polis okulu sorularının cemaate servis edilmesi

• şahsımı hiç de şaşırtmamış haberdir çünkü zaten biliyordum. sadece bu sene değil, yıllardır gülen cemaatinin alenen işlediği bir suçtur bu. hatta sadece emniyet'te değil kamu kurumlarının çok büyük bir bölümünde çeşitli şekillerde ve büyük boyutlara varan ve illegal yollardan yapılan kadrolaşmanın yıllar sonra gün yüzüne çıkmış küçük bir kısmıdır bu.
  fethullah gülen özetle bir yerde der ki; "bana hedefe ulaşmak için her yolu mübah görecek militanlar değil, kılı kırk yararcasına hassas olacak yiğitler lazım". uzun bir dönem buna inanmış ve "cemaat içerisindeki problemler şahıslara aittir bütünü bağlamaz" anlayışıyla hareket etmiş ve belli bir noktadan sonra da artık o inancını yitirerek ve pek çok farklı nedenden dolayı cemaatten ayrılmış bir insan olarak bugün cemaatten arkadaşlarla mevzuu tartıştığımda "başkaları gireceğine bizim arkadaşlarımız girsin" bayağılıyla karşılaşıyorum. bir noktadan sonra artık bu "hizmet için yalan söyleme" vesaire gibi aktiviteler karakter halini alıyor.
  bu da inkar edilecek elbet, belki ufak çaplı cezalar verilecek sınav iptal olacak filan ama kervan en azından uzunca bir süre daha yürümeye devam edecek, bizler de onların nazarında kervan yürürken ürüyen itler olacağız. gülen ağlamaya devam edecek, stv kul hakkından dem vuran sırlı programlar yapmaya devam edecek.
  
  edid: gülen'in sözleri tam olarak şöyle imiş, irşad ekseni kitabından: "tebliğ eri, tebliğ yaparken kullandığı bütün yolların meşru olmasına son derece dikkat etmelidir. zira meşru bir hedefe ancak meşru yollarla ulaşılabilir. allah resûlü (s.a.s)'nün ve o'nun kutlu ashabının yolu da budur. bize, hedefe varmak için her yolu meşru gören militanlar değil; tuttuğu yolun meşru olmasını, kılı kırk yararcasına inceleyen ve sonra da tatbik eden sahabî ruhlu tebliğ adamları lazımdır. bu dini ayakta tutacak ve onu cihanın dört bir yanına götürecek olanlar da ancak bunlardır."