selim türkhan

• "chp neden hep kaybediyor" başlıklı yazısıyla tanju tosun, selim türkhan'lar üzerinden izmir için yaşamsal bir konuya parmak basmış.
• ateş ilyas başsoy'a göre siyasetsiz seçmenlerin tümüdür. algıyı yöneten partiler selim türkhan'ları kazanır. söyle bir örnek vermek gerekirse;
  
  çetin balanuye'nin bir tweetinden alıntıdır:
  -chp: 2x2 dörttür; mhp: 3x3 dokuzdur; akp: bu çarpım tablosu da gına getirdi; selim türkhan: hay ağzını öpiyim başbakanım.
• kendisi için en uygun tanımı başar başaran yapmış:''göbeğini kaşıyan adamın estetize edilmiş hali'. daha fazlası için; http://www.birgun.net/…75&year=2012&month=02&day=16
• (bkz: erol egemen)
  (bkz: kim lan bu erol egemen)
  (bkz: montana çetesi)
• akp'nin acı kaybı.
  
  http://www.radikal.com.tr/…bi_selim_turkhan-1149493
• sarkisi bile var: http://www.youtube.com/watch?v=jkfhliutmou
• --- spoiler ---
  
  akp'nin acı kaybı: selim türkhan
  
  adını biraz ‘aklıselim’e, biraz da üçüncü selim’e göndermeyle soyadını göçmen, pragmatik, günebakan ‘türk’ kavramının gerçek ‘han’ı olması nedeniyle vermiştim. selim türkhan, benim uydurduğum bir terimle ‘siyasetsiz (kararsız değil, siyasetsiz) seçmen’ demekti. yani siyasi aidiyeti olmayan, “aklıma hangisi yatkınsa ona oy veririm” diyen kişiler. selim türkhan, eşi selime, kızı seliş ve oğlu selo’yla türkiye’nin fanatik siyasetsiz seçmenini temsil ediyordu. youtube’da şarkısı bile var: http://www.youtube.com/watch?v=jkfhliutmou.
  
  türkiye’de ‘siyasetli’ seçmen %75 civarında. bunun %25’i eski milli görüşçüler, cemaatler, anap ve dyp’den gelenlerle akp; diğer %25 tek başına chp. üçüncü %25 mhp, bdp, sp gibi partilerin toplamı. bu üç 25’ten oluşan 75’in siyasi kararlarını değiştirmek zor. oysa yakın geçmişe kadar bir de dördüncü 25 vardı ve aslında dananın kuyruğu buradaydı. bu 25, selim türkhan partisi (stp), yani siyasetsiz seçmendi. siyasi başarı paradoksal biçimde bu siyasetsiz kesimle ilgiliydi.
  
  2005’ten itibaren akp’nin sırrının stp koalisyonu olduğunu söylemeye başladım. tezlerim uzun süre rakı sofralarına meze olmakla yetindi. derken bir gün akdeniz üniversitesi’nde felsefe hocası olan arkadaşım çetin balanuye bana bir telefon açtı ve “o abuk sabuk fikirlerini kanıtlaman için sana bir fırsat. kazanma şansı, parası ve nüfuzu hiç olmayan; bu nedenle akla fikre inanmaya mecbur bir tanıdığım var. gel ve burada şu selim türkhanlarını ikna et.”
  
  bu telefon benim küçük dünyam için j.p. morgan’ın tesla’yı; ıbm’in apple’ı araması gibi bir şeydi. chp’nin klasik söylemiyle ilgisi olmayan, proje, heyecan ve makullük odaklı bir kampanyaya beraberce can verdik. ekibin inancı, başbakan’ın balkona çıkamadığı ve üzgün bir suratla “antalya’yı anlayamıyorum. çok ama çok anormal bir durum” dediği sahneyi yarattı. selim türkhan kendisini ‘gören’, makul çözümler öneren, heyecanlı ve pozitif görünen adaya oy vermişti. anketler yanılmış, 30 puanlık fark iki ayda kapanmış, hatta öne geçilmişti.
  
  buraya kadarını çok kişi biliyor. bu yazıda size yeni bir şey söyleyeceğim: o meşhur selim türkhan öldü arkadaşlar. selim türkhan partisi de dağıldı. ve bütün bunların nedeni de gezi olayları. yazın bunu bir yere.
  
  aslında bu selim türkhan’ın ikinci ölümü. ilk ölüm 1987’de siyasi yasakların kalkmasıyla olmuş; yekpare biçimde özal’a oy veren stp’nin bir kısmı demirel’e kaymıştı. özal, selim türkhan ile ortaklığın keyfini çok az çıkarabildi. 90’larda selim türkhan diye belirleyici bir kavramdan bahsetmek olanaksızdı. siyasetsiz oylar, anap, dyp, hatta final sezonunda dsp’ye bölünerek istatistik takibi zor bir oran olarak kaldı.
  
  akp iktidara selim türkhan sayesinde geldi. daha ilk dönemde stp oylarının neredeyse tamamı akp’ye katılmıştı. çünkü akp, cemaat desteği, abdülatif şener’i, abdullah gül’ü ile ılımlı, akıllı, çözümcü bir görüntü veriyordu (bence ilk dönemde erdoğan’ın varlığı selim türkhanları çekmekte sanıldığı kadar etkili değildi). akp, rakiplerin aymazlığını iyi kullandı ve selim türkhan ile olan ilişkilerini hep geliştirdi. selim türkhan’ın “akp iş bitirir, makul partidir, ekonomiyi bilir” düşüncesi hiç değişmedi.
  
  ta ki gezi’ye kadar. gezi, benim bu aşamada kanıtlanamaz o nedenle muhtemelen saçmalık olan düşüncelerime göre akp liderinin ‘makul’ olduğu inancını sarstı. bu sarsılma selim türkhanların akp’yi terk etmeye başlamasıyla sonuçlandı ki bu süreç devam ediyor.
  
  memet ali alabora kardeşim meşhur cümlesini “mesele orman katliamları, hes’ler, emek sineması” olarak açıklıyordu. oysa bana kalırsa o cümleyi şöyle bitirir ve akp’nin esas korkusuna ulaşırdım: “mesele akp’nin ilk kez ‘makul’u kaybetmeye başlaması.”
  
  çevresi binlerce binayla dolu bir şehir merkezinin ortasındaki bir avuç yeşilliği yok etmeye çalışmak makul değil. bu konuda inat etmek makul değil. inat edip durumu iç savaş psikolojisine çevirmek; temel sloganlarından biri “inşallah canım ya” olan bir gençliği düşman askeri gibi göstermek; şikeli rövanş mitingleri yapmak; hele de “camide içki içtiler” , “bacımı dövdüler” gibi sözleri (gerçek olsa bile) kürsüden haykırmak selim türkhanların onaylayacağı ve unutacağı bir tavır değil. “minicik bir park için bunları yapan, yarın daha büyük sorunda kim bilir neler yapar” sözü bir kanser hücresi olarak selim türkhan’ın aklına girdi.
  
  akp olağanüstü iktidar gücüyle gezi sürecinde ‘çekirdek seçmeni’ni ikna etmiş olabilir. ama mesele o seçmeni ikna etmek değil arkadaş. mesele, selim türkhan’ı görmek ve onu ikna etmek. bunu chp için söylerken beni neşeyle alkışlayan akp’liler şimdi aynı sözü kendilerine söylediğimi duyunca ekşiyorlar. oysa gerçek gün gibi ortada: akp, ‘eski’ chp gibi davranıyor. popo kılı olduğunu söyleyen teyzeciğin selim türkhan ile ilgisi yok, kazlıçeşme %50’nin, hatta %25’in bile örneklemi olamaz.
  
  bu durumun özeti: selim türkhan partisi’nin dağılmasıdır. artık yekpare bir selim türkhan oyu yok. dolayısıyla kavramsal kahramanımız selim türkhan bir kez daha sizlere ömür. oyların bir kısmı hâlâ akp’de kalsa da bir kısmı geri dönmeyecek şekilde gemiyi terk etti. bunu da gezi’deki bütünüyle mantıksız inat ve devamındaki algı yönetim beceriksizlikleri yarattı.
  
  siyasetsiz seçmen anketör görünce kaçar, tıpkı haber programlarını zapladığı gibi. böyle dönemlerde anketlerdeki ‘oransal yuvarlamalar’ dramatik ıskalara yol açar. önümüzdeki seçimler dürüst araştırma şirketlerinin çuvallama seçimleri olabilir.
  
  çok ama çok anormal bir geleceğe hazır olun.
  
  ateş ilyas başsoy 06.09.2013 radikal: http://www.radikal.com.tr/…bi_selim_turkhan-1149493
  
  --- spoiler ---
• bu tez onumuzdeki secimlerde ya tarih ya efsane olacak.
• bugün istanbul buyuksehir icin mustafa sarıgül'e oy verecegini aciklamis kisi(ler).
• dün itibariyle çökmüş bir teori.