mustafa özçelik
-
eğitimci, yazar, $air. 1954 yılında eskişehir'in günyüzü ilçesinde doğdu. bursa eğitim enstitüsü türkçe ve anadolu üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümünde yüksek öğrenim gördü. ortaokul ve liselerde öğretmenlik yaptı. özel öğretim kurumlarında çalıştı. dumlupınar üniversitesi'nde türk dili öğretim görevlisi olarak dersler verdi.
edebi hayatı mavera dergisinde yayımladığı yazı ve $iirlerle başladı. 1976’dan bu yana $iir, deneme, makale, biyografi, öykü, masal, günlük türlerinde çalışmalar yaptı. bunlardan büyük bir bölümü kitaplaştı.
1984’te suffe yayınlarınca yılın $airi,1997’de gençlik dergisince yılın şairi, 2004’te çocuk edebiyatçıları ve sanatçıları birliğince yılın çocuk romancısı seçildi.
çalışmaları daha çok, mavera, yönelişler, ilim ve sanat, dolunay, düş çınarı, dergâh, kayıtlar, kültür dünyası, kırağı, kardelen, kitap dergisi, bu meydan, güneysu, kubbealtı akademi, edebiyat ortamı, taşra edebiyat, yedi iklim, yitik düşler, ay vakti, bir nokta dergilerinde yayımlandı.
yayimlanmiş eserleri:
$iir: ifşa (1985), güle yağmura ve bahara selam (1992), serenat (1995), dünyanın tenhasında (1996), güneş ve ayna(1997), diriliş türküsü (1997), gül ve hançer (2002)
deneme: şiir iklimi (1998)
biyografi: yunus emre (1984), samiha ayverdi (2003), sunullah gaybi (2004), nasreddin hoca (2005)
öykü: kelile ve dinme (1990), balıkçıl kuşu ile yengeç (1990), papağan hikâyeleri (1990), gülün sırrı (1995), son günün sevinci (1999), denizdeki hazine (2004), bir testi su (2004), tales form mevlana (mevlana’dan hikâyeler) (1996)
roman: şehitler tepesi (1992)
inceleme: mehmet âkif ve istiklâl marşı (2003)
kaynak kitap: türkçe-edebiyat bilgileri (1992)
antoloji: şairin duası- dua şiirleri antolojisi (2002)
http://www.mustafaozcelik.com/
kaynak: http://www.biyografi.net/…siayrinti.asp?kisiid=1572
ukteyi veren: llllllllllllllllllllllllllllllllllllllll (12.03.2007 16:26) -
--- spoiler ---
ölümü görünce şaşkın bir soruya dönüşüyor hayat
bu serüven çılgını ayaklarım
bastığı toprakta tedirgin
sulara girerken biraz ürkek/mustafa özçelik
--- spoiler --- -
-
yunus emre'yi anlatan güzel insanlardan. çok iyi bir şairdir. arif ay'dan bir yaş küçüktür. bereketli yıllarmış şair doğan ruhlar için.
eskişehir'deki ardıç'ın babasıdır. bursa'daki ardıç'ın da atası. manolya'nın şairidir ayrıca.
bana biraz gökyüzü getir
tek bir kelime bile konuşmadan
suyun kıyısında durup
işaret ver kalbime
gözlerin hangi çiçekten renk almışsa
mecaz duruşuyla o dalga
beni de içine çağırsın
konuştukça azalıyor güzelliğim
dalından düşen bir yaprağın kaderini yaşıyorum
aynalar kırılınca
fotoğraflar da düşüyor suya
muğlak bir cümlenin peşine düşüp
üşüyorum
rüzgâra açık bir yanında oluyorum hayatın
merhametin, o ılık rüzgâr değmese yüzüme
elbet benim de kıyametim olacak
bedenimdeki dünya kokusu
kendime sapladığım bu bıçak bu ağrı
dışımdaki kalabalık içimdeki tenhalık
ne çok şey buluyor beni sen olmayınca...
bana kehanetler üzerine sorular sorma şimdi
sesim ki bir gölgenin rengine bürünüp
sana varlığını sunuyor
manolya! yüz yıllık adresim
beni bana bırakma
bak, daracık merdivenlerinden çıkıyorum sarayına
düşebilirim sen olmasan
derin kuyulara
yeryüzü korkularına
ey bir yazın rüyasında
bir kere daha açan çiçek
her gölge varlığının esîridir
âşikâr kıl kendini
demli bir çay, biraz melâl
yetmiyor bu hayatı anlamaya
istersen çocuk olur
defne ağaçlarını düşünürüm
meleklerin yaprakları altında
gizli duruşlarıyla oldukları yerde
beni kimseler bulamaz
uyurum suların serin yatağında
istersen yolcu olurum dağlarında
kapında akşamları bürünüp sabahı beklerim
ey ay ışığı! gökten bana bakan sûret
mürekkebi kurumadan şiirimin
bana bak
yeni açılmış bir güle benzesin yüzüm
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap