    (genelde diyelim, istisnalari gecmeden)

    (bkz: socialization)

    iki yil sonra gelen edit: türkce literatürde genellikle garip kiliklara büründürülen kavram. anlasilmasi icin bir yarim yüzyila gereksinme var gibime geliyor.
  • literatürde "asosyalizasyon" diye bi'sey yok, olsa olsa bu, cicegi burnunda
    yeni yaratilmis bir sözcük olabilir.
  • sosyalizasyon,belirli bir toplumsal yaşamın ürünü olan bireylere doğdukları verili ortamda daha önceden yaşamış olan insanların deneyimleri ve buluşlarından elde edilen bilgilerin sürekli olarak aktarılması şeklindeki etkileşerek devam eden bir sürectir.sosyalizasyon süreci olmasaydı her yeni doğan çocuk yeniden ateşi keşfetmek tekerleği bulmak zorunda kalacaktı kimbilir.
    toplumun üyelerini belirli bir çerçeve içinde yaşama ve bu çerçeveyi yeniden üretme olanagı verir.bireyi doğduğu ortamın kurallarına uymaya zorunlu kıldığı için özgürleşmeye sınır koyar.sosyalizasyon ,özgürlük istencini böler ve ayırır. bölünmek ve ayrılmak için de en az iki kişinin(kurumun, vs..) varlığının gerekli olduğu düşünülürse özgürlük de ilişkisel ve dolayısıyla toplumsal bir olgudur.demek istediğim şudur ki sosyalizasyon ve özgürlük istenci çelişkili gibi görünse de birbirini besleyen olgulardır.

    not: calısılan dersi pekiştirmek amacıyla bencilce girilmiş bir entry.yanlışım varsa düzeltilmesi dilegiyle.zira düzeltilmez ise hep yalnış kalacaktır.tıpkı yanlış olması gerektiği gibi.
  • (bkz: sosyalleşme)
hesabın var mı? giriş yap