reji

• (film, tiyatro) yonetim, yonetme. (bkz: rejisor)
• (bkz: yonetmen) (bkz: ar direktor)
• eski zamanda tekel benzeri yönetim; örnek: tütün rejisi
• tv kanallarında canlı yayınların idare edildigi yer. yayın sırasında yonetmen burada bulunur. saga sola emirler yagdırır, her yayında mutlaka birseyler ters gider, bagırılır, cagırılır. sonra yayın biter gecmis olsundenilir, reji terkedilir ve bir sonra ki program icin hazirlanilmaya baslanir.
  (bkz: reji odası ve post production jargonu)
• televizyon yayınlarının mabet odasıdır.
  tüm aksiliklerin ansızın yaşandığı ya da sürpriz güzelliklerin tanık olunduğu eşsiz çalışma mekanıdır.
  bütün çalışanları hem savaşma hem de sevişme halindedir, tuhaftır, gerilimlidir, keyiflidir ve tarifi zordur, yaşanılmalıdır.
• genellikle yerel televizyon kanallarında en çok çalışan ve en az parayı alan personel'e sahip televizyon departmanı.
• içerisinde yönetmen, yönetmen yardımcısı, teknik yönetmen, editör, kj operatörü, vtr operatörü, ses operatörü, ışık operatörü, teknik yönetmen yardımcısı ve reji asistanlarının bulunduğu, gerginliğin en tırt programda bile asla eksik olmadığı birim.
  rejiye girilir, iyi ya da kötü yayın yapılır ve iş bitince son ders zili çalmış ilkokul öğrencileri gibi dışarı fırlayan insanlar görürsünüz. yayın bittiğinde "geçmiş olsun"lar eksik edilmez. yayının bitişi bir çeşit "boşalma" anı gibidir, üzerine sigara bile içilebilir.
• hayatımda ilk kez çok basit bir tecrübeyle içinde bulunduğum oda. o kadar basit olmasına rağmen yarattığı stress tartışılmaz. mutlaka aksilik olur dedilerde inanmadıydım.kesinlikle kriz yönetimi çok iyi olmalı.her halükarda durumu kurtarmanın icap ettiği yer.
• (bkz: canlı yayın aracı)
  (bkz: haber reji)
  (bkz: program reji)
• (bkz: misafir reji)