myxomatosis

• radiohead'in yeni çıkıcak olan albümünden bir şarkı (bkz: hail to the thief)
• "synt-psychadelic enchanced with modern rythms" desem gayet sığ bi tanım olur. albümün tamamında olan karanlık hava, burda kendini daha bi yoğun hissettirmiş.
• "and i don’t know why i feel so tongue-tied / i don’t know why i feel so skinned alive" kismi, aynı zamanda bir başka radiohead şarkısı olan cuttooth'da da geçmektedir.
• hail to the thief albümündeki öteki şarkıları pençe farkıyla geçen, yırtıcı , delici bir şey bu miksomatosis. fakat başka bir mevzu, başka bir mesele var benim aklımda bu şarkıyla ilgili, o da albümün genelinin muhterem philip larkin'in aynı adlı şiiriyle taşıdığı içeriksel benzerlik. thom yorke, larkin'in şiirinden mi etkilenmiş bilemiyorum, o yönde bir malumata henüz rastlamış değilim fakat larkin biraz da bizim buraların garibi, handiyse orhan veli'si, daha öncesinde de ingiliz müzisyenleri etkilemişliği var^*. derim ki biraz da o yüzdendir kulaklarımızın çınlaması. herneyse, dilim neden böyle dolaştı bilemiyorum, ama bir arkadaşımın da hep bahsettiği pembe tüylü tavşanlar neden patır patır dökülmeye başlar ki durup dururken, ne açar o yaracıkları bunny gövdelerinde?
  
  işte budur şiir:
  
  myxomatosis
  
  caught in the center of a soundless field
  while hot inexplicable hours go by
  what trap is this? where were its teeth concealed?
  you seem to ask.
  
  i make a sharp reply,
  then clean my stick. i'm glad i can't explain
  just in what jaws you were to suppurate:
  you may have thought things would come right again
  if you could only keep quite still and wait.
  
  philip larkin
  
  bir de güzel bir çevirisi var, buyrun:
  
  yakalanmış ortasında sessiz bir tarlanın
  boğucu, anlaşılmaz saatler geçip giderken,
  "bu ne tür bir tuzak? neredeydi ağzı kapanın?"
  diye sorar gibisin.
  
  sert bir cevap veriyor hemen
  ve temizliyorum sopamı. şükür gerek yok açıklamama
  hangi dişler arasında çürümeye doğru gittiğini:
  her şey düzelebilirmiş gibi gelmiş olabilir sana
  becerebilirsen durup sabırla beklemeyi.
  
  `şavkar altınel roni margulies
• yanlızca rüyalarda görünen pembe tavşanlarda hiç ortaya çıkmayan hastalık
• hail to the thief'ten telafuzu zor ama dinlemesi keyifli bir sarki ismi.
• alternatif ismi judge jury executioner olan parca.
• radiohead ın com lag e.p. sinde daha karanlık ve elektronik bir versiyonu bulunan değişik bir şarkı
• sözleri de şöyledir:
  
  the mongrel cat came home
  holding half a head
  proceeded to show it off
  to all his new found friends
  he said i been where i liked
  i slept with who i like
  she ate me up for breakfast
  she screwed me in a vice
  but now
  i don't know why
  i feel so tongue-tied
  i sat in the cupboard
  and wrote it down real neat
  they were cheering and waving
  cheering and waving
  twitching and salivating like with myxomatosis
  but it got edited fucked up
  strangled beaten up
  used in a photo in time magazine
  buried in a burning black hole in devon
  i don’t know why i
  feel so tongue-tied
  don’t know why
  i feel
  so skinned alive.
  my thoughts are misguided and a little naive
  i twitch and i salivate like with myxomatosis
  you should put me in a home or you should put me down
  i got myxomatosis
  i got myxomatosis
  yeah no one likes a smart ass but we all like stars
  but that wasn't my intention, i did it for a reason
  it must have got mixed up
  strangled beaten up
  i got myxomatosis
  i got myxomatosis
  i don’t know why i
  feel so tongue-tied
• radiohead'in terbiyesizlik yapip cuttooth'tan arakladigi bu parca sayesinde; bir parcanin iki senede^* nasil yaslandigini gorebilirsiniz. hatta thom yorke'un elindeki malzemeyi binbir turlu yogurusuna hayranlik besleyebilir, myxomatosis'in melodisini de duyabilirsiniz cuttooth'u dinlerseniz. tapilacak bir parca olmustur all hail to the thief'te. there there ile belki de albumun en iyisi.
  (bkz: adamlar yapmis abi)
  ayrica (bkz: remyxomatosis) ve hatta tavsan demisken (bkz: rabbit in your headlights)