• "kendine yük olan insanlar tıpkı benim gibi kamburlar. kaderine katlanan insanlar tıpkı senin gibi mutsuzlar." gibi sözlere sahip az bilinen no.1 parçası.
  • brek'in yeni albumu. sessiz sakin, harika.
  • brek'in gerçek bir müzik adamlığına evrildiği işi. müthiş albüm, müthiş sound.
  • evet sanırım bu albüm hakkında yazmanın zamanı geldi. kasıma da geldik, nereden baksan bir yılını tamamlamak üzere albüm.

    brek'le teşrik-i mesaim aslında bu albüm öncesine dayanıyor. izmirli olduğunu bildiğim berk'in tv juice ve ölüpop'unu da döndürürdüm, hala da döndürürüm. bu iki kaydı ise tam bir albüm olarak görmüyorum. sanki brek'in eskizlerini topladığı kayıtlar gibi gelir. mutsuzlar'a geldiğimizde olay biraz değişiyor.

    bunu artık geniş geniş söyleyebilirim; mutsuzlar, henüz yılı bitirmesek de bu yıl en çok dinlediğim albüm oldu. üstelik bu albümü dinlemeye mart'ın başından başladım, lansman konserinden birkaç gün önce. konsere kadar bu albüme ne kadar kulak kabarttıysam, konserin ardından albümü o kadar çok dinlemeye başladım. en başta tabii ki işte senin için bir şarkı, ardından beni baştan yap ve brek'in konserlerde canlı okumamaya yemin etmiş olduğuna kanaat getirdiğim yorgunum, albümün öne çıkan ilk parçaları oldu bende. ardından dayan bana biraz, ayın tek sakini ve ölmedim daha gibi vurucu şarkılar albümü o kadar güzel toparlıyordu ki, dönüp dönüp aynı şarkıları dinler buldum kendimi.

    minimal.. albümü böyle tanımlayabilirim. girift değil, az enstrüman. düşük tuşeli bir müzik. bir şarkı, bir üretim iyiyse, nitelikliyse, onu orkestra ile de çalsan iyidir, tek bir enstrümanla da. brek bunu başarmış ve hepsini bir albümde toparlamış. tv juice ve ölüpop'a tam anlamıyla albüm diyemiyorum ama evet mutsuzlar hâzâ bir albüm. belki majör bir plak şirketiyle çalışılmasının bunda payı var ama tabi bu işin teknik kısmı. çok 'kendilikli' bir tarafı var mutsuzlar'ın. ayın tek sakini sizi nasıl karşılıyorsa aklımda kuyular da öyle uğurluyor sizi.. bu açıdan bütünlüğü iyi, hatta çok iyi.

    ben brek'in bundan daha bir albüm yapacağını düşünmüyorum ileriki dönemde. bunu kötü anlamda da söylemiyorum. zaten birkaç röportajında her seferinde farklı türlerde bir şeyler yapmak istediğini dinlemiştim kendisinin. tabii ki ne çıkarırsa ilk dinleyicilerinden biri ben olacağım ama mutsuzlar'ın 'unique' bir tarafı olacak hep. yanlış anlaşılmak da istemiyorum aslında brek'i de, ondan çok mutsuzlar'ı da övmeye çalışıyorum. çünkü kendisi bu müzik piyasasına imzasını bu albümle attı bana göre. evet nihil piraye, evet mispis, hatta evet kesinlikle apartmanlar; ama brek bu işle benim için 'tamam'dır..

    birkaç yerde daha bahsetmişimdir, dandadadan'ın sen bana birini android, korhan futacı ve kara orkestra ve nekropsi'nin mi kubbesi'nden sonra beni en çok etkileyen türk albüm bu oldu. teşekkürler brek.

    bir konser sonrası blind'ın dışında bir bira atalım ve sana sarılayım dostum; bir iki laflar, çok konuşmadan ayrılırız. ikimize de iyi gelebilir öylesi.
  • “bazen de, evlerin içinden mutsuzların uğultusu geliyor; ya harıl harıl öksürüyor, ya burunlarını çekiyor, ya rüyalarında ağlayarak çığlık atıyor, ya da karı kocalar, yanı başlarında çocuklar ağlarken birbirlerini boğazlamaya girişiyorlar.” *
hesabın var mı? giriş yap