sevme
-
tesirli bir ibrahim erkal şarkısı
nasıl anlatayım pişmanlığımı
sensiz ne haldeyim sorma sorma
sana bakanlara düşmanlığımı
cahilliğime de yorma yorma
sen gideli herşey renginden oldu
gönlümün gülleri sarardı soldu
hayatımın gülen yüzü kayboldu
bir çift dileğim var kırma kırma
tutma benim gibi onun elini
onu benim gibi sevme sevme
ben kimseyi sevmedim senin gibi
sen de benim gibi sevme sevme -
adami alkolik eden sarkilar içerisine listenin en başlarından girebilecek olan kıraç sarkısı.
zorlama şartları zorlama sevdiğim
bak elimden geleni yaptım senin için
hayal etmek güzel fakat gerçekler zor
bırak herşey gibi bu da böyle bitsin
şimdi ben giderken ardımdan bakma
yanan yüreğime bir de sen ateş atma
sevme bir daha beni sevme
asla yüzümü görme
bunu benden isteme
hani sana birgün bazı şeyler söylemiştim
sen sadece aşkı düşün deyip kesmiştin
herşey çok güzel biraz fazla güzel
ben çok ama çok korkuyorum demiştim -
gökkuşağını ayağına sersem neye yarar sen hurafelere inanıp, gökkuşağının bittiği noktadaki altınları ararken? altını da bulsam sen yine siyah rengi seçip gözüme sokardın ya neyse...
sevme ha? duyulmayacağını bildikten sonra ne işe yarar değil mi? bir daha bakılamayacak gözlere şarkı yapmak, aşı boyalı, cumbacıklı, bembeyaz perdeli huzur yuvasına çalınan karaları temizlemek için yerden yere vurulan karşı taraf varken hele hele.
bunlar için haykırmak neye yarar?.. sorgulanıp durulan üçüncü şahısların varoldukları bilindiği halde kendini suçlu hissettiren saçmasapan psikolojik bunalımlar içinde.
arkasından kaptırmak güzeldi bazı bazı, ama küçük bir dostun yardımıyla, ama büyük bir sırdaşın sonu bulunamayan dibiyle.
sövmekse apayrı bir güzellikti herkes dağılana kadar. şu halimden utanmayacak olsam, odadaki aynayı da hiçe sayar kapatmazdım ışığı ya... bir neyse daha...
küsmenin çok kısa zamanlara sığdırılabildiğini, hayatın bir sonraki buluşmamız için meleklerden yardım isteyemeyeceğimiz kadar gerçek olduğunu anlattı bana sensizlik. haa bir de ben, sevme, onun elini tutma, bana baktığın gibi bakma derken, seni kimler aldı? kimler öpüyor seni? diye sordurtarak bir anda şaşırmama sebebiyet verdi o ayrı.
bir tutam sevdam vardı kimsenin altına giremeyeceği kadar ağır, yeter ki sen yap derdim ne yapacaksan. sonuna bir de üç nokta patlatırdım "razıyım" anlamına gelsin diye.
razıydım.
peki nereye gittin?
her yağmur yağdığında güneşi bekler oldum sayende. hani bilmesem açgözlü olduğunu, gökkuşağının bittiği yerde aramazdım seni ya işte... son bir neyse daha... -
gitar solosu feci derecede insanı sikerten kıraç eseri.
-
eski bir bendeniz şarkısı.
geldim üzerimde kokunla
yüreğimde fırtına
pişmanım beni anla
işte cezamı ben çektim
acıları ben giydim
yorgunum beni anla
sevme dayanamam başkasını böyle
bir hançer vur istersen göğsüme
ya da ben öleyim yeter ki iste
allah aşkına yarim yetti canıma
sen sevmezsen eğer bitmez bu ceza -
deli düş adlı muhteşem albümün muhteşem şarkılarından biri. gitar solosu yavuz çetin'e aittir.
ayrıca komser şekspir'in alakasız bir sahnesinde çalmıştır. belki şarkının vurucu olması nedeniyle kullanılmıştır ama keşke farklı bir şarkı kullansalar da şarkıyı orda piç etmeselermiş... -
çok etkileyen ibrahim erkal şarkısı.
''tutma benim gibi onun elini
onu benim gibi sevme sevme
ben kimseyi sevmedim senin gibi
sen de benim gibi sevme sevme'' -
elma şekeri gibidir...elmayı yalarsınız sapı size kalır...
-
net bir şarkı. açık açık her şeyi söylüyor ibrahim erkal.
çaresiz üzücü tim üyeleri için dillere pelesenk olur şu sözler;
tutma benim gibi onun elini
onu benim gibi sevme sevme
ben kimseyi sevmedim senin gibi
sen de benim gibi sevme sevme
http://www.youtube.com/watch?v=_dio1yi1ymo -
olağanüstü bir bendeniz parçası. buram buram 90'lar kokar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap