• bir parfümün kokusunu yayma aşamalarına denir.

    üç tanedir; üst nota, orta nota, alt nota.

    üst nota: tepe notası da denir. parfüm sıkılndığında alınan ilk kokudur ve en uçucu esanslardan oluşur. 2 - 5 dakika içinde kaybolur.

    orta nota: en önemli bölümü anlamında kalp notası da denir. parfümün "tema"sını / "karakter"ini belirleyen kısmıdır. en belirgin hali konunu cilde yerleşmesiyle ortaya çıkar ve kalıcılığı genellikle 20 dakika kadardır.

    alt nota: dip nota da denir. bu kısım, parfümün gerçek kişiliğinin, kalıcılığının ve başarısının ifadesidir.. kalıcılığı kullanılan parfümün konsantrasyonuna göre değişir (yaklaşık 6-8 saat).
  • ne üst, ne kalp ne de baz (veya alt, veya dip) notalar için standart bir "kokma" süresi vermek imkansızdır; verilen süreler sadece ve sadece "takribi" olabilir. kalıcılık süresi her ne kadar bitmiş ürün içindeki koku konsantrasyonunun yüzdesi ile elbette ilgili olsa da, esas mesele o katmanda kullanılan tekil koku notalarının her birinin ayrı ayrı gücüdür. evet, her koku notasının güç, derinlik ve kalma süresi farklıdır. yani mesela "portakal da üst notadır, limon da" diyerek ikisini eşlemenin pek anlamı yoktur.

    bu malzemeler profesyonel ölçekte satılırken zaten bütün bu bilgilerin, en önemlisi de kalıcılıklarının kağıt üzerindeki süresini belirten bir bilgi notu beraberinde sunulur müşteriye. neden kağıt üzerinde? e, "standart" bir medya olsun diye tabi.

    parfüm piramidi denilen bütün içinde bu katmanların sıraları geldikçe birbirlerine nezaketle el ve yol vermeleri, yani notalar arasında uyumlu bir geçiş yapılıyor olması, o parfümü "başarılı" kılar. bu "başarı" tanımı, tamamen parfüm tekniği ile ilgili bir kavramdır ve "ticari başarı" ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. günümüzde artık b*ku çıkacak derecede manipüle edilmiş ve artık tabir-i caiz ise "yalama" olmuş algılarımıza dönük 25-30 milyon dolarlık bir tanıtım kampanyası, en berbat duş jeli kokusunu bile size "off, ne parfüm ama!" dedirterek şişesi 100'lü tl'ler bahasına satın aldırtabilir.
  • gün, zaman ve cevre sartlarina bagli olarak bireyi yaniltabilen koku ve katmanlari.

    "parfüm her kadının hayatında önemli bir yer kaplar. dışarı çıkarken neredeyse asla vazgeçmeyeceğimiz güzellik unsurlarından biri olan parfümümüz hakkında hepimizin soruları vardır. nasıl seçmeliyiz? nelere dikkat etmeliyiz? nasıl daha kalıcı bir parfüm elde edebiliriz? ve daha fazlası…
    bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabını almak için işin uzmanı ile bir araya geldik. seluz kimya’da görev yapan ünlü parfümör waclaw herzog ile buluşarak parfümler hakkında bilmemiz gereken her şeyi öğrendik.
    öncelikle ilk duyuşta parfümör kimdir, ne iş yapar diyenleri duyar gibiyiz. parfümörlük dünyada sadece 700 kişinin sahip olduğu oldukça önemli bir ünvan. bu uzman burunlar, kokusu olan her hangi bir ürün, örneğin bir ruj ya da deterjan için yaklaşık 1500 esans çeşidi arasından bir koku oluşturuyorlar. bir parfümü oluşturmak ise tam bir sanat…o kadar hammadde arasından doğru kombinasyonlarla oluşturulan parfümlerin her biri birer sanat eseri. işte bu 700 kişiden biri olan waclaw herzog’a parfümlerle ilgili bilmek istediğimiz her şeyi sorduk. en ilginç cevaplardan biri ise bir parfümün her tende neden farklı olduğu idi. kalıcılık konusu ise tabiî ki en önem verdiklerimizdendi.
    hammaddeler
    parfümleri oluşturan hammaddeler arasında natürel ve sentetik olanlar var. bu natüreller arasında citrus ailesinden bergamut, portakal, limon ve mandalina gibi çok geniş bir yelpaze var. citrus ailesi genellikle hafiftir ve tazelik hissi verir. diğer taraftan odunsu (woody) notları içerenler paçulya, sedir ağıcı, vanilya ve tonka gibi materyaller de dikkat çeker. bir de floral (çiçeksi) notalar var ki işte bunlar biraz daha pahalı olan hammaddeler çünkü kaliteli bir hammadde elde etmek için ciddi bir emek harcanıyor. gül ve yasemin gibi çiçeksi materyaller özenle ve elle tek tek toplanmalı ve çok hassas işlenmelidir. yaklaşın 1 ton çiçekten sadece ve sadece 100 gr hammadde elde edilebildiği için de diğerlerine oranla pahalıdır.
    notalar
    hep bahsedilen bu notaların anlamları ise parfüm seçerken bizim için önemli olması gereken bir detay. herzog’un belirttiği gibi parfüm kokusu bir piramit olarak tanımlanıyor. ilk sıktığınızda 15 dakikalık süreçte aldığınız koku üst notadır. bir iki saat içinde devreye giren koku orta nota yani parfümün kalbidir. dip nota denilen ise pek koklanmaz. aslında en pahalı kısımdır. bir his ve doğallık hissettirir, parfümün kalıcılığını sağlar. işte bu sebeple parfüm almaya gittiğinizde bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. ilk sıktığınız anda aldığınız koku ile karar vermemelisiniz.
    neden bir parfüm herkeste farklı kokar?
    ünlü parfümer kokuyu sıktıktan sonra 1-2 saat gezip öyle karar vermenizi öneriyor. çünkü arkadaşınızda aynı parfümü koklamış bile olsanız, aynı parfüm sizde aynı etkiyi bırakmayacaktır. bunun sebebi ise cildin florasıdır. diğer bir değişle cildinizdeki yararlı bakterilerdir. uygulanan parfümler cildimizdeki bu yararlı bakteriler tarafından yenilmektedir. bakteriler canlı birer organizma olduğu için de dışkılamaktadırlar, bu sebeple herkeste alınan koku farklılık göstermektedir. bu bakterileri de cildin asiditesi, yaşam şekli, beslenme düzeni gibi birçok şey etkilemektedir. "bu sebeple cilt rengine göre bir genelleme yapmak doğru değildir," diyor herzog inatla ağzından hangi tip kadına hangi parfümün yakışıcağı lafını almaya çalışsak da. ünlü parfümer kesinlikle bu genellemeye karşı. herkesin almak istediği parfümü önce denemesi gerektiğini ve bir iki saat beklemeden karar vermemesi gerektiğini söylüyor. çünkü arkadaşınızın da kumral olması sizde de aynı parfümün aynı kokuyu yaratacağı anlamına gelmediğini özellikle belirtiyor.
    kalıcılık için yapılması gerekenler
    parfümde kalıcılığa geldiğimizde ise önemli noktalara değiniyor herzog. öncelikle tekstilin iyi bir tutucu olduğunu söylüyor. yani parfümü kıyafetlerinize sıkmak ciddi anlamda kalıcılığı arttıracaktır. aynı şekilde saçları da kullanmak doğru bir seçim olacaktır. ama anında bir etki isteyenlerin vazgeçmemesi gereken yerler ise ‘pulse points’ler olmalı. yani damarların cilde en yakın oldukları yerler. bilek içleri ve kulak arkası bölgeleri bunun için ideal yerler. damarların cilde yakın olduğu yerler daha sıcak olduğu için kokuyu daha iyi iletecektir.
    parfümler ne kadar kaliteli de olsa gün içinde yenilemeleri şart. bu durumda havanın sıcaklığı ve nemi de büyük önem taşıyor. nem olmayan ortamlarda yayılım az olacağı için parfüm 2 saatte bir yenilenebilir. ama daha nemli ortamlarda parfümün yayılımı daha iyi olacaktır. aynı zamanda burada hammaddeler de etki göstermekte. ürünün koku yönü kalıcılığa da etki eder. woody ve baharatlı kokular her zaman daha kalıcıdır, bu sebeple 3-4 saat boyunca idare edebilirler. fakat citrus, marine(su) ve meyveliler daha hafif kokulardır. bu sebeple iyi bir etki yaratmak için 1-2 saatte bir yenilemek gerekebilir. bu alanda mevsimin önemi de göz ardı edilmemelidir. yazın daha çabuk buharlaşan parfümler kışın kalıcılığını daha iyi koruyacaktır.

    (bkz: http://www.trendus.com/…rfum-hakkinda-her-sey-21589)
  • asansörde duyduğunuz yoğun koku üst nota
    serviste duyduğunuz karmaşık kokular orta nota
    ofiste (pek de) duyamadığınız kokular ise ise alt notadır.
  • - üst açılış notları genellikle turunçgiller ve hafif kokulu çiçeklerdir.
    - parfümlerde duyduğunuz odunsu, baharatlı gibi ifadeler dip notaları temsil eder.
    - yukarıda da yazılmış parfüm notaları ve ait oldukları skalalar genel bir bilgiyi temsil eder. örneğin tarçın bir parfüm için orta iken başka bir parfümde alt notaya ait olabilir.
    - parfüm notaları piramit tipi(piramidal) parfümler için bir anlam ifade eder. lineer parfümlerde aynı esans veya bir birine çok yakın kombinasyon yapılabilen az sayıda esans bir araya gelir ve hep aynı kokuyu duyarsınız.
  • turunç turunçgillere adını veren, ( keşke bulsak da) ekşisi salata ve çorbalarda kullanılan, ekşisi, tadı, kokusu, ağacı, yaprağı, çiçeği her şeyi ile güzel meyvedir. meyve kabuğu portakala göre biraz daha kızıl, portakaldan biraz daha küçük. bazı ot haşlamalarına mesela turp otuna bazı çorbalara, mesela börülceli bulgurlu, salçalı, soğanlı, zeytinyağlı, "heybeli çorba"ya limondan daha çok yakışır. meyvesi acı olup yenmeyen turunç değil, bir adı da ağaç kavunu olan, meyvesi grapefruit büyüklüğü ve renginde, ve fakat kabuğu oldukça kalın bir içe sahip olan ve bu içten reçel yapılan "kebbat"tır. kebbatın meyvesi yenmez, ekşi olarak kullanılmaz ancak kabuğundan yapılan reçeli güzeldir. turunç suyunun ekşisi ayni zamanda çok hafifçe tatlımsıdır.
    turunca acı portakal denildiğini hiç işitmedim.
    sıra sıra manav, market bulunan bir ana caddede çoğunlukla şekerli, "aman bu da ne diyerek?" kaçacak yer aradığınız, buram buram bir koku kalmışsa o kokunun sahte ve ucuz olması kuvvetle muhtemeldir.
    üretiminde gerçek çiçek özü kullanılmış bazı nadir yerli kolonyalarımız, kesinlikle sahte parfümlerden çok daha iyidir. bu konuda yurdumda; eczacıbaşı ve tariş'i örnek verebilirim. eczacıbaşı'nın kadın kokularından gerçek ısparta gülü notası taşıyan " moments gül bahçesi parfümlü kolonya"sı uzun yıllardır, "bahçe gülü" kolonyası ise bir yıldır ne yazık üretilememektedir. gül yokluğunda lavanta da iyidir, gülün yoluğunda ve benzer kullanım alanında lavanta, gülün yerini rahatlıkla alır.
  • heart icin middle diye gereksiz bir adlandirma yapilmasi konuyu carpitiyo bence, parfumun kalbi orasi iste, gidip de ay bu da bizim ortanca cocuk herkesle iyi anlasir, muzakerecidir gibi bir tini katiyo, 'orta' kelimesi.

    tabii simdi herkesin parfumden bekledigi ve kullanim amaci ayni olmadigi icin, parfumden anladigimiz da (ayni kokudan bahsederken bile) ayni degil. yayilimi yuksek olsun gectigim her yerden gurul gurul essin isteyenler ve tik gibi surekli parfum yenileyenler ust notalari cok onemsiyor olabilir. daha az tazeleyenler, uzun saatler sonra koku tenden ayrilmaya yakin donustugu seyden hoslananlar ve second skin sevenler icin dip notalar daha onemli olabilir. ya da iste onlarin parfumden bahsederken aklina gelen sey kokunu bitisi, kendisinden baska kimsenin burnunu dayamadikca duymayacagi dip notalar olabilir. hatta kendi de cogunu duymuyordur da neyse.

    tabii kimse orta notasini begenmedigi kokuyu kullanmaz herhalde ama bence parfumu parfum yapan burasi, kokunun kalbi iste. kor alis yaparken en cok dikkat edilmesi gereken de burasi bence. mesela dip notaya bakip da koku hakkinda fikir yurutmek cok da mantikli gelmiyo cunku o notalarin bir kismi kokuyu sabitlemek, derinlik katmak, kaliciligi uzatmak icin filan orada. hatta acilisinda ve kalbinde benzer karakterde notalar olmayan bir dip notayi sen zaten kolay kolay duymayacaksin. onemsiz demiyorum tabii ki, bir harman bu sonucta ama karar verirken isin ozune, kokunun kalbine odaklanmak daha mantikli geliyor.

    bence parfumu parfum yapan orta notanin karakteridir, cesaretidir ferasetidir. acilis ve bitis cok standart olsa bile( olmasin da hadi oldu diyelim) kokunun kalbi guzel ve farkliysa o koku olmustur. yolu acik olsundur. opup de basimiza koysundur.
hesabın var mı? giriş yap