• 13 temmuz 1995 gunu cem boyner’in lideri oldugu ydh’nin istanbul il binasi isgal edilir. isgal polis baskiniyla sonlandirilir ve saniklar gozaltina alinir. 18 temmuz 1995 gunu de mahkemeye sevk edilirler.

    mahkemeye cikmadan once adli raporlarinin alinmasi gerekmektedir. muayene edilmeleri icin beyoglu adli tip sube mudurlugu’ne getirilirler. gorevi bagimsiz ve tarafsiz bilirkisilik yapmak olan adli tip uzmani nur birgen yedi sanik hakkinda duzenledigi kati raporda “vucutlarinda halen darp cebir izi bulunmadigini” bildirir. ilginc olan her bir sanikla ilgili ayri rapor duzenlenmesi gerekirken hepsi icin ortak bir rapor yazilmistir. oysa, saniklar, gozaltina alindiklari 13 temmuz gunu taksim devlet hastanesi’nde genel cerrahi, ortopedi, beyin cerrahi, kbb ve uroloji uzmanlarinca muayene edilmislerdir. her biri hakkinda ayri ayri duzenlenmis adli raporlarda vucutlarinda odem, erozyon, eritem, ekimoz, laserasyon gibi yaygin darp ve cebir izleri tespit edilmistir.

    ilk muayenede tespit edilen bulgularin bes gun icinde tamamen iyilesmesi mumkun olmadigina gore raporlar arasinda garip bir celiski vardir.

    ustelik gariplik bu kadarla da bitmez. 18 temmuz gunu saniklarin kati raporu alinip dgm’ye goturulduklerinde saat 17.30 olmustur. dgm hakimligi o saatten sonra gerekli inceleme ve arastirmanin sihhatli sekilde yapilamayacagini gerekce gostererek saniklari geri gonderir. 19 temmuz 1995 gunu tekrar dgm’ye getirilen saniklar, bu kez de istanbul dgm adli tip sube mudurlugu’nde gorevli olan baska bir adli tip uzmani tarafindan muayene edilirler. hazirlanan rapordaki bulgular taksim devlet hastanesi’nde duzenlenen rapordakilerle ayni yondedir. saniklarin vucutlarinda yaygin darp ve cebir izleri tespit edilmistir.

    saniklarin avukati, dr. nur birgen’i istanbul tabip odasi’na sikayet eder. iddia “iskenceyi gizlemek amaciyla gercege aykiri rapor duzenlemek”tir. acilan sorusturma sonucunda dr. nur birgen’in “sahislarin muayenesi ve rapor yaziminda kusurlu oldugu” ve “travmatik lezyonlara sebebiyet verenleri korudugu” kanaatine varilir. verilebilecek en agir ceza olan "alti ay meslekten men" cezasi ile cezalandirilmasina oybirligiyle karar verir.

    dr. nur birgen bu karara karsi yaptigi tum itirazlar reddedilir. boylece istanbul tabip odasi’nin karari kesinlesmis olur. sira adalet bakanligi’nin alti ay meslekten men cezasini uygulamasina gelir. ancak adalet bakanligi, garip bir bicimde, meslekten men cezalarinin devlet memurlari icin uygulanamayacagini ileri surerek dr. nur birgen’in cezasini uygulamaya bir turlu yanasmaz. ttb’nin kararin uygulanmasi yonundeki butun isteklerini geri cevirir. ttb’nin, cezayi uygulamayan adalet bakanligi hakkinda actigi dava ise, nedense, bes yildir bir turlu bitmez.

    bitti mi? kaplumbaga terbiyecilerinin memleketinde gariplikler biter mi? hakkindaki “gercege aykiri rapor duzenlemek” iddiasi kanitlanmis olan dr. nur birgen, adli tip kurumu 3. ihtisas kurulu baskanligi’na terfi ettirilerek odullendirilir ve nereden geldigi belli olmayan bir gucle hukumetler degisse de bu gorevine devam eder.

    bitti mi? guldurmeyin beni! peki bu defa ne oldu? iskence ve kotu muamelenin sorusturmasi ve dokumantasyonu amaciyla olusturulmus ilk uluslararasi tuzuk veya kilavuz olan istanbul protokolu dahilinde, hakim ve savcilara yonelik egitimi verilmesi icin hazirlanan projeyi, adalet bakanligi gerekcesiz olarak iptal eder. ancak, avrupa birligi dayatinca iptal gecersiz kilinir. birlesmis milletler belgesi olarak kabul edilen istanbul protokolu'nun ilk baskisi 2001'in ocak ayinda gerceklestirilir.

    yine de, adalet bakanligi hâkim ve savcilara iskence konusunda egitim verilmemesi icin inanilmaz bir direnc gostermektedir. ve bu noktada garipliklere muhtesem bir ornek daha eklenir: bu egitim projesinden mademki vazgecilemeyecektir, oyleyse koordinator olarak uygun birisi bulunmalidir. kim bulunur dersiniz? evet, dr. nur birgen!

    iskencecilerle isbirligi sabit goruldugu icin meslekten men edilmis olan dr. nur birgen, savci ve hakimlere verilecek olan iskence konusundaki egitimin basina getirilir! (bkz: aziz nesin sahiden yasadi mi patron) ve bu atama dolayisiyla turk tabipler birligi, adli tip uzmanlari dernegi ve turkiye insan haklari vakfi, calismadan cekilir.

    (ara: iskenceye karsi sifir tolerans)
    (ara: yuh)
  • ellerine güler zere'nin de kanını bulaştıracak olan doktor mengele.
  • çağdaş hukukçular derneği tarafından "adam öldürmeye tam teşebbüs, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal" nedeniyle suç duyurusunda bulunulan güzel ülkemin nadide adli tıp memuru. *

    verdiği raporların güvenilirliği de tartışmalıdır.

    birgen'in görevi boyunca, ergenekon sanıklarına, hasta olduğuna dair raporlar hazırladığı ve af yolunu açtığı, bunun yanında, cezaevinde wercnicke-korsakof sendromlu ve ölüm orucu sonucu ciddi sağlık sorunları yaşayan tutuklular için "cezaevinde yaşamlarını sürdürebilirler" raporu ile işkenceye uğrayanlar hakkında 'sağlam' raporu hazırladığı ve hazırladığı üç farklı rapor nedeniyle ceza almışlığı vardır.

    son bombası da güler zere için "hali hazırda tedavisinin devam edilebilmesi için hastane şartlarında yatırılarak infazına devam edilmesinin uygundur" raporudur.
  • yıldırım türker'in bize tekrar hatırlattığı adamdır.
    http://www.radikal.com.tr/…20.07.2009&categoryid=97
    edit: pardon kadınmış.
  • nasıl rahat ettiğini anlayamayadığım kadın, içinin rahatlığından bana ne gerçi. esas nasıl hala görevine devam ettiğini anlayamadığım, anlayamayacağım kadın.
  • icraatlarından bazıları sıralanmış:

    <<1) nur birgen, beyoğlu adli tıp şube müdürlüğü'nde adli tıp uzmanıyken, 13 temmuz 1995'de kayıpları protesto için ydh binasını işgal eden ve taksim devlet hastanesi'nde işkence izleri tespit edilen 7 kişi hakkında "işkence görmemiştir" raporu verdi. bundan dolayı istanbul tabib odası 6 ay meslekten men cezası verdi. ama işkence aklayıcısı, devlete bu hizmetlerinden dolayı ödüllendirilerek terfi ettirildi ve adli tıp kurumu 3. ihtisas daire başkanlığı'na getirildi.

    türk tabipler birliği cezanın uygulanması için adalet bakanlığı'na defalarca başvurdu ancak ceza uygulanamadı. cezayı uygulatmayan adalet bakanlığı'ydı.

    nur birgen yıllarca en üst düzeyde korundu, bizzat adalet bakanlığı ve yargı tarafından himaye edildi. bugün devrimciler aleyhine bu kadar pervasızca karar almasının nedeni arkasındaki devlet desteğidir. çünkü devlet ne istiyorsa birgen onu yapıyor.

    2) susurlukçu ibrahim şahin 2001 yılında istanbul dgm'de 6 yıl ceza aldı. 2000 yılında trafik kazası geçiren şahin'e, nur birgen'in başında olduğu adli tıp kurumu'nun 3. ihtisas dairesi 2002 yılında "ömürboyu hafıza sorunu yaşayacağı, iyileşemeyeceği" yönünde rapor verdi. dönemin cumhurbaşkanı necdet sezer, bu raporla şahin'in cezasını affetti.

    3) nur birgen ölüm orucundan sonra, wernicke korsakoff hastalığına yakalanan bekir balyemez'e "iyileşebilir" raporu verdi. istanbul tabib odası bu rapor nedeniyle 2004 ağustosu'nda birgen'i "gerçek dışı rapor düzenlemekten bir ay süreyle geçici olarak meslekten alıkoyma" cezasına çarptırdı.

    4) nur birgen, önce wernicke korsakoff raporu verdiği ölüm orucu gazilerine daha sonra "iyileşti, iyileşebilir " raporları vermeye devam etti. verdiği bu çelişkili rapor yüzünden bu kez de türk tabipler birliği istanbul şubesi tarafından 2005 şubatı'nda "1 ay meslekten men ve 300 milyon lira para cezasına" çarptırıldı. birgen'in verdigi 'cezaevinde yaşamını sürdürebilir' raporlarıyla 16 wernicke korsakoff hastası ölüm orucu gazisi yeniden tutuklandı. şu anda f tiplerinde yaşam savaşı veriyorlar.

    5) avrupa birliği'nin 2006 yılında doktor, savcı ve hakimlerin işkenceye karşı eğitilmesi için uygulamaya başladığı projenin başına atandı. atamayı yapan akp iktidarıydı.

    nur birgen hangi parti iktidara gelirse gelsin hep ödüllendirildi, korunup, kollandı. o da bundan güç alarak kontrgerillanın ne kadar iyi bir elemanı olduğunu göstermeye, devrimciler aleyhine raporlar düzenlemeye devam etti.

    6) nur birgen imzalı dikkat çekici bir diğer rapor da omuriliği kırık, göbeğinden aşağısı felçli ve vücudunda çok sayıda yara bulunan tutuklu emrah alişan hakkında bu durumuna rağmen "cezaevinde kalabilir" raporu yüzünden hala alişan, adana kürkçüler f tipi hapishanesi'n de tutuklu bulunuyor.>>

    http://www.yuruyus.com/…kish/news.php?h_newsid=6148
  • anneannemin deyimiyle yatacak yeri olmayanlar grubuna dahildir... lanet olsun ki memlekette bu grup gittikce kalabaliklasiyor..
  • işkenceci, kontrgerilla, sapık ve tecavüzcüleri aklayan raporlarıyla ünlü nur birgen, susurlukçu ibrahim şahin'den sonra jitem kurucusu arif doğan’ın tahliye edilmesine neden olan raporda da imzası varmış ve tahliye kararı başkanlığını yapmış.

    levent ersöz paşa da çişini tutamadığı * gerekçesiyle tahliyesini istemek için adli tıp kurumuna başvurmuş.(gerçi allaha şükür kendisi tutuklu bulunduğu altı aylık sürede iki kez cezaevine girdi ama her ikisinde de 24 saat dolmadan hastaneye sevkedildi) tabiki raporu kimin hazırlayacağını tahmin etmek zor değil.paşamın arif doğan'dan ibrahim şahin'den ne eksiği var nur ablası ona da bir rapor verir artık.

    güler zere hakkında verdiği raporunu biliyoruz bakalım diğer icraatları neymiş bu hatunun.

    1995 yılında yeni demokrasi hareketi binasını işgal ettikleri için gözaltına alınan gençlere işkenceye uğradıkları halde sağlam raporu verir. kendisinden önce ve sonra verilen raporların tamamında işkence yapıldığının saptanmasına karşın işkence iddialarını redden bir rapor yazan dönemin beyoğlu adli tıp şube müdürü dr nur birgen hakkında soruşturma başlatılır ve istanbul tabib odası tarafından 1998 yılında şahısların muayenesi ve rapor yazımında kusurlu olduğu ve travmatik lezyonlara sebebiyet verenleri koruduğu için 6 ay meslekten men cezası verilmiş.

    daha sonra da vernike coskakof'lu 16 hükümlüye birbiriyle çelişen raporlar verdiği için ceza alır. hükümlüler için ilkin cezaevinde iyileşemez, daha sonra da iyleşti cezaevinde kalabilir raporu veren birgen ve kurumda ki diğer doktorlara gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri gerekçesiyle bir ay süreyle geçici olarak meskenden men cezası verilmiş.

    toplam 4 kez meslekten men cezasına çarptırılan birgen, her şeye rağmen yükselişini sürdürür. 1995 yılında rapor yazımında kusur işleyerek, travmatik lezyonlara sebebiyet verenleri koruyan birgen, bu hizmetinin karşılığını alır ve 1997 yılında beyoğlu adlı tıp şube müdürlüğü’nden adli tıp kurumuna atanır.

    2000 yılının mart ayında trafik kazası geçiren susurluk sanığı ibrahim şahin hakkında hazırladığı rapordan sonra 2006 yılında hakim ve savcıların işkenceye karşı eğitilmesini amaçlayan bir projenin başına getirilir. işkence görenlere sağlam raporu verdiği için meslekten men cezası alan birgen'nin organizasyonun başına getirilmesi meslek odaları tarafından protesto edildiği gibi proje için 3 milyon euroluk gibi bir ödenek hazırlayan avrupa birliği bile birgen’i veto eder ve projeye rafa kaldırılır. ancak birgen yine ödüllendirilir ve 3. adli tıp ihtisas kurulu başkanlığına atanır.

    şaka gibi değil mi? ve bu kadın hala görevinin başında.

    durmak yok yola devam aklanması gereken çok suçlu var daha.
  • kendisi hakkinda yazilanlari okuyunca insan ister istemez "coktan ergenekon operasyonu dahilinde tutuklanmaliydi" diye dusunuyor. tutuklanmadigina gore akp karsiti degil anladigim kadariyla ki bu da enteresan tabii. ya da tarafin bu kadin hakkinda bir takim belgeler ortaya cikarmasi bekleniyor belki bilemedim..
  • değil akp karşıtı, devlet yandaşı, baskının bilim kompradorudur. modern mengelelere en güzel örnek.
hesabın var mı? giriş yap