seslendirme yönetmen yardımcısı
-
seslendirme yönetmeni'ni asiste eden kişidir.
trt istanbul televizyonu'nda yıllar evvel yaptığım seslendirme yönetmen yardımcılığının sorumluluğunda ana hatlarıyla şu işler vardı:
1- seslendirmesi yapılacak filmin (dizi, çizgi dizi, uzun metraj ya da belgesel) materyaline göre aktarmalarını yaptırmak,
2- seslendirme yönetmeninin belirlediği çevirmenden gelen metin üzerinden filmi time code referanslı sahnelere ayırmak (take almak),
3- seslendirme yönetmeninin seçtiği 'ses'leri tek tek haberdar edip kayıt günü ve saatlerine göre bilgilendirmek,
4- seslendirme gününden önce metni kurumsal denetimden geçirmek,
5- seslendirme günü metni oyuncu sayısına göre çoğaltıp harmanlayarak seslendirenlere dağıtmak,
6- seslendirme günü belirlenen sahne sıralamasına göre, büyük bir özenle, seslendirme yapanların stüdyoya giriş-çıkış trafiğini ayarlamak,
7- seslendirmesi yapılmış filmin senkron işlemlerini tamamlatmak,
8- seslendirmesi yapılmış filmin enter bant'ı yoksa hazırlatmak varsa senkron sonrası miksajıni bitirtmek,
9- ses kurgusu sonrası yayına teslim etmeden önce denetime sokmak, çıkarılacak ya da müdahale edilecek planlar varsa kaba edit'ini yapıp yayın bandını hazırlamak,
10- yayına verilmiş filmin seslendirme kadrosu, çevirmeni ve seslendirme yönetmen yardımcısı gibi sözleşmeli çalışan herkesin bütçe formlarını ilgili imzaları ve ekli belgeleriyle dosyalayıp klasörü muhasebeye teslim etmek.
asistanlığını yaptığım ayten özgeç başta olmak üzere, nüvit candaner, müjgan buran, kemal bilici, arhan erçin, tülay samurkaş, naile atasagun, tayfur ersözlü, dilaver uyanık, erol şaylıman gibi usta seslendirme yönetmenlerini gıptayla gözlemlerdim.
çok şanslıydım ki alev çınar ve bülbülün nemli gibi çalıştığım bütün çevirmenlerin türkçe hassasiyetleri, çeviri hızları, orijinal metinden daha iyi kelime ve tamlama seçmeleri işimi çok kolaylaştırırdı.
yine çok şanslıydım ki çalıştığım yıllarda hemen hemen bütün seslendirme yapanlar dönemin parmakla gösterilen tiyatro oyuncularıydı. tiyatro oyuncusu olmayanlar da olağanüstü performanslarıyla yarı loş seslendirme stüdyolarını sesleriyle aydınlatıyorlardı. benzersiz ses renkleri, kusursuz artikülasyonları, senkron pratikleri, tonlama becerileri ve esnek aksanlarıyla her kayıt günü her birine ayrı ayrı hayranlık duyardım:
saadettin erbil, kamran usluer, arsen gürzap, köksal engür, kenan ışık, göksel kortay, kerem yılmazer, alev sezer, bora seçkin, ziya kürküt, seray gözler, ali düşenkalkar, yıldıray şahinler, aliye uzunatağan, tijen par, mübeccel vardar, payidar tüfekçioğlu, hakan gerçek, haluk kurtoğlu, cem kurtoğlu, oya prosçiler, murat prosçiler, pekcan koşar, devrim parscan, erdoğan ersever, osman gidişoğlu, kemal kocatürk, sercan gidişoğlu, erhan abir, erhan yazıcıoğlu, jeyan tözüm, tomris oğuzalp, yaman okay, aytaç öztuna, ismail incekara, müdrike coşansu, kürşat alnıaçık, temuçin caymaz, ferdi atuner, şebnem ünaldı, mustafa avkıran, zekai müftüoğlu, bedia ener öztep, sadrettin kılıç, alev emre, ersin sanver, ruhsar gültekin, parla şenol, deniz yüce, nilgün kasapbaşoğlu, ayton sert, gazanfer ündüz, ülkü ülker, arhan erçin, rıdvan çelebi, mustafa arslan, kahraman acehan, hülya çalışkur, oya küçümen, nefrin tokyay, musa uzunlar, zafer önen, suat önen, kerem kobanbay ve daha niceleri...
isimlerini yazarken bile gözlerimi dolduran bu duayenlerin bir kısmı maalesef hayatta değil...
iyi hatırlıyorum: her kayıt günü reji odasındaki monitörden filmi ve çeviri metni takip ederken, stüdyoda seslendirme yapanların sözlerine büyük bir heyecanla dikkat kesilirdim.
seslendirenler camekanın ardından reji odasına sırtları dönük konuştuğundan yüzlerini göremez ama ufak omuz/el/kol hareketlerinden her birinin mimiklerini hayal ederdim. hatta seslendirdikleri oyunculardan çok daha iyi rol yaptıklarını bilir, alakası olmasa bile buna inanmak isterdim.
kayıt bittiğinde de sinema salonundan çıkan seyircilerden farksız, ya yarı tebessüm ederek ya da yorgunluktan içten içe homurdanarak, sağa sola saçılmış seslendirme metinlerini toplar, kayıt perforelerini ve diğer kasetleri kucaklayarak reji odasından sessiz sedasız ayrılırdım. dönemin diğer seslendirme yönetmen yardımcısı arkadaşlarım gibi.
o günlere ve eşsiz kahramanlarına duyulan özlem hiç eksilmiyor...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap