*

  • handan ipekci 'nin büyük adam kücük ask 'tan sonraki yeni filmi. bu sefer namus cinayetlerini konu alan yönetmene füsun demirel gibi deneyimli oyuncular katilmis. film urfa'da cekilmis ve basrolü oynayan senay aydin'in bu ilk filmi. asil meslegi konfeksiyon isciligi olan aydin, gazete ilani sonucunda filmin basrolü icin secilmis. *
  • müziklerini de anima yapti. kasım ayinin sonlarinda vizyona girecekmiş.
  • senay aydin ve fusun demirel'in yanisira; iştar gökseven, berk hakman, cem bender ve nisa yildirim'in de rol aldigi filmin, yine anima muzigiyle bezenmis fragmani:

    http://www.youtube.com/watch?v=qotya_o6vdm
  • zor bir filmdir. ileri geri gider, ama zor olan yanı bu değildir, filmin ilk 100 dakikası içinizi acıtır, gözlerinizi doldurur.
    sonra sebebi bilinmez bir şekilde film bitmez, macera yapmaya kasar, hadi yeter sesleriyle, o ilk 100 dakikanın getirdiği duyguları dahi unutur, sıkılırsınız.
    herkes harika oynamıştır, berk hakman'ı seviyoruz ama bu kadar rol yapabilmesini görmek ayrıca sevindirmiştir.
    ayrıca sebebini bilmiyorum ama füsun demirel kendi sesiyle konuşmamaktadır, alıştığımızın dışında olduğu için de ses tırmalamaktadır.
  • avrupa filmleri gezici festivali kapsamında ankara'da gösterildi bu film.

    fikir güzel, kurgu iyi denebilir. ama birşeyler eksikti filmde, bir lezzet. zaman zaman zorlama ve uzatılmış hissettirdi. bazı yerlerde mantık hatası ya da eksik bilgi aktarımı vardı. ya da ben o aralarda uyudum mu, daldım mı neettim bilemiyorum. büyük adam küçük aşk'tan aldığım tadın yarısını alamadım.

    şenay aydın çok güzel bir seçim olmuş hakikaten. rolünün hakkını vermiş sonuna kadar.
  • gezici film festivali sayesinde gösterime girmeden yönetmeninin de katılımıyla ankara'da izlediğimiz; handan ipekçi'nin mali sıkıntılarla boğuşmaktan zar zor çekebildiği dram filmi.

    film, almanya'da yaşayan ali'nin seyrettiği "namus cinayetleri" ile ilgili belgeselde öldürdüğünü zannettiği yeğeni zühre'yi tanıması ve yarım kalan işini bitirmesi için türkiye'ye dönmesini konu alıyor.
  • ankara'daki gezici festival gösteriminde kadın başrol oyuncularının "keşke salon dolu olsaydı" sitemiyle takdim edilen handan ipekçi filmi.
    film, namus cinayetleri gibi önemli bir konuyu perdeye taşımasıyla takdiri fazlasıyla haketmekte fakat zamanın müsrifçe kullanılması ve göze sokulan gereksiz detaylar başarılı oyunculuklardan alınan zevki gölgeliyor. bunların sonucunda -hele ara verilmeyen bir festival gösteriminde izliyorsanız- bel ağrısı/bacak uyuşukluğu ikilisinden kurtulmak için filmin finalini iple çekiyor, en vurucu sahneleri sevinç nidalarıyla karşılıyorsunuz...
  • iyi bir fikir bulan fakat bu fikri iyi işleyemeyen handan ipekçi'nin son filmi. basit kurgu hataları ve kötü oyunculuk filmde ilk göze çarpan unsurlardan. (buna, oyuncuların çoğunun tecrübesiz olması gibi bir savunma yapmayacağınızı varsayarak bu konuyla ilgili küfürlerimi içimde tutuyorum)

    filme bu kadar bok attıktan sonra, üstüne birde kıyas yapmak iyi gider diye düşündüm ve size şu cümleyi hazırladım:
    -büyük adam küçük aşk daha güzeldi. evet

    not: üstün film eleştirme yeteneğimi ayakta alkışlamaktan fırsat bulursanız bu filmi yine de izleyin derim. bir sürü aksayan yeri olmasına rağmen asıl amacına ulaşıp insanı namus konusunda düşündürtüyor çünkü.
  • namus cinayetleri konusunu tüm soğukluğuyla, insanı rahatsız ediciliğiyle ve bir şey yapmayı isteyip de yapamamanın verdiği huzursuzlukla işleyen; kurgusu çok başarılı bir handan ipekçi filmi.

    tek eleştirim filmin akışının çok yavaş olması. fakat buna rağmen hiç sıkmıyor.
    çok başarılı.
hesabın var mı? giriş yap