• bir süredir moderatörler 'olay' butonunu yakıp yakıp 'yeni nesil'lere sesleniyorlar.

    zerre mandallanmaması gereken şeyleri o editoryal çerçeve içerisinde size zorla dinletiyorlar.

    onlar konuşacak da, onların konuştuğu ile mi kalınacak?

    sözlükte yeterince eskiyince eskilerindenim tribi yapabiliyoruz, ben de sözlüğün eskilerindenim ve bu tribi yapabildiğim için yapmak zorundayım.

    bu tribi size öyle herhangi bir ilk nesil gibi değil, görmüş geçirmiş sözlükçü olarak yapacağım.

    çünkü gerçekten de gördüm ve geçirdim.

    o yüzden tavsiyelerimi dinleyin, hayatınızı kurtarabilir, kapı ve kapılar aralayabilir.

    gerizekalı olma ihtimalinizi de düşündüğüm için cümleleri paragraflaştırıyorum.

    rahat okuyun diye.

    bunu ciddi ciddi yapan 'kaliteli' yazarlar var.

    ben niye yapmayayım?

    bunu yapmışken şunu da yapayım bari.

    * * *

    yaptım.

    ilk evvela, bu geçici karmaşa içinde bilgi girmekle, anı anlatmakla, komiklik yapmakla falan vakit kaybetmeyin.

    siz bir yazarsınız, sizi böyle bilmeliler.

    bir dönem uçmuş da yeniden gelmiş gibi yaparak başlayın.

    çünkü bir dönem çok yazar uçuruldu, bir kısmı da sürekli olarak geri geldi.

    yani ortam müsait, herkes uçanların geri gelmesini bekliyor.

    siz de o koridordan yardırın, anlamamıza imkan yok.

    özgüven yeterli.

    * * *

    (yöntemim işe yaradı, gerçekten de okuyorsunuz)

    ikinci husus ise bu uçurulma meselesi ile alakalı.

    bu ara sapır sapır uçurulma ihtimaliniz var.

    eğer sivri, köşeli, çıkıntı bir yazar olacaksanız, ki olmanız lazım, işe moderasyonu eleştirerek başlamanız gerekiyor.

    bunun için isimsiz, cisimsiz, traş yazarlarla, başka sabır taşları ile polemiğe, ayar savaşına girmeyin.

    korakora yine girin.

    tanınan yazarlara, bilinen konulara, parantez içi kalabalık konulara yine saldırın.

    ama bu süreç içinde yasınız dahi tutulamadan uçurulmak da var.

    tam parlayacakken ıskartaya çıkarılmak var.

    o yüzden büyümek için, büyüklerle oynaşın.

    en tepeye, en bilinen muarızlara giydirin.

    moderasyon'u eleştirin.

    inanmasanız da eleştirin.

    bunu ironi, sarkazm, üstü kapalı ima, laf sokma maksatlı yazmıyorum.

    anneler, babalar gibi konuşmak gerekirse: şimdi neden eleştirdiğinizi anlamasanız bile ileride bir işe yarayacak o eleştiri.

    moderasyonu inanan, inanmayan herkes eleştirmeli ki tiksinip, yorulup bıraksınlar o işi.

    zaten moderasyonu da inanan, inanmayan bir dolu adam savunuyor.

    eşitlenmiş oluyoruz.

    ama elbette moderasyon eleştirisinden yana beklentimiz bu değil.

    fonksiyonel beklentimiz şu: moderasyonu eleştirelim ki, moderasyonu eleştirdiği için uçuruldu evhamına oynamak mümkün olsun.

    ssg'sinden guru'suna, adını ezberlemekle vakit kaybetmediğim yeni nesil moderatörüne kadar hepsi bundan sıkılır, çekinir, korkar.

    kendilerini eleştireni uçuramazlar.

    'moderasyonu hiç eleştirmeyen köşeli'yi ise daha henüz boy atmadan bir köşede sessiz sedasız harcayabilirler.

    dünden bugüne 'eleştirdi diye uçuruldu, kendini eleştirince uçurdu' söylenceleri moderasyon gururları içinde en hassas yere çalışmaktadır

    bu söylenceler gibi bu söylencelerin gerçek olma ihtimalinin de moderatörler üzerinde iktidarı vardır.

    o yüzden saldırın.

    bu sebepten parçalayın.

    ''böyle moderasyon mu olur, sikiyim böyle moderasyonu, yapacağı işi'' bile yazsanız işi garantiliyorsunuz.

    atamıyorlar.

    atamazlar.

    atamayacaklar.

    * * *

    bundan sonra yine yerinizi sağlamlaştrmak için tanınmış yazarların altına entry girmeniz lazım.

    ama öyle tanımam ama okurum gibi değil.

    tanıyor gibi yapın.

    en azından dışarıdan okuyan bu bunun kaynıdır, eltisidir diyecek, arkası sağlam bilecektir.

    arkası sağlam yazarlar akrabaları atıldığında çok olay çıkarırlar.

    moderasyon onlarla uğraşmayı pek sevmez.

    entrynizi uçursalar bile sizi uçuramazlar.

    o yüzden tanıyormuşçasına, aynı kaba sıçıyormuşçasına bir üslupla yazın o yazar başlığı altına entryleri.

    yazarlar kendi başlıkları altındaki bu tip entryleri silemiyorlar, sildiremiyorlar.

    bir bok yiyemezler, ''can dostum, lise arkadaşım'' diye girin entryi altlarına.

    bir kere kendinizi 'garanti'ye aldınız mı, ondan sonrası rahat.

    ondan sonrası sizin bileceğiniz iş.

    bundan gayrı nasıl yazacağınızı, ne yazmanız gerektiğini söylemek manasız.

    ama kimleri dinlememeniz gerektiğini söyleyebilirim

    * * *

    moderatörlerin olay notlarını kesinlikle dinlemeyin.

    'arz ederim'lerden de anlaşılacağı üzere memur kafasıyla yazılmış metinler hepsi.

    her memur gibi onların da demirini emir kesiyor, amir kesiyor.

    amir gibi takılın, bildiğinizi, bildiğiniz gibi, biliyormuşçasına yazın.

    unutmayın ki sözlük içi güç ilişkileri, kişisel ilişkiler 'sözlük kamusal alan'ındaki varlıklardan çok daha berlieyicidir.

    * * *

    karma, haftanın en beğenilen entryleri vesaire için de çok yormayın.

    yeterince arkadaş, çevre yapan herkes o listeye girer.

    haftanın en iyi entrylerini belirleyen oy sayısı sandığınızdan çok çok daha az.

    ciddiye almayın.

    alıyorsanız da kurun kabal'ı, cemiyet'i, birbirinizi oylayın.

    oylama boku çıktığı ilk günden beri işe yarıyor, hala da yaramaya devam ediyor.

    haftanın en kötülerine gitmekten çekinmeyin.

    en iyiler'den daha çok en kötüler dikkatle okunuyor.

    birilerinin kötü bulduğunu birileri iyi bulacağından bir hafta kötü'de başa güreşirken, bir hafta sonra iyi'de tepeye oynamanız mümkün.

    bu oyunun iki teknik detayı var: zamanlama ve konu.

    haftanın en'lerine girmek istiyorsanız 'başat' entrynizi 'başat konularda' haftabaşı girin.

    oylar pazartesi gününden itibaren sayılmaya başladığından o günlerde, bilhassa gece 12'ye doğru oluşan yoğunluğu yakalayıp yardırın.

    * * *

    karmayı takmayın.

    karma'yı takanlar iz'i yanlış yerden bırakırlar.

    karizma'dan bırakırlar.

    iz'i başkalarının üzerinde bırakın, kendi üzerinizden değil.

    * * *

    bir sorunuz olursa bana sorun, geç de olsa yanıtlıyorum.

    eğer sorunuzu geç yanıtlarsam ikinci bir mesaj atın.

    güzel bir kız olduğunu açıkça ya da dolaylı bir şekilde anlatsın bu ikinci mesaj.

    yanıt hemen gelecek.

    bu yöntem moderasyon üzerinde de etkili.

    bu yöntem dünya üzerinde de etkili.

    bu yöntem gibisi yok.

    * * *

    insanları yetkileme ve post kazanma sanatıçerçevesinde derlediğim, sabır taşı yazarlara 'tutunma ve ayakta kalma' içeriğim böyle.

    yeni gelenler ile ilgili bir entry yazıp o hareketlilikten faydalanması gereken birisi gerekiyordu.

    o da ben oldum.

    iyi oldu.
  • yazmaktan korkmayin. cekinmeyin, yazin. zaten yazdiklariniz belirli bir uzunlugu gecince otomatikman ne deseniz hakli oluyorsunuz.
  • su an kimse yazilanlari okumuyor, moria madenlerinin dehlizlerinde esir kalmis, tanidikla torpille kapagi disari atmis balrog gibi cosup entry yazmayin, en basta belirttigim gibi kimse sizi okumuyor. herkes yazmakla, anlatmakla, guldurmeye calismakla, 3 ay onceki mevzular hala gundemdeymiscesine "bakin bakin! ben de boyle dusunuyorum amaaa" demekle mesgul. nasil ki ben "ya birakin bu isleri allasen" deyip badilist disindaki hic bir entryi okumuyorsam ( otisabi badilistimde, 1998'de windsurf kurslarinda tanistik hala dostuz), kimse de okumuyordur. bu genelleme de yuksek ihtimal dogrudur beni dinleyin.

    gammaz yapilan tonla eski yazarin bi cogu gammazlik nedir format nedir bilmiyor, buna ben de dahilim. gumburtuye giden siz degil onlar olacak, rahat olun. "oh yetki verildi simdi siktim ortaligi" gibi bir hissiyata girmedim, bekci murtazalik yapacak halim yok benden yana rahatsiniz. bu da baska bir arti. bi kisi bi kisidir. one man can make a difference.

    otisabiyi de cok dinlemeyin, ona bisey olmaz. aksam aksam yumurta gibi sabir tasinizi kaza kursunuyla yardirmayin .
  • bol bol küfüredin. kime olduğu önemli değil. unutmayın siz türkiye'nin en çok bilinen ve en muhalif sitesinde yazarsınız. her yazdığınız kelimeyi yüzbinlerce kişi okuyor. bu site bugünlere böyle geldi. söyler misiniz herşeyi çok seven ve iyi niyetli hangi site ünlü olmuş? ünlü olan bütün siteler lafını sakınmayan muhalif siteler.
    moderatörler 'götümüze girebilir' gibi şeyler söyleyecektir. umursamayın. onlara da küfredin. bakın mesela peder zickler önüne gelene orospu çocuğu diyor ve en tanınan yazarlardan biri. ondan daha ünlü olmak istiyorsanız isim vererek küfredin. küfrettikten sonra entry numarasını bana mesaj atın. uğraştırmayın beni.
  • bu aralar sözlüğün yavaşlığından dolayı, yazdığınız entry ışık hızılyla gönderilemiyor ne yazık ki. buna bir çözüm olarak gönder tuşuna abanmanız, hızlandırma konusunda bir işe yaramayıp yazdığınız entry'yi bir kaç kere göndermenizi sağlayacaktır. bu nedenle lütfen bir kez gönder'e basıp bekleyelim. sonunda ya gönderilir ya da hata gelir. ha benim amacım başka, aynı entry'yi 2-3 kere göndereyim diyorsanız o başka..
  • bazı şeyler artık hakikaten komik değil. sivrilik yapmak, burun kıvırmak için söylemiyorum, cidden değil.

    leman dergisi ile başlamış, cem yılmaz sayesinde de tamamen popülerleşmiş "olayları ve durumları türkleştirmek" üstüne entryler, yazılmalarına gerek kalmayacak ölçüde sıradan ve anlamsız. nasa'nın uzay mekiği inşaasında sigarasını yakıp "sizin de işiniz zor be abi" diyen türk artık gülümsetmiyor; zira onu demek artık netcafe'den msn'e girip "tanışalım mı?" diyen boş beleş insanların bile aklına geliyor. laf kalabalığı.

    belki sevdiğiniz, eskiden takip ettiğiniz yazarların 2001'de, 2002'de böyle entryleri olduğuna rast geliyor olabilirsiniz, doğrudur. ama o zaman böyle cılkı çıkmamıştı, turk astronot ve houston replikleri komikti mesela. ama ne zaman ki "fwd: çok komikkkkkkk" insanlarının elinde ordan oraya dolaşmaya başladı, sıradanlaştıkça komikliğini de yitirdi. şu aşamada da "olacak o kadar" mizahından hiçbir farkı yok.

    bir de genel olarak, komik bir şey yazıyorsanız, ilk önce bir düşünün, kendiniz gülüyor musunuz, "illa biri ilginç bulur" diye düşünmeyin.
    doğrudur, illa biri ilginç bulur da, bu hiçbir şeyin göstergesi değil. zira "onu bunu şunu yapan pezevenk piçler" diye başlık açmaktan gayrı hiçbir olaylarını göremeyeceğiniz andavalları bile ilginç bulanlar -veya bulurmuş gibi gözüküp kendini farklı tanımlayanlar- var. her topal satıcının bir kör alıcısı vardır diye saçmalamaya lüzum yok.
  • herhangi bir yapıtı** ilk defa gören türk'ün söyleyecekleri "vay amına koyim" veya "gavur yapıyo abi" olmayabilir; hele ki yapıt kule biçimli bir şey ise, belki "sana girsin" esprisini bile yapmayabilir.. yaratıcı olabiliyorsan ne ala, olmuyorsa sırf bunları yazmak için entry girme. n'olur girme.

    içinde sabırtaşı veya x nesil geçen başlıklara (bkz: ben) ya da "heyecanla içinde bulunduğum grup", "bir sabah uyanıp ben'e tıklayınca katıldığımı gördüğüm nesil" gibi entryler yazmadan evvel bir düşün, seninle beraber alınan eşek sürüsü kadar adamın her biri aynı şeyi yazsa, okumaktan zevk alır mıydın?

    bak, sağ tarafta, no kitty'nin hemen üzerinde "başlık içinde ara" diye bir kutucuk var. en gaz şarkılar, ağlatan şarkılar...vb başlıklara entry girmeden önce, bir arat bakalım, seninle aynı şarkılara ağlayan başka yazar var mı? inan gammazlar daha önce yazılmış zaten bu nedeniyle entrylerini silmekten özel bir zevk almıyorlar.

    aynı şey iğrenç espriler, yaran fıkralar gibi başlıklar için de geçerli. evet, florhasan'ın çok selamı var, ama artık mümkünse söylemesin.

    bir başlığa entry girmeden önce, senden önce girilmiş entrylere -özellikle bkz.lara- lütfen bir göz at. belki de aramaya inanmadan açılmış bir başlığı doğru başlığa yönlendiren bir entry, orada senin onu fark etmeni bekliyordur.

    aramaya inanmak yeni bir din ya da sözlük efsanesi değildir. başlık açmadan evvel, özellikle * işaretini* de kullanarak arama yap; kelimelerin eş anlamlılarını da göz önünde bulundur. "aha, kimse daha önce fark etmemiş bunu, hemen yazayım" derken typo yapmamaya, de'lere, ki'lere, mi'lere özen göster. gerçekten çok zor değil.

    bir de elbette (bkz: yeni gelenlere öğütler)

    enjoy!
  • soru ba$lik acmayin. bilgi kaynagini foruma cevirmeyin. (azimle kotulerim)
  • şiir yazmayın. lütfen!
hesabın var mı? giriş yap