• çeşitli akademik, pseudo-akademik metinlerde yazının son bölümüne konan başlık. sonuç yerine sonuç yerine demek niye tercih edilir? bunun arkasında humecu bir skepticism mi poppercı bir bilimsel ahlak mı aramak lazımdır? yazının sahibi yazıyı sermiş, düğümü atmış, tam çözüm raddesine geldiğinde "aman efendim, ben aciz bir kulum. bu noktada nihai fikir bildirmek ne haddime!" mi demektedir, yoksa alçakgönüllülüğün fazlası kibirden gelir lafı doğru mudur? bilinemez.
    bilinen şu ki sonuç yerineciler sözlüğe çoktan sızmış, hem de boş bakınız şeklinde sonuç yerine veriyorlar sağa sola. (bkz: #8387346)
    cık cık cık!!!

    ayrıca sözlüğün o pek sevilen kalıbıyla malum yabancı dillerin hınk deyicisi olduğum için belirtiyorum ingilizce in lieu of conclusion şeklinde kullanınız. daha güzel oluyor.
    (bkz: in lieu of)
  • fransızca akademik literatürde sıklılkla kullanılan "au lieu de..." kalıbının türkçe'ye ihrac edilmiş şeklidir.

    bilimsel metodlardan çok betimleyici bir makale ise yazılan, alttan alta "uğraşma fazla yazdık işte" anlamını kapsar ve "titizlikle yaklaşılmasa da olur" der. toplum ve bilim'er yazıyorsanız "sonuç yerine" demek kem gözlerle karşılanır ama sözgelime birikim'de "sonuç yerine" ile fotofinişe girebilirsiniz.

    bir de elbet, gören "vay be şekilmiş, ben de yapayım" dediğinden münasebetimiz artmıştır. yakında radikal iki'de göreceğimize emin olabilirsiniz.

    boş bakınızıma laf atanın intihal dosyasını açarım, relic bey*.
  • bu ifade, yazanda ve okuyanda farklı duygular uyandırır.

    yazan için "ya bi şeyler araştırdık, okuduk, düşündük, yazdık ama bi sonuca da varamadık, ey okuyucu, kusura bakmayasın, mevzu derin, beni aşıyor, daha çok yolum var" gibisinden bir tür özrü ifade edebileceği gibi, "abicim, bak mevzu derin dedim, sen de öyle pısırık pısırık okuma, benden hazır sonuçlar bekleme, sen de düşün, araştır, yorumunu koy, bi el ver, bi el at, gel bize katıl bize, hem oyuna hem söze, türkü söyleyip oy oy, oynayalım loy loy.." şeklinde bir çağrı da olabilir.

    okuyucu içinse safi entel artizliğidir, selam verip borçlu çıkmaktır. ya kardeşim, işte yapmışız bir eşeklik, merak etmişiz bu mevzuda ne diyon diye, oturmuş efendi efendi okuyoz.. ne sonuç çıkardıysan yaz işte, ya da hiç bir şey yazma, senden sonuç bekleyen mi var, nedir yani bu afra tafra, sana praksis borcum mu var benim? hem sen kimsin ki, sana mı soracam ne yapacağımı? alala ya, bak sinir yaptım durup dururken.. höst yani..
  • <makale>
    <bu yazıda ..................kavramlar............kavramlar............................
    ...heidegger...derrida....bir kez daha heidegger..... şöyle oldu böyle oldu.....
    ..kant..............batı metafiziği......ama tabi şu olmasaydı ...............................
    .................>
    <sonuç yerine; arkadaşlar, yazıyı yazarken çok yoruldum ve sıkıldım. sonuç yerine size geçen gün öğrendiğim çok komik bir fıkrayı anlatayım da şu ciddiyetten bir kurtulalım. bir iki yüzümüz gülsün :)
  • sonunda "aaa rüyaymış amk hepsi" dediğimiz gerzek filmler gibidir bunla biten makaleler. çoğu zaman şu şekilde algılıyorum ben bu olayı:

    -ya yazdık bişeyler işte amk. sonucu da sen getir. uğraştırma beni işim gücüm var zaten bak orada kaynakçayı vermişiz, dipnotları düşmüşüz oku kendi kafana göre sonucu çıkar artık. hadi kaçtım kib. öptm bye.
  • sonuç olarak pek de bir şey bulamadık demenin politically correct olanı.
  • türkiye'de özellikle sosyal bilimsel makalelerde ağdalı laflar edip, ağır makyajlı bir dil kullanıp, "bakın benim entelektüel birikimim sizden daha iyi" şeklinde düşünen özgüveni sıfır, ezik, ruhsuz, yapay bilimcilerin makale finalinde geveledikleri başlık.

    madem "sonuç, değerlendirme, tartışma" gibi şablonlara karşısın, arabesk arabesk "sınıc yırını" yazacağına hiç yazma, bitir yazını. hakemler de "serbest, deneysel bir makale gelmiş, ona göre inceleyelim" desin. ne sen yorul, ne hakemler, ne de senden sonraki kuşaklar sana özenip "sonuç yerine, başlangıçtan bile evvel, metotsuz metot" gibi abidik gubidik şekillere girsin.

    hayır, sanırsın bir derrida, bir châtelet, bir foucault çıkmış karşımıza... yok lan, bildiğin facebook müptelası diskocu türk!

    --- sonuç yerine ---
    (bkz: yarak afedersin) tamam mı? sinirlendirdiniz beni akşam akşam. özenti başlıklar üreteceğinize, özgün bir şeyler yazın, insan hayatına farklı bir imza atın allahın cezaları.
  • 82 sayfa makale yazmışsın amcık. hayatında bir şeyi de mi sonlandıramadın amına koyduğum köylü birikimcisi seni.
hesabın var mı? giriş yap