• şimdiye kadar krolarla "ayh şekerim bu homofobik ihihi" diye dalga geçenlerin, özellikle de ekşi sözlük yazarlarının, aklının alamayacağı bir gerçek.

    homoların düzgünce sevişmek için antibiyotik tedavisi altında olması gerektiğinden haberdar, homoluğun doğada varolmadığını bilen, eşcinselliğin fizyolojik ve psikolojik bakımlardan sağlıksız olduğunu kabul etmekten sakınmamış, eşcinsel arkadaşlarına yardım eli uzatıp onlara moral, motivasyon ve rehabilitasyon konularında yardımcı olarak güya eşcinsellerin haklarını savunma adına, kendisine 'homofobik' yaftası yapıştıran sözde özgürlükçü, sığ insanları, bilimsel bilgisi, öğrenme kapasitesi, eğitim düzeyi ve bu gibi sosyo-ekonomik durumların çok net işaret ettiği modernliği ile dumurdan dumura sürükleyen, homofobik olmaktan gurur duyan kişiler artık aramızda.

    kırolara, ayılara homofobik diyerek üstünlük kurduğunu sananların, bu modern insanın ve onun homofobikliğiyle gurur duymasının karşısında dilinin tutulması gayet sıradan bir durum hline gelmiştir.

    göbekli, kıllı, iri kıyım iki adamın birbirlerini domaltıp sikerek papillona'dan tut aidis'e kadar türlü mikrobu ortalığa saçmasını, ilerleyen yaşlarda boklarını tutamaz hale gelip altlarına sıçmalarını, heteroseksüel dünyada kenara köeşeye sıkışıp ruhsal ve fiziksel olarak darbew üstüne darbe yemelerini normalleştirmek adına bu garibanları savunanlar, homofobikliğiyle gurur duyan modern insanın homoluğu tedavi edilmesi gereken bir hastalık biçimi olarak görmesini de anlayamazlar. evet, homofobisiyle gurur duyan modern insan, homoların bu heteroseksüel ve ataerkil dünyada rahat yaşayabilmeleri için onların bireysel menfaatlerini, bu sözde özgürlükçü sığ yalancılardan daha çok savunmaktadır.

    toplumun temel taşı milyon yıllık aile kurumunu kökünden sarsan ve geleceğe umutla bakmamıza engel olan eşcinselliğin tedavi edilmesi gerekir arkadaşım. doğada eşcinsellik yoktur. üç beş tane denizatına bakıp bu sapkınlığı "normal" olarak görmek, hastalık olmadığını iddia etmek çocukçadır. doğal ortamında doğuştan eşcinsel olan hiçbir canlı türü yoktur. bunlar incelenmiş bilimsel bulgulardır.

    eşcinsellik aynı zamanda sosyal bir bozukluktur ve hem eşcinselin hem de onunla kontak kuran kişilerin psikolojisi bu ilişkiden (cinsel anlamda veya değil) etkilenir. ancak hiçbir otorite bir eşcinsele "tedavi olması" yönünde baskı yapamaz. bu insanları hasta olduklarına ikna etmek için güzel güzel konuşmak, modern insanın görevidir. eşcinsellerin ciddi anlamda uçlarda yaşayan, bastırılmışlık kaynaklı öfkelerini her yerde ve her zaman göstermek istemelrei onları ciddi oranda suç ve şiddete meyilli yapar. bütün bunlar bilimsel gerçeklerdir.

    eşcinselliğin sosyal, ruhsal, psikolojik bir rahatsızlık durumu olduğu, toplumsal yapıya ve kamu huzuruna aykırı olduğu bir gerçektir. yukarıdakiler gibi pek çok bilimsel tespit ve tecrübe ile sabittir. eşcinselleri zorla tedaviye yönlendirmek nasıl insan hakları evrensel beyannamesine aykırı ve yanlışsa, devlet denen sosyal örgütlenmenin de eşcinselliği meşru gösterecek, yayılmasını sağlayacak "evlilik izni" ve "evlat edinme hakkı" gibi kurumsal haklar tanıması da mümkün değildir. hiçbir otoritenin, toplum huzuru ve sağlığını, hatta eşcinsellik hastalığından muzdarip bireylerin kendi sağlıklarını tehlikeye atan bu gibi olgulara izin verme hakkı yoktur. x pride yürüyüşleri ve gösterileri, toplumu, eşcinsellerle amacı olduğu gibi kaynaştırmak ve barıştırmak yerine, her zaman bir freakshow' a dönüşerek, amacının tam aksini gerçekleştirir. bu sebeple devlet buna da engel olmalıdır. devletin bu tr gösterilere ve eşcinsellere destek adı altında düzenlenen organizasyonlara karışmasını modern bir insan istemez ancak eşcinseller bu tür organizasyonların zararını anlamaktan uzak kalabilir. muzdarip oldukları hastalık dolayısıyla sözde hak savunuculuğu adı altından bu insanları sömüren sevgi pıtırcıklarının, eşcinsel yürüyüş ve eylemlerinin dışardan nasıl göründüğü konusunda bu insanlara yalan söylediği açıktır.

    işte... gördüğünüz gibi modern bir insan, sizin o sürekli aşağıladığınız kırolardan çok dha bilgili, görgülü, aydınlanmış ve eğitilmiş olduğundan homofobisiyle gurur duyarken, eşcinsellere asli ve gerçek yardım elini uzatmak için de çırpınmaktadır.

    dünya, homolar olmadığında daha huzurlu ve sağlıklı bir yer olacaktır. anck onları tedavi etmek ve homoluğu ortadan kaldırmak kimsenin hakkı değildir.

    (bkz: homofobik/#18557807)
    (bkz: eşcinsellik/@orpro)
  • saçma sapan dizilerin ve mizah üretmekten aciz komedi programcılarının günümüze bir katkısı olduğunu düşünüyorum.

    hangi dizide eşcinsel eğilimli olduğu anlatılan bir erkek varsa bunu başlı başına bir komik olarak düşündüler çünkü. boynuna pembe atkı doladıkları erkek, kırıtarak yürüdü ve dişlek olmaya çalışarak, pelteğimsi bir sesle "ayol"lu cümleler kurdu. ve biz, seyirci olarak, kısır mizah anlayışından bunalıp bu ucuzluğa güldük. eşcinsel olmak "normal" bir şey değildi ve anormal olanı komikseyip güldük işte. bu mantığa göre, eşcinsel erkek kırıtarak yürürdü. aslında kendi içinde "birliktelik için bir erkek ve bir kadın gerekir" mantığını aşamamış bu insanlar, erkeklerden hoşlandıklarına göre kadın gibi davrandılar. kendi cinsiyetleri ile var olamıyorlardı.

    aynı komedi, lezbiyenler için asla düşünülmedi. erkeksi kadın figürleri gördük, ama bunların eşcinsel olabileceği iması asla yapılmadı. bu konularda sınırı fazlasıyla koruyan bir millet olduğumuz için olsa gerek.

    sonuçta, eşcinsel insanları komik göstermeye çalışan, fakat espri üretiminden yoksun olduğu için sadece durum olarak eşcinselliği ve eşcinsellerin konumunu komik bulan bir mizah anlayışına mağruz kaldık. radyasyondan tehlikelidir, aman dikkat. öldürür, fakat fosilleştiğinizin farkına bile varmazsınız.

    bilsek, tanısak, saygı duysak ve fobik olsak, anlayacağım. ama hikayemiz basit: "modern insan olarak tv'de komik hareketli eşcinselleri gördük. onlara güldük ve çok şükür ki biz onlardan değiliz".
    al işte, oldu mu sana modern homofobik!
  • tam da "modern" insana yakışır bir durumdur. zira modern insan, toplumsal gerçekliğin(, bilimsel bilginin tapılası saygıdeğerliliği, beşere dair "şey" ve "olgu"ların bilinebileceği ve bilindiği ölçüde manüple edilebileceği ve de sağaltılabileceği, toplumun bir yapı taşı olması ve bunun korunması gerktiği, .......vb) bir inşa süreci olduğunu bilmek istemez. çünkü bizzat bu, onu erdemli, değerli ve de "toplumu kendi( ya da kendinin sandığı) çıkarlarınca manüple edebilme erkine sahip kılmaktadır. toplum, devlet, millet, normal, hasta..şişman, anormal, komik, pis, zayıf..gibi kavramların aslında anlamları değişebilir sanrılar olduğunu işiten modern insan kristalize olur ve işte tam da bu noktada zaman "kristal" in dışında ileriye doğru akarken "kristal" den dışarıya akan bir, "ben modern insanım" tınılı parodiyi anlamsız bakışlarla dinlemeye başlarız.
    (bkz: hey gidi hey)
hesabın var mı? giriş yap