red kid

• ing. kirmizi ¢ocuk.
  ayrica $oyle bi$iiler war belki alakalidir: red kit calamity jane i yiyormus, red kitin dinsel hayati, vex red..
• altıncı nesil bir yazar.
• (bkz: boyle bir yazar aslinda yok)
• küçükken çok iyi bir red kid izleyicisiydim. iyi derken, televizyonun karşısına oturup, öylece izliyordum. en sonunda kaybolması ve "ovvv! lonsam kovboy" şarkısını dinlemeden de rahat edemezdim. ki ben vahşi batı filmlerini genel olarak kıyım filmleri olarak değerlendiriyorum. bana göre pazar kuşağı western filmlerinin yerini hep redkid gibi çizgi filmler almalıydı. sırf redkid kadirşinas bir kovboy olduğu için.
  
  fakat ben redkidin kafa yapısının değişmesi gerektiğini bu yaşıma geldiğimde anladım, -25. eksili sayıları yenice kavradığım için ya da esnaf kafasıyla çalıştığım için, belki de hayatımda kar zarar dengesini kuramadığım için eksi 25 yaşımdayım. birçok insana nazaran yaşadığımın kar olduğunu düşünmüyorum. çünkü halen elimde 25 yıllık bir şirket yok. baştan aşağı, safi, katıksız ama en katıksız halimle zararım ben. düşünsenize şu an işsiz olmuş olsaydım halen babamın ve annemin ocağına incir ağacı dikiyor olacaktım. kesesini tırtıklıyor olacaktım bizimkilerin. her halükarda yemeyi düşünüyoruz. aşağılık kapitalist yiyicileriz vesselam.
  
  tabi zararın neresinden dönersen kar. bu dönme işinin de ilk aşaması farkındalık. bu sebeple beklenenin aksine 25 değil, eksi 25 yaşındayım. en azından şu an farkındayım.
  
  redkid'e gelince. redkid, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu gibi çizgi romandan fırlamış karakter. bu bağlamda redkid bütün wanted yazılı kelle başı paraları adamları yakalayarak kazanmasına rağmen, kazandığı parayı almadan ortadan kayboluyor. içli evlat mübarek. babası para verecekken kaçan evlat, çok özeniyorum bu tiplere.
  
  tamam karşılıksız iyilik yapıyorsun adam ama aç kalıyorsun. karıyla kızla ezeceğin parayı almıyorsun sonra çöllere düldül sürüyorsun. al sana "lansam kovboy" bir de ortadan kayboluyorsun. aslanım çırpı gibisin, bari karnını doyursunlar. kaçma, vahşi batı misafirperverdir. pilav yersin. olmadı kftavuk, olmadı hamburger. ama sen yine de hamburger yeme anan kızar.
  
  ana demişken, sen anadan babadan zenginsin de ondan mı wanted paralarını almıyorsun arkadaş. yoksa anti emperyalist mi oldun, anti kapitalist misin? aşırı mı oldun oğlum sen? " dolarslarınız yerin dibine batsın" mı diyorsun yeşil yeşil.
  
  bak kardeşim sana öğüt vereyim. git kpssye hazırlan, olmadı sigortalı iş bul, çalış, evlen barklan kardeşim. kör kurşuna denk geleceksin. sigarayı bıraktırdılar sana ama içmek istiyorsan gene iç şu meredi. duyuyorum, gizli gizli viski içiyormuşsun. iç rakı da iç, tekila da iç. saklama. derdin mi var senin?
  
  sen ki silahlı ülke endüstri üniversitelerinde 4 yıllık bireysel silahlanma fakültesinin en zor bölümü nişancılık fakültesinin en iyi öğrencisiydin. her sene bir mezun veren okulu ölmeden bitiren adamsın. ortalaman bile 4.00, tek mezunsun o da yaşadığın için. diğer sene mezunlarının hepsi suç işlediği için onları da indirdin. kpssden atan sen hele bi, maaş yetmezse nişancılık yaparsın. seni özel sektörde de havada kaparlar. seni özel sektörde de görmek isteriz. bir keskin nişancı, bir seri katil, efenim bir 3+1 kiralık katil olmanı da isteriz.
  
  hem sen iyi nişancısın ama bir nişan yüzüğün dahi yok. bu ne biçim iş kardeşim. parasız olduğun için kızlar da bakmıyor. aşk evliliği de kalmadı tabi. hangi baba verir kızını sana, çalış kardeşim biraz.
  
  red kid ben olsam.
  ya da bütün bunları kenara bırakıp ben redkidin yerinde olsam. karşımdaki düşmanla bir kısa anlaşma yapardım. derdim ki ona.
  -gel kardeşim. vuruşmaya gerek yok. çevrede bir sürü goygoycu adam, dedikoducu teyzeler, sürekli gün yapan annemin arkadaşları ve komşu kızı komşu oğulları var. zaten biliyorsun bu çizgi filmin baş kahramanı da benim seni her türlü harcarım. bu bölümün sonunda kasabanın anahtarını verecekler onu da sen alırsın adam olman kaydıyla. burada yaşarsın. bir de şu fırsatçı tabutçuya kıl oluyorum. önce onu öldürcem. ulan ben onun kadar fesat bir adam görmedim. hemen biri ölecek diye evcil akbabasıyla tövbe tövbe... zaten bunlar öldükten sonra kasaba mis. ne dersin?
  
  bu arada o piç, o a.cık ağızlı, midas kulaklı, beyaz suratlı, pörtlek gözlü suratsız herife fırsatçılığı ve siyah arabası dolayısıyla kıl oluyorum. bunu bir yere not alın. hayır bütün mezarcılar, morg çalışanları olan şeker bıyıklı, ölümü hayırla karşılayan, mezar taşı inşa eden abilerimiz, kısaca atlet yakalı işçilerimiz toplanıp bu adam yüzünden iadei itibar istemeliler bence. ayrıca benim babam da morg çalışanı atletli değil, adama hoca diyorlar. sinyor akbaba değil. iyilik yapar görünen fırsatçı bir adam değil yani babam. diğerleri de öyle değildir eminim. ama bu kılkuyruk beni sinir ediyor.
  
  herneyse! düşman kabul ederse, biraz yeşil para kazanır memlekete dönerim. malum dolar bütün üst sınır bantlarını yırtarak aştı. nişan yaparım bir de evlenirim. sonrası çoluk çocuk.
  
  yada nişancılık kariyerime memlekette devam ederim. keskin isminde bir nişan eşyaları satan bir mağaza açarım. düşünsenize ben red kid kilo almış, dükkanın önünde komşu esnaf salih abiyle tavla atıyorken, kot pantolonum, sarı gömleğim ve sivri uçlu arkasındaki zımbırtısıyla vahşi batılı çizmelerim ve üstte bir yazı, renkli büyük puntolu keskin nişancı, slogan her gelinin hayali. dükkanın içi incikli boncuklu, evli, mutlu, göbekli ve çocuklu...
• hangimiz sokmadık o çubuğu ağzımıza çılgınlar gibi.. sanki bi bol olucak sanırsın gölgeni vurucan.
• (bkz: ret kit)