• bana türk misafirperverliğinin ne demek olduğunu öğreten adam.

    kader onu uykusuz bırakıyor. fakat o deli gibi kedi peşinde koşarak, kitap dedektifliği yaparak, çinlilerle rusça konuşarak durumu dengeliyor.
  • beni yarali halde, karlar uzerinde, beyaz kirmiziyi emerken bulmus, ne olursa olsun her sekilde yardim edebilecegini soyleyerek catlamis dudaklarimdan eski haki bir asker matarasiyla su icirmis,bogazima sanirken yuregime su serpmis bir guzel adam. vaktiyle tepesinde biterek zahmet vermisligimiz vardir, ikramlari ile bizi mahcub etmisliginin oldugu kadar..

    "içinde bulunduğum durumda ama ile başlayan daha başka cümleler de kurabilirim ama bunun için takatim yok."
  • (bkz: klark)
  • ekşi sözlük' ün hiçbir kısmını, hiçbir bir medya kuruluşunun satın almadığını, ortalıkta böyle bir teklif dahi olmadığını bilmesi gereken şahıstır.
  • klark programını bitirmiştir.
    ahmet hakan'ın konu ile ilgili yazısı ve övgüleri için: http://www.hurriyet.com.tr/….asp?yazarid=131&gid=61
  • klark programını bitirmiştir demek biraz fazla iddialı bence..
    klark programının, görüneninde yüzde 20 yi aşamayan etkinliği ile programı kendisinin bitirmiş olduğunu iddia etmek epeyce iddialı bence ehah
  • harikulade bir yazısı:
    adam ömrünün son günlerini geçiriyordu. hasta yatağında yatıyor, adeta ölümü bekliyordu. 90 yaşını geçmişti. birden burnuna bir koku geldi. mutfaktan gelen bu helva kokusu inanılmaz derecede cazipti. yıllardır helva yememişti. ve en sevdiği tatlı helvaydı. birden gözleri aralandı. ölüm döşeğindeki adamı hayata döndürmek için helvanın kokusu yetti. zar zor da olsa yataktan kalkmayı başarmıştı. duvara tutunarak yavaş yavaş yürümeye başladı. merdivenlerin başına geldiğinde merdivenler ona adeta çindeki tapınakların merdivenleri kadar uzun gözüktü. ağır adımlarla merdivenlerden inmeyi başardı. en sonunda mutfak kapısına geldi. mutfağa kadar gelmeyi başardı. işte masanın üstündeydi helva. o helvadan bir tane yese sanki hayat iksiri gibi hayatını uzatacaktı. bir tane helva almak için elini uzattığı anda karısı hemen yanına gelip eline vurdu:
    “çek elini hemen, onlar cenaze için”
  • ben klark programının eski bölümlerini izlerken, arkadaşımın hakkında " olm bu herif niye hiç konuşmuyo, kesin ünlü görmeye gelmiş çakal" dediği insan.
  • samed karagöz'ü ilk murat menteş ile yaptıkları tv programında izledim. besbelli iyi niyetli bir arkadaştı, güler yüzlüydü, dosttu ki çok severim böyle adamları. her şeyden önce dikkatimi çeken (ki az sonra listeleyeceğim ikinci madde de sanırım bundan kaynaklanıyor) sevdiği, saydığı abilerinin veya dostlarının yanındaki edebiydi; ama tabii fikir yürütmedeki başarısı, düşüncelerindeki isabet konusunda yorum yapabilecek yeteri kadar done yoktu elimde. şimdi de yok aslında ama ama afili filintalar'a koyduğu son birkaç yazıdan hareketle tüme varmak üzereyim, ona göre... aramızdaki potansiyel sevgileri tüketmesin çok rica edeceğim.

    1) "hocam burnunuzda yeşil bir şey var" çirkin bir yazı, en azından karşıdakinin samimiyetinin olma ihtimaline (ağlama konusunda) saygı göstermeyi unutan bir yazı. fikre katılmama ihtimalini, kızma hakkını görüyorum elbette. ama samed'in durduğu yerden bu mevzuya böyle yaklaşılmaz.
    2) onur ünlü'nün son şiirini -sırf o yazdı diye mi bilmiyorum- gereksiz ve sadece kendini ifade etmekten ibaret bir savunmayla irdelemek. burda
    a) ne kadar kötü gün dostu olduğunu göstermeye çalıştı. öyleyse kötü gün dostu kavramını yanlış anlamış.
    b) o şiir denemesine hakkaten hak vermiş. daha da kötü. onur ünlü'nün sonraki yazısıyla da çelişiyor gibi.
    3) afilifilintalar'a bu yakışır diyerek internette israil saldırısıyla ilgili dolaşan koyulabilecek en kötü ve tek uyuz olduğum videoyu koymak. video niye mi uyduruk? spiker amerikan reality show tarzı tamamen reytinge dönük irrite edici bir adam. ses tonu bile öyle. jerry springer tarzı diyebiliriz buna. sırf laf olsun diye olmayan bir şeyi karşısındaki lavuğa videonun yarısı boyunca soruyor ve bundan da bizimkiler mest oluyor, igs yaptı zannediyor.
  • bir insan şiir ya da hikaye yazmıyorsa boş insandır gibi bir algılama mı var kimilerinde bilmiyorum, ama pekala belli ki samed karagöz okuyan, düşünen ve kendine ait fikirleri olan biri.
hesabın var mı? giriş yap