sofestai

• olumlu veya olumsuz hiçbir hükme varmayan kuşkucu felsefeci.
• (bkz: septisizm)
• sayesinde derin bir nefes aldım yahu, gelirken temiz hava getirmiş sağolsun. bu devirde temiz hava bulmak kolay değil, her şey olmuş ateş pahası, intihar edecek adam bile son bir nefes istiyor da vermiyorlar...
  
  benimkisi hem bilmemek hem de öğrenmemek ayıbı... sayesinde biraz gözümdeki perdeler açılır diye umuyorum.
  
  merhaba.
• sonunda uluslararası ticaret ve finansman bölümünden üniversite değiştirerek kurtulan reklamcılık öğrencisi. sırdaşım, yoldaşım.
• tekrar hoşgelmiş yazar, gerçekten yazar.
  
  (bkz: ne sik yemeye gittin ne yarrak yemeye geri döndün)
• "biz onu alemlere ayar versin diye gönderdik."
  
  parerga ile paralipomena suresi, 2.ayet
• anlamamalarından bıkmadan ve anlatmaya üşenmeden sayfalarca yazıp dolu dolu anlatan yazar. adam üşenmeden, bıkmadan ve belki anlayacaklarından ümidini kesmiş olsa da anlatmaya çalışan ama sayfalarca anlatmasına rağmen karşı fikirdeki öküz tarafından ne anlattığı dinlenmeden (zaten dinlese de, okusa da anlamayacaktır ama yine de bir okusa, anlamaya çalışsa diyor insan) hemen küfürle sindirilmeye çalışılan bir durumun içinde 5 iq'su olan adama bir şeyler açıklamaya çalışıyor ki 5 iq'nun tamamını kullanabilsin diye. ne kadar karşı görüşte olursan ol bi dinle hele, adam ne diyor bi bak kardeşim ki sen de kendi fikrini söylerken (varsa tabii) elle tutulabilir bir yanın olsun. ama olmuyor. öküzüm na'apıyor; adam bir konu üzerinde sayfalarca yazmış, öküzüm ya okuyor ya okumuyor, okursa anlamını bilmediği filan demiyorum belki hayatında hiç karşılaşmadığı kelimeleri ilk kez birarada ve orada görüyor, kafayı kullanmak gibi bir uygulama zaten lüks olan bünye için altına forum tadında orospu çocuğu, bilmem ne yazmaktan öteye gidemeyen iki kelime ancak yazabiliyor. yazdığının zaten ne başlıkla ne de sofestai'nin anlattığıyla ilgisi olmadığının farkında bile değil. hayatta kullandığı toplam 400-500 kelimenin yarısı da küfürden oluştuğu için tek yapabildiği şeyi yapmak ilk aklına gelen uygulama oluyor. ortalığa kusuyorlar. bu fındık beyinliler konuda kendilerince haklı dahi olsalar bile anlatımdan, üsluptan sıçıyorlar.
  
  yani hiçbir şey bilmiyorsan bari adamın yazdığıyla kendi kustuğunu bir karşılaştır. bak adam haklı olsun olmasın her dediği konuyu bir yerlere dayandırıyor, belli bir mantık süzgecinden geçiriyor, her tür ilim irfanı kullanıyor. cevap olarak sen ne diyon: "orospu çocuğu!". bravo. bak konunun içeriğinden bahsetmiyorum çünkü sen daha onu anlamadın anlayamadın daha da kötüsü bu gidişle anlayamayacaksın da. kusmayı değil susmayı becerebilse süper olacak ama tabii kimden neyi bekliyoruz.
  
  anlaşılması için en basite indirgeyelim: onlar yazar, sen kusarsın. artık kaçıncı nesil kusarsın onu sen sınıflandır.
  
  içeriğe katılıp katılmamak tamamen kişinin kendi görüşündedir ama kesinlikle dinlenmesi, okunması, ne demek istediğinin anlaşılmaya çalışılması gereken yazar. bir diğeri de coffee and cigarettes.
• mukasefesine zeval gelmeye.. kadim bir hz. schopenhauer bilgini.
• müteveffa feylesoflar kahvesi'ni kitlelere tanıtan gurme.
• sözlükteki badi müessesine oldum olası mesafeli durmuşumdur. zira hayatımda da kanka, badi tabirleri yer etmemiştir. şimdi "ne alakası var burdaki amaç başka" diyebilirsiniz. iyi de bok yersiniz. ben de biliyorum burdaki amaç başka. benimkisi sofistike bir yaklaşım işte. ya da tamam öyle olsun, salakça bir yaklaşım. lakin bu arkadaşın (arkadaş hitabını da pek kullanamam aslında, bir keresinde otobüste gençten bir çocuk yanımda uyuyakalmıştı da başı ikide bir omzuma düşüyordu, hayır o değil neredeyse göğsümde yatacaktı. uyandırayım şunu dedim. arkadaş diyemedim ağzımdan "kardeeeş" lafı çıktı, pek bir komik geldimdi kendime) evet bu arkadaşın yazdıklarını takip ediyor ve beğeniyorum. öyle ki artık onu hayvanlar arasında aramak haksızlık gibi geliyo. galiba badi yapacağım kendisini. hayırlı olsun.