• bir edimbilim terimi, önsayıltı olarak türkçe'ye çevrilmiştir. presupposition, bir cümleyi kurabilmemiz için öncelikli olarak kabul etmemiz gereken şeylerdir.

    örneğin:
    "başkanımız suikasta kurban gitti" diye bir cümle kuruyorum. benim bu cümleyi kurabilmem için önce bir başkanımız olduğunu varsaymam gerekiyor. ve hatta beni dinleyen kişinin de bunu bildiğini varsayıyorum. bu tamamen benimle alakalı bir şey; ben cümleyi kuran kişi olarak bunu varsayıyorum. varsayımlarım doğru olmayabilir.

    entailment yani gerektirim ile arasındaki farka gelirsek;
    entailment'ta cümleyi kuran kişiden, onu dinleyen kişiden, bağlamdan vs bağımsız olarak sadece o cümleden semantik olarak dümdüz çıkarabileceğimiz anlamlara bakıyoruz.

    mesela "başkanımız suikasta kurban gitti" cümlesinden çıkarabileceğim anlamlar şöyle:
    - başkanımız öldü.
    - başkanımız öldürüldü.
    - ortada bir suikast vardı.
    - bizim başkan bu suikastta kurbandı.
    bu cümlelerin doğruluğu benim ilk cümlenin doğruluğuna bağlı.

    başka bir örnek:
    "ponjo'nun entry'si bok gibi"
    entailment: ponjo bir entry yazmış ve entry bok gibi.
    presupposition: ponjo diye bir suser var, entry yazabiliyor.

    ikisinin arasındaki fark çoğu zaman net bir şekilde görülemediği için şu yöntemi uyguluyoruz; cümleyi olumsuz hale getiriyoruz:
    "ponjo'nun entry'si bok gibi değil"
    entailment: ponjo entry yazmış ama entry bok gibi değil.
    presupposition: aynı; ponjo diye bir suser var, entry yazabiliyor.

    cümleyi olumsuz hale çevirmek presupposition'ları etkilemezken entailment'ları geçersiz kılar. kıps.
hesabın var mı? giriş yap